"Neden yabancı dil öğrenmeliyim?"
"Ben dilci değilim, yabancı dil öğrenmeye kafam basmıyor.."
Herkesin öğrenme yetisi farklı çalışır. Kimileri görsellerle iyi öğrenirken kimileri yazarak öğrenir. Ama ben yabancı dillere farklı bir açıdan bakmak taraftarıyım. Kimse bu dünyaya annesinin karnından Türkçe ya da İngilizce bilerek çıkmadı. Bugün burada anadili Türkçe olan herkes, hemen hemen bir yaşından sonra bu dili öğrenmeye başladı. Bu da demek oluyor ki "bende dil yeteneği yok" diye bir bahane göstermek çok yersiz bir durum.
Kendinizi şöyle motive edebilirsiniz: Bir yaşındaki bebek yapabiliyorsa ben neden yapamayayım.
İlk aşama kulak dolgunluğu
Yabancı bir dili öğrenmenin ilk doğal aşaması dinlemedir. Bir dile olan kulak yatkınlığınız, o dilde yapacağınız hataları önleyecek olan ilk şeydir. İngilizce öğrenmeye çalışan bir insana verebileceğim ilk tavsiye bol bol yabancı dizi ve filmleri "alt yazılı" izlemesi olacaktır. Bebekken annenizden, babanızdan nasıl konuşmaları duya duya öğreniyorsak o şekilde biz de dizilerden ve filmlerden duyarak konuşma kalıplarını öğrenmeye başlayacağız.
E ben bunları yapıyorum senelerdir ama gelişmiyor? diyorsanız..
İşte şimdi ikinci aşama geliyor. Taklit. Bebektiniz, ailenizden bir kaç kelime duydunuz. Şimdi sıra bunları taklit etmeye geldi. Ancak taklit etmekten önce yazılı ve sözlü olarak basit gramer kurallarını öğrenmeniz, daha akademik konuşmam gerekirse A2* seviyesinde bu dili bilmeniz gerekmektedir.
* Bu seviyeler Avrupa Birliği (European Union) tarafından belirlenmiş dil öğrenme aşamalarıdır.
A1- Basit (gramer) dil bilgisine sahip birey
A2- Basit cümleler kurabilen birey
B1- Cümleler arası bağlamı kurabilen, derdini anlatabilen birey
B2- Akıcı konuşabilen, gündelik dile hakim birey
C1- İleri seviye metinleri az miktarda sözlük yardımı alarak anlayabilen
C2- Sözlük kullanmadan ileri seviye metinleri kavrayabilen
Yani basit cümleler kurabildikten sonra sizin yapmanız gereken şey bol bol pratik yapmaya çalışmak. Örneğin her gün günlük yazarmış gibi o gün neler olduğunu kısa bir paragraf olarak yazabilirsiniz. Bunu yapmaya başladıktan sonra da yavaş yavaş çetrefilli kelimeler öğrenmeye başlayacaksınız.
Çünkü bir gününüzü anlatırken "otobüse binmekten" tutun "kantinden bir şeyler almaya" kadar bir çok şeyi sözlük kullanarak öğrenmeye başlayacaksınız. Bu dönemde Memrise gibi dil öğretme sitelerini kullanarak kelime ezberleme pratiği yapabilirsiniz. Çok işinize yarayacağını düşünüyorum.
Kulağı doldurduk da konuşamıyoruz hala aga, onu nasıl yapacağız?
Artık B1'e yavaş yavaş adım atmış bulunuyorsunuz. Tebrikler, bebeklikten çıkıp 3 yaşına bastınız. Artık alt yazılı dizi izlemekle yetinmeyip alt yazısız izlemeye başlamalısınız. Alt yazısız dizi bulmak aşırı zor bir hal almaya başladığı için size alternatif olarak TEDx Talk'ın youtube kanalını açıp, on yirmi dakikalık kişisel gelişim videolarını "İngilizce" alt yazı ile izlemenizi tavsiye edebilirim.
Bu sırada mutlaka öğrendiğiniz dilde (İngilizce olarak farz ediyorum) kitaplar alıp okumaya başlamalısınız. Eğer kitaplar çok pahalı olmaya başladı derseniz, Quora isimli foruma üye olabilir ve Bu uygulamayı yaklaşık 2 senedir kullanıyorum ve bana İngilizce'de de Almanca'da da bayağı yardımcı oldu. Uygulamanın en iyi yanı sizin seveceğinizi düşündüğü yazıları sürekli önünüze çıkartması ve bu yazıyı okudunuz mu diyerek bildirim yollaması. Böylelikle bazen işim gücüm olsa bile yazının başlığını görünce okuyasım geliyor.
Örneğin daha dün "Why europeans dislike Turks?" diye bir yazı okudum. İçindeki elliden yüzden fazla beğeni almış cevapları yazan insanlar gayet donanımlı ve bilgili insanlar, bu yüzden özellikle beğeni almış cevapları kolay kolay taraflı ve nefret içerikli olarak göremezsiniz. Tabi her yerde olduğu gibi işi dalgaya alan insanlar olduğu için ara sıra örneğin: "Yunanlar Türklere saldırmalı mı" ya da "Yunanlar neden baklavayı Türklerden çaldı?" gibi ayrımcılık peşinde insanlar da görebiliyorsunuz.
Not: Bu arada reklam yapmıyorum Quora'dan para falan almadım :D
Mümkün olduğunca çok okumanız sizin hayrınıza olacaktır. Bu söylediklerimin çoğunu kendim Almanca öğrenirken uyguladım. Yaklaşık 4,5 ayda konuşmada ve dinlemede B1 seviyesine, yazma ve okumada da B2 seviyesine ulaştım.
Her pazartesi almanca hocama o hafta nasıl geçtiği konusunda (günlük tarzında) almanca bir mail attım, her gün almanca şarkı-film-çizgi film dinliyordum. Şimdi ise TEDx talks'ın almanca versiyonu olan GedankenTanken videoları izleyip dilimi ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Azim ederseniz yapamayacağınız şey yok. Buna emin olabilirsiniz.
Konusu açılmışken eğer ilgilenen varsa İstanbul Anadolu yakasındaki gençlere (tercihen 10-17 yaş arası) uygun fiyata İngilizce ve Almanca özel ders verebilirim.
İletişim: ikramyagdiran@gmail.com veya instagram.com/brotheusx
Sözlerimi bir şiirle kapatayım istiyorum. Umarım faydalı bir yazı olmuştur.. Sağlıcakla kalın
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat düz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır