Durum bu şekilde olunca dedim ki neden "Karantinada kendimi nasıl geliştirebilirim" temalı bir yazı yazmıyorum? Umarım bu yazıyı okuduktan sonra bir çok
kişinin hayatında yeni bir sayfa açılır ve yine umuyorum ki herkes sahip
olduğu bu boş zamanları doldurabilecekleri bir uğraş bulabilir. Lafı
çok dolandırmadan başlıyorum o halde. İşte karşınızda
karantina günlerinde kendinizi geliştirebileceğiniz 7 uğraş.
7- Kendi Bullet Journalinizi oluşturun
Journaling kelimesini hiç istemeden de kullanmak zorundayım çünkü journaling
denilen olay ile bizim yaptığımız günlükler arasında dağlar kadar fark
bulunuyor. Bullet journal'ler tamamen estetik ve göze hitap kaygısı güdülerek
yapılır ve içinde senin düşüncelerinden ziyade iç dünyanı ve hayal gücünü
bulundurur. Her gün tutulmasa da önemli olaylar olduğunda, sizi kıpır kıpır
eden bir takım yeni şeyler gerçekleştiğinde bu günlüğe o olaydan bir cümleyi,
bir fişi veya bileti, bir fotoğrafı veya stickerı yapıştırabilirsiniz.
Bu hobi aslında çok nadir olarak yapılıyor çünkü aşırı derecede zorlayıcı bir
hobi. Fakat yakın zamanda yapmayı en çok istediğim hobilerden bir tanesi.
Şahsen düşüncesi bile garip bir haz veriyor.
Eğer boş bir ajandanız varsa ve nasıl değerlendireceğinizi bilmiyorsanız, bu konu hakkında size 10 farklı fikir verdiğim yazıyı bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.
6- Yemek yapmasını öğrenin
Yemek yapmak aslına bakarsanız herkesin öğrenmesi gereken bir beceri. Kimse
ben beceremem deyip bu olaydan sıvışamaz çünkü sağlıklı bir yaşam için yemek
yemeye ihtiyacınız var, ancak her zaman yemeğinizi dışarıdan söyleme
fırsatınız olmayabilir. Ya da sizin için sofra hazırlayan birileri her zaman
olmayabilir.
O yüzden neden bugün canınızın istediği bir tatlıyı, yemeği, hamur işini
Google'da aratıp nasıl yapıldığını öğrenmiyorsunuz? Hem karnınızı doyurun hem
de kendinize yeni bir hobi edinin. İnanın bana sevmediğiniz yemekler bile
kendiniz yaptığınızda oldukça lezzetli oluyor. Bu da damak tadınızın size
"Emeğe saygı" deme şekli bir nevi.
5- Kendi kitaplığınızı oluşturun
Hobi edinmek demişken kitap okumayı atlamak istemedim. Çoğumuzun evinde
muhtemelen ya önceden aldığı ama okumadığı, ya da ev halkından birinin okumuş
olduğu ve artık kitaplıkta yaşlanan kitapları bulunuyordur. Neden kendimize
kitaplık raflarında ayrı bir bölüm ayırıp okumak istediğimiz kitapları bu rafa
dizmiyoruz?
Karantina boşluğu kendimizi kültürel ve entelektüel açıdan doldurabileceğimiz
en iyi zaman dilimlerinden birisi. Bu süre zarfında klasik kitaplar
okuyamıyorsak bile klasikleşmiş türden filmler de izleyebiliriz. Şahsen
kaliteli olduğu müddetçe film izlemenin kitap okumak kadar önemli olduğunu
savunan biriyim. Her okuduğun kitapta bir başkasının gözlerinden hayatı görür,
onun yaşantısını yaşarsınız. Film izlediğiniz zaman da başka yaşamları görür
ve o yaşamlardan ders çıkarabilirsiniz. Bu yüzden eğer kitap okuyamıyorsanız,
anlamlı ve kaliteli filmler izleyerek de kendinizi geliştirebilirsiniz.
4- Bitki bakımında kendinizi geliştirin
Bu yazı biraz Sims oyununa dönecek gibi ancak bu önerimde çok ciddiyim. Evde
bulunan her bir yeşillik insanın bir nebze de olsa rahatlamasını sağlıyor. Bu
yüzden odanızda, salonunuzda, varsa balkonunuzda veya terasınızda birbirinden
güzel bitkiler yetiştirebilirsiniz.
