Merhaba agalarım, öncelikle kısa bir giriş yapmak istedim
çünkü bu yazıda kullandığım üslup benim normal yazılarımdan bir miktar farklı
olacak. Çünkü bu yazı aslında benim Almanca Çeviri ödevimdi. Çeviri yaptığım
güzel ve bilgilendirici bir metni blogumda neden paylaşmayayım diye düşündüm.
Neden olmasın dedim. Hazırsanız yazımıza başlayalım :) Ödevimi de incelemiş
olursunuz hem :) kötü biraz :) üzgünüm iyi bir öğrenci olup özenemediğim için
:(
Patojenler, tıpta mikroplar olarak da adlandırılmaktadır. Bu
mikroorganizmalar veya hücre altı patojenler başka organizmalara girdiklerinde
bulundukları organizmalara zarar verebilirler. Patojen olarak adlandırdığımız
bu canlılar; alg, bakteri parazit, mantar veya virüsler olabilir.
Bakteri ve virüsler
arasındaki farklar nelerdir?
Bakteriler de virüsler de hastalığa yol açabilirler ancak
ikisinin arasında büyük farklar bulunmaktadır. Bugün sizlere bu iki patojenin
de büyük farklarını açıklayıp, ilaçlarla olan mücadelelerini anlatacağız.
Gündelik yaşantımızın kaçınılmaz misafirleri: Bakteriler ve
virüsler… Onlar hakkında bildiğimiz şeyler sırasıyla, insan gözüyle
görülmedikleri, neredeyse her yerde bulunmaları ve bizi hasta etme gücüne sahip
olmalarıdır diyebiliriz. Bu canlılar dünya üzerinde hiç gözle görülebilecek
boyutta canlı olmadığı zamanlardan itibaren yaşıyorlar ve hepsinin birbirinden
farklı türleri bulunmaktadır. Peki bir virüsü bakteriden ayıran şey tam olarak
nedir?
Bakteriler canlı
olarak tanımlanabilirken virüslere canlı denilemez
Bakterilerin metabolizması da yaşam biçimleri de çeşitlilik
gösterebilmektedir. Bazı bakteriler metabolizma faaliyetleri için oksijene
ihtiyaç duyarken, diğer birtakım bakteriler için oksijen zehir etkisi
gösterebilmektedir. Kimi bakteriler yaşamak için ışığa ihtiyaç duyarken, kimisi
ise kükürt gibi kimyasallara ihtiyaç duymaktadır.
Virüsler ise bakterilerin aksine bir metabolizmaya sahip
olmadıkları için canlı yaşam formu olarak sayılmamaktadır.
Koronavirüs Korkusu
Korku, ortak noktası duygusal yaşamın güvensizliğine dayalı
olan çeşitli hisler için bir üst kavramdır. Korku sadece hoş olmayan, negatif
bir duygu olarak betimlenilemez. Kişinin bireysel deneyimlerine bağlı olarak
korku duygusu zevkli bile olabilir.
Korkunun işleyişi
Evrimsel açıdan korku duygusunun koruma ve hayatta kalma
mekanizmasını harekete geçirmek ve böylelikle tehlikeli durumlarda verilecek
kararları etkilemek gibi önemli bir görevi vardır. Fakat çok fazla korku tepki
vermeyi engelleyebilirken, yetersiz korku duygusu ise gerçek tehlikeleri ve
riskli durumları görmeyi güçleştirir.
Korkunun çeşitleri
Korkunun çeşitleri olarak güvensizlik hissi (endişe,
utangaçlık, çekimserlik), baskı hissi (Diyet baskısı, kontrol baskısı) dehşet biçimleri
(yaralanma korkusu, başarısızlık korkusu) fobiler (yükseklik korkusu,
klostrofobi) Panik duygusu (anksiyete, şok) ve piskozlar (takip edilme korkusu,
yaşam kaygısı) olarak sayabiliriz.
Korkunun gelişimi
Örnek olarak en yaygın görülen korku çeşidini ele alalım Bu
korku türünde biz şimdiki zamanda olan bir olaya odaklanır ve bunun olumsuz
sonuçları olacağını düşünürüz. Bu korku mesela yaklaşan bir sınav yüzünden ya
da fiziksel birtakım semptomların kötüleşmesi dolayısıyla ortaya çıkabilir. Her
zaman gelecekle bir bağlantısı vardır ve düşüncelerimizde olumsuz şekilde
gelişeceği üzerine odaklanırız.
Bilmek gerek
Bizim düşüncelerimiz ve inandıklarımız da bu olumsuz
sonuçlarda mesuliyet üstlenmektedir. Bu bağlamda aklıma Placebo-Nocebo etkisi isimli araştırma
geliyor. Negatif düşünceler Nocebo etkisi oluşmasına sebep olmaktadır. Örneğin
bir sınava hazırlanırken kötü geçeceğine inanırsak veya daha kötüsü o dersten
kaldığımızı düşünürsek bunun gerçekleşme ihtimali çok yükseliyor. Aynı durum
fiziksel semptomların negatif sonuçlu olacağına inandığımızda da
gerçekleşmektedir.
Korkuyu nasıl yenebiliriz?
Positif düşünmenin her açıdan yararlı olduğu bilinen bir
gerçek. Fiziksel yaralanmalarda bile vücudumuz hemen tepki verir ve iyileşme
mekanizmasını aktive edip bağışıklık sistemini güçlendirir. Bunu bilmek
gerçekten de harika.
Eğer korku varsa her zaman negatif beklentiler de olur.
Kendinize zaman ayırın, biraz rahatlayın ve olumlu sonuçlar olacağını düşünmeye
çalışın. Öyle bir hayal edin ki sanki çoktan olmuş gibi. Bu konuda mutlu
hissedin. Hayattaki güzel şeylere tutunun, her olayın pozitif yönünü görmeye
çalışın, kısacası çevrenizdeki olumsuz ne varsa minimalize edin. Bu sayede
korkunuzun üstesinden gelebilirsiniz ve kendiniz için güzel bir şey yapmış
olursunuz
Merhaba bir sorum yeni bir blog açtım fotoğrafları internetten alsam telif hakkını ihlal etmiş olur muyum yanıtlarsanız sevinirim
YanıtlaSilSanırım fotoğrafın sahibi gelip bizzat şikayet etmedikçe bi sıkıntı olmuyor. Ben de internetten kullanıyorum çünkü
Sil