Merhaba sevgili okurlar! Bugün sizlere ilginç ve komedi dolu bir podcast deneyiminden bahsetmek istiyorum. Birkaç arkadaşımızla birlikte, OnlyFans ve tanışma uygulamalarının yasaklanmasının ne kadar kötü sonuçlar doğurabileceğini konuştuğumuz bir podcast kaydı gerçekleştirdik. Hem eğlenceli hem de düşündürücü bir sohbet olduğunu söyleyebilirim.
Yine aylarca kaybolduktan sonra bir anda içimin öldüğünü fark edip "Agasal" yazma kararı aldım. Biraz genel olarak neler yaptığımdan ve hayatımın akışından bahsetmek; böylece hem kafamı boşaltmak, hem de blogumu güncellemeyi hedefliyorum.
Şimdiden uyarayım, bu yazı stresle başa çıkamayan insanlara uygun değildir. Okurken stres topunuzu mıncırmayı unutmayın.
"It's so hard to leave - until you leave. And then it's the easiest goddamn
thing in the world"
-John Green
Üstteki sözü yaklaşık 4 sene önce yanlış hatırlamıyorsam Alaska'nın Peşinde
isimli kitapta okumuştum. Türkçesi kabaca "İlk adımı atana kadar gitmek çok
zordur. Ama o ilk adımı attıysan artık dünyadaki en kolay şeydir" gibi bir
anlama çıkıyor. Neden bilmiyorum ama John Green genel olarak bana çok hitap
eden bir kişilik. Kitaplarından youtube kanalına kadar seçtiği temalar ve
anlatım tarzı çok hoşuma gidiyor. Kitaplarından unutamadığım onlarca söz
vardır ve her biri zaman zaman gün yüzüne çıkıyor. Son günlerde de bu cümlenin
gün yüzüne çıktığını fark ettim.