Şahsen benim bir sarmaşığım, bir aloe vera'm ve iki tane cinsini bilmediğim
bitkim var. Aloe Vera ile arada bir maske yaparım belki diyerek almıştım ama
kıyamıyorum yapraklarını kesmeye :( Gereksiz bir bağ oluştu aramızda minnoşum
benim.
Eğer yazın çok güneş alan geniş alanım var diyorsanız o halde biber, soğan
veya domates gibi sebzeler de ekebilirsiniz. (Domates meyve imiş aslında
bilimsel olarak ama konumuz bu değil şu an)
3- Kodlama dilleri öğrenin
(Html, Java vb gibi)
Eğer yazılım alanında ufacık da olsa bir ilginiz varsa kesinlikle tavsiye
ederim. Kodlama düşündüğünüz kadar karmaşık ya da zor değil. İnanın bana çünkü
ben de o kadar zor olduğunu düşünüyordum. Ama son zamanlarda Mimo isimli bir
uygulama ve bir kaç tane youtube tutorial videoları sayesinde kendimi epey
geliştirdim. Sadece üç günde bir websitesi yaparken kullanılabilecek basit
HTML kodlarını öğrendim, bu kodlara stil vermeye yarayan CSS yazma konusunu
bitirdim. Şimdi ise bir web sitesindeki interaktif eklentileri yapmayı, yani
Javascript yazılımını öğreniyorum. Hatta bu yazıdaki görselliği de kodları kurcalayarak ben yaptım :d Fotoğrafların kenarlarını kıvırdım, bitkileri yuvarlağa aldım, bullet journal fotoğrafının parlaklığını azalttım, karantina fotoğrafının boyutunu sayfaya göre genişlettim.. Bunları 3 günde yapabilecek kadar öğrendim. Siz de yapabilirsiniz, konuşma öğrenmek gibi tam olarak..
Eğer günü gününe çalışırsanız muhtemelen 1 haftada basit bir websitesi
yazabilecek kadar yazılım bilginiz olacaktır. Gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor
bir şey değil, hatta garanti veriyorum yabancı dil öğrenmekten daha kolay bir
dil.
2- Yabancı dilinizi geliştirin
Geldik yabancı dil konusuna. Yabancı dil öğrenmek hayatımızın illaki bir
noktasında karşımıza çıkan ve ah ulan ben keşke şu dili konuşabilseydim şimdi
şunu şunu yapardım dediğimiz bir aksiyon. Eğer bu güne kadar daha hiç keşke şu
dili bilseydim demediyseniz (ve yabancı diliniz yoksa tabi ki) üzülmeyin, bir
gün kesinlikle o dili bilseydim keşke diyeceksiniz. Size bunun garantisini
veriyorum.
Ve hazır boştayız, evden dışarı çıkmıyoruz. Neden dil öğrenmeye harcamayalım
bu zamanımızı? Size herhangi bir kursa gitmeden yabancı dil nasıl öğrenilir temalı uzuuuunca bir
yazı yazmış, tüm detayları ile yapabileceğiniz şeylerden bahsetmiştim. O
yüzden tekrar aynı konuları anlatmadan size buradaki bağlantıdan ulaşabileceğiniz geçmiş yazımı tavsiye edeyim. İlginizi
çekeceğine eminim :)
1- Spor yapın, uyku düzeninizi ayarlayın,
cildinize bakın..
Ramazan ayında gerçekten epey zor olsa da uyku düzeninizi oturtmak hayatınızda
birçok "düzelmez artık" dediğiniz şeylerin düzelmesini sağlayabilir. Bozuk bir
uyku düzeni stres, depresyon, aşırı düşünme, mutsuzluk, yorgunluk ve daha bir
sürü olumsuz duygu durumlarına sebebiyet verebilir. Erken kalkmak duygusal
durumunuzu artıracakken, kalkar kalkmaz içilen bir bardak su da cildinize ve
metabolizmanıza fayda sağlayacaktır.
Ayriyeten yediğiniz ve içtiğiniz her şeyin takibini bu karantina süresince
takip edebilir, böylelikle kilo alma/verme hedeflerinize bu karantina
döneminde bir tık daha yaklaşabilirsiniz. Evde yaptığınız antrenmanlar ile
spor salonunda yaptığınız antrenmanlar arasında her ne kadar büyük farklar
olsa da çoğu antrenmanın geliştirdiği kas bölümlerini evde farklı yollardan
geliştirebilirsiniz. Unutmayın her şey aslında sizin elinizde. Hayatınızın ve
zamanınızın kıymetini bilin ve kontrolü elinize alın. Unutmayın, L'oreal
Paris'in de dediği gibi: Çünkü siz buna değersiniz !!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır