İyilik ve Kötülük Kavramları Hakkında Anlamsız Bir Söyleşi
Bazen sadece salıvermek en iyisi gibi hissetmeye başladım. Çünkü insan doğası gereği unutkandır, bu da onun belli derecelerde nankörlük yapmasına sebep olur. Unutuyoruz abicim. Kadir kıymet bilmiyoruz, ağzımıza geleni saydığımız vakitler olabiliyor, tek kalemde sildiğimiz kıymetli fotoğraflarımız, anılarımız olabiliyor. Bunu bazen biz yapıyoruz, bazen de karşı taraf bize yapıyor.
Bir gün bir insana iyilik yapıyorsun, teşekkürünü alıp oturuyorsun. Oturman da gerekli zaten. Çünkü bu teşekküre kanıp ikinci gün benzer bir iyilik yaparsan bu iyiliğin artık normalleşiyor. Karşı taraf bunu üçüncü gün de bekleme gafletine düşüyor. Hal böyle olunca size kalan iki seçenekten birisini yapmak oluyor: Bunlardan ilki ellerinizi kollarınızı kelepçeletip bu iyiliği diğer zamanlarda da yapmaya devam etmeniz, diğeri ise bir yerden sonra bu iyiliği yapmaktan vazgeçip karşı tarafın ters tepki verişini izlemek oluyor.
Kısacık ömrümde gördüğüm en büyük derslerden birisi buydu sanırım. Birisine bir iyilik ikiden fazla yapılınca oturup karşı tarafın bunu zaman içerisinde sanki ona yapılmak zorundaymış gibi hissedişini izleyebiliyorsunuz. Bu yüzden size teşekkürünüzü alıp paşa paşa oturmanız gerekli dedim.
Ayriyeten bir iyiliği yaparken sağ elin sol eli görmemesi olayına katılmıyorum. Görmeli ağalarım görmeli. Aksi takdirde beşer şaşar ve gün gelir yapılan her şey unutulur. İlk yaptığınız hatada, kaldı ki bu hata o bahsi geçen iyiliği yapmayı kesmeniz de olabilir, karşı taraf tarafından değersizleşirsiniz. Buna dayanarak öğüt vermek isterim ki sırf bu yüzden bile salıvermeli insan. Dünyada iyilik kazanmıyor, dünyada iyiler kullanılıyor. Dünyada kötüler de kazanmıyor, çünkü hep kim daha kötüyse, az olan kötüyü kullanıyor. Bu son söylediğim sözü anlamayanlara en iyi atasözü ve deyimler ile açıklayabilirim sanırım.
1- Beterin beteri vardır: Her zaman kötü birisi vardır ama unutmayın ki daha kötü bir insan da vardır. İyilik, kötülüğe nazaran daha sınırlıdır ve bir insan elinden geleni ardına koymadan bir şeyler için çabalıyorsa iyi bir insan kisvesiyle anılabilir. Örneğin iyi bir insan yolda aç kalmış bir çocuğa cebindeki 10 lirasının 5'ini verebilir. Daha iyi bir insan 7'sini verirken, olabilecek en iyi insan 10'da 10'unu veren insandır. Bundan sonra daha fazla iyi olamazsınız. Ama kötü insan ise bu örnekte çocuk rolünde olursa, aldığı parayı sahtekarlık ile almış olabilir, bu parayı kötü yolda harcayacak olabilir. Bu parayı alıp başka bir insanı kötü yola sürükleyebilir gibi gibi bir çok farklı potansiyel yolda kötü bir insan olabilir...
Bundan ötürü naçizane fikrimce kötülük sınırsızdır. İyilik ise bir yere kadardır. İçinde bulunduğun şartlar çok fazla iyilik yaparsan senin sonunu getirebilir. Örneğin parayı veren kişi belki o günü parasız ve aç bir şekilde geçirecektir. Yarın da aynı şekilde bu iyiliği tekrarlayıp dünyanın en iyi insanı olmaya devam eder ve tekrar aç kalır. Bu durum böylece muhtemelen bir veya iki hafta sürer ve adam ya yetersiz beslenmekten ölür ya da iyiliği yapmayı keser.
Kötülük ise siz, daha kötü insanlar ile karşılaşmadığınız sürece hayatınızı elinizden almaz. Örneğin birisi 100 kişiye kötülükte bulunur ama 101. kişi bu adamı öldürür. Bu gibi durumda 101. kişi diğer adamdan daha kötü birisi olmuştur. Yani onunla kıyaslanınca bunca kişiye kötülük yapan kişi, onu öldüren kişiye bakıldığında iyi bir insan olarak nitelendirilebilir.
2- Bu da bizi ikinci kavramımız olan Kötünün İyisi kavramına getirir. Her zaman iyi insanlar ve kötü insanlar olacaktır. Doğanın dengesi bu. Yazılan bu yazının da insanları iyiliğe veya kötülüğe teşvik etme gibi bir amacı da yok aslında. Burada sadece gece üçte (metnin yazılma saati 03:48) gayet normal olan bir şey yapıyoruz. Durum değerlendirmesi ve beyin fırtınası..
Konumuza dönecek olursak kötü ve iyi kavramları neye göre-kime göre bakış açısı ile bakıldığında hep var olacaktır. Çünkü bir insan belli bir seviye iyi olabilir ama en iyi insan olamaz. En iyi insan seviyesinde belki bir hafta belki bir yıl zaman geçirir ama en sonunda yine iyilik seviyesi azalır. Çünkü insan bu sonuçta. Örneğin bir insan en fazla 100 puan iyi olabiliyor diyelim. X kişisi bir gün 100 puan iyilikten 90 puana düştü. Kendisi şuan 100 puan iyi birisi olan Y kişisine göre kötü bir insan. Ama 20 puan iyi olan birisine göre çok iyi birisi. Bunun gibi aynı zamanda 10 puan kötü olan birisi 100 puan kötü olan birisi ile kıyaslandığında çok iyi birisi sayılabilir.
Konuyu nereye bağlayacağımı merak eden okurlar için çok da uzatmadan günün dersini veriyorum. Bu dünyada varınızla yoğunuzla iyi birisi olmaya çalışmayın veya kötülüğe de imrenmeyin. Ne yaparsanız yapın bazı insanlara göre siz iyi olurken diğerlerine göre kötü olacaksınız. Bu gibi etiketler size, siz nefes aldığınız süre boyunca takılmaya devam edecek. O yüzden yazının başında da dediğim gibi salın azıcık. Size bir kere verilen hayatı yaşayın. Başkasına karışmayın. Başkalarına kulak da asmayın. Tercihen kötü birisi olmayın demek istiyorum ama ne yaparsanız yapın aslında orada bir yerlerde bir başka insan için kötü bir insan sayılmaktasınız ve yine tercihen hayatınızı başkalarına iyilik yapmaya adamayın. İlla ki iyilik yapacağım diyorsanız gidin kendinize iyilik yapın. Hayat gerçekten çok kısa. Kıymetini bilin. Sağlıcakla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır