Agalara Geldik

Takip Edin
Top list etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Top list etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Merhaba Agalarım. Blog sahibi olmak artık herkesin beş dakikada -bedavaya- yapabileceği bir olay. Ancak düzgün bir bloga sahip olmak istiyorsanız blogu açmaktan fazlasını yapmanız gerekmektedir. Bu yazıda emektar blogger kardeşlerimin çektiği başlıca sıkıntıları konu aldım. Lafı çok uzatmadan konuya giriyorum. Bloggerların en sık yaşadığı problemler aşağıdaki listedekilerdir. Bugün bu sorunların kaynaklarını ve/veya çözümlerini tartışalım; hiç olmadı beraber dert yanalım istiyorum.

Blogger Sık Yaşanan Problemler:
  • Tema bulmak ve düzenlemek
  • Bloga yazacak konu bulmak
  • Sık aralıklarla yazı yazmak
  • Blogumu kimse okumuyor diyerek pes etmek
  • Bloga yazılan yazının daha çok okunmasını sağlamak
  • Gündelik hayat ile Blogger hayatını oturtamamak
  • Kendi türüne uygun diğer Bloggerları bulmak
  • Sürekliliği olan okuyucu kitlesi kazanmak
  • Blogu Google aramasında ilk sıralara yerleştirmek
  • Adsense'e kayıt olmaya çalışmak

"Bloguma güzel bir tema bulamıyorum."

Blogger hesabı açan bir kişinin ilk olarak yapması gereken şey Blog'unu kendi görsel zevkine göre şekillendirip, kişisel web sayfasının iskeletini oluşturmaktır. Unutmayalım bir ziyaretçiyi Blog'ta tutan ilk şey görsellik, ikinci şey içeriktir. Bu yüzden bir Blogger kullanıcısı, sırf istediği gibi düzgün bir tema bulamadığı için sinir krizi geçirebilir. (Bkz: ben)

Son zamanlarda değişik temalar da çıkmış olmasına rağmen size "Responsive" temaları öneririm. Nedenini ben de tam olarak bilmiyorum (sanırım mobil uyumlu oluyor Responsive'ler) ama benim başlangıçtaki Blogger kullanıcılarına önerme sebebim uzun zamandır bir ton kişi tarafından kullanılıyor olduğu için herhangi bir sorununuz olduğu zaman, gerek Türkçe gerekse yabancı dillerde bir sürü kaynak bulabilecek olmanız.

Tema seçiminden sonra uzun bir temizlik zamanı geliyor. Temizlikten kastım seçtiğiniz temada bulunan yabancı kelimeler ve temayı yapan kişinin aralara sıkıştırdığı kendi reklamlarını silmek. Eğer HTML hakkında hiçbir fikriniz yoksa bu gerçekten zor ve uğraştırıcı bir dönem ama çok da dert etmeyin biraz uğraşınca yavaş yavaş kavramaya başlıyorsunuz.

"Bloğuma ne yazmalıyım? Bloğuma yazacak konu bulamıyorum."

Bloğunuzun iskeletini tema seçerek ve temayı düzenleyerek tamamladınız. Şimdi sırada ikinci aşama yani iskeletin yanına etleri yerleştirme var. Unutmayın iskelete yerleştireceğiniz etler kesinlikle sizin tarafınızdan yazılmış olmalı.Sağ böbreği A bloğundan, sol gözü B sitesinden olursa o iskelet ayakta duramaz. Bunu sadece emek hırsızlığı kötü bir şey diye demiyorum. Aynı zamanda Google'ın blogunuzu en gerilere atmasına yol açan bir davranış olduğu için de diyorum.

Özetle çalmayın, kendiniz olun. Kendinizi yansıtın. Başkalarının kelimeleri ile değil, kendi kelimelerinizle yazılar yazın.

"Bloguma ne sıklıkla yazmalıyım? Blogumu çok güncelleyemiyorum."

Bu ne yalan söyleyeyim benim de sık sık başıma gelen bir durum. Bazı aylar hiç yazı yazasım gelmiyorken bazı aylar her hafta yazı yazıyorum. Siz bana bakmayın ve düzenli bir plan kurun. Yazınızı yazıp bu yazıyı iki gün sonrasına planlayın. Ertesi gün bir yazı daha yazıp bunu son planlanan yazıdan iki gün sonrasına planlayın. Blogger'ın yayınları planlama özelliğini kesinlikle kullanın çünkü düzenli aralıklarla paylaşılan yazılar hem Google'ın çok sevdiği bir davranış, hem de kullanıcıların daha iyi takip edebilecekleri bir arayüz oluşmasını sağlıyor.

"Blogumu neden kimse okumuyor? Blogger'da nasıl tık arttırılır?"


Yeni açılmış bir bloğun Google'dan günlük alacağı ziyaretçi sayısı 5 ile 20 arasında gidip gelecektir. Ama günde 20 tık almak çok çok üst düzey bir yeni blogtur diyebilirim. Genelde iki üç ay boyunca yazdıklarınızın reklamını yapmazsanız en fazla 10-15 tık alırsınız. Daha sonra Google sizi harcadığınız efora göre sıralamaya ekliyor. Örneğin ilk açtığınız bir blogun ismini Google'da aratırsanız yüksek ihtimal bulamayacaksınızdır. Anca Sitenizinİsmi.blogger.com yazıp aratırsanız sitenizi bulabileceksiniz. Daha sonraları birkaç yazınız Google tarafından üst sıralara yükselmeye başlayacak ve sitenizin Google gözündeki değeri artacaktır. Ancak Blog işi gerçekten çok emek isteyen bir iş. Çoğu blogger iki aydan sonra bir daha yazmamak üzere Blogger'ı terkediyor. Sebebi ise kimsenin yazdıklarını okumadığı düşüncesi oluyor genelde.

"Blogumu nasıl tanıtabilirim? Blog yazılarımın daha çok okunmasını nasıl sağlarım?"


Blogger hesabı açıp kendinizi daha kolay bir şekilde tanıtmak istiyorsanız sosyal medyaları iyi kullanmanız gerekmekte. Eğer sık kullandığınız bir sosyal medya hesabınız varsa bu hesapta ara sıra blogunuzun reklamını yapabilirsiniz. Google+ hesabınızı bloggerlar ile ilgili topluluklara ekleyip burada paylaşılan yazıları okuyup yorum atarsanız, yazının sahibi kesin olmasa da yüzde doksan dokuz sizin blogunuza uğrayıp iade-i ziyaret yapacaktır. Bunun dışında diğer bloggerlara misafir yazarlık yaparak back link alabilirsiniz. Backlink denilen şey benim bildiğim kadarıyla başka sitelerde blogunuzun linkinin ne kadar fazla olmasıyla alakalı bir şey. Bu sayı ne kadsr artarsa blogunuz o kadar Google tarafından sevilir. 

Mantığı şu: Google'a göre ne kadar çok internet sitesi sizden bahseder ve link verirse siz o kadar güvenilir kaynaksınız.

Benim blogum da misafir yazarları kabul eden bloglar arasında bulunuyor. Diğer bloglar gibi sadece bir ana konu üzerine (Teknoloji, bilim, kültür, gezi vs) değilim. Bloguma her türlü fikir ve düşünceyi mantık çerçevesi içerisinde savunabilirsiniz. İnsanlarda farkındalık yaratabilecek veya google'da aranılabilecek konularda yazı yazarsanız eğer blogumda misafir yazarlık yapabilirsiniz. Detaylı bilgi için ikramyagdiran@gmail.com eposta adresi üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz

"Bloguma yazı yazacak fırsat bulamıyorum."

Blog yazmal için boş vakit kullanıldığı fikrine katılmıyorum. Boş vakit bol bol var bence kendimizi kandırmayalım. Sadece yazması çok uzun ve yorucu sürdüğü için üşeniyoruz. Eğer blogger kullanmıyorsanız muhtemelen "Aga ne kadar yorucu olabilir ki abartma" diyeceksiniz. Size şöyle söyleyeyim bu yazıyı sanırım iki üç gündür bitiremedim. Ya karnım acıkıyor, ya canım sıkılıyor ya da arkadaşlar mesaj atıyor. Hep bir bahane bulup yazıyı kapatıyorum. 

Uzun lafın kısası boş zaman bulmaya çalışmayın. Kendinize bir zaman belirleyin. Her şeyi bırakıp bir kaç paragraf yazı yazın. Eğer çok uzun yazı yazamayacak durumdaysanız 200 300 kelimelik bir şeyler karalayıp bir kaç gün sonrasına planlarsınız. Bi gün sonra başka bir yazı yazıp onu da iki üç gün sonrasına planlar ve o hafta istediğiniz gibi yatarsınız. Sadece bir gün harcayıp 4 adet 500 kelimelik yazı yazsanız, bu yazıları da haftada iki adet olarak planlarsanız 2 hafta boyunca rahat takılırsınız. Tavsiye ederim.

"Benim gibi konuları işleyen bloggerları nereden bulabilirim?"


Google+ topluluklarından az önce bahsetmiştik. Bu topluluklara gerçekten önem verin, sadece kendi reklamınız için kullanmayın. Burada paylaşılan yazıların hiç olmazsa başlıklarını okuyun. Belki sizin gibi bir başka blog bulabilir ve beraber ortak çalışmalar yapabilirsiniz.

"Okuyucularımı nasıl elimde tutabilirim?"


Okuyucuyu bir blogta tutan en önemli şeyler sırasıyla blogun iskeleti ve yapısı (dış güzellik) ve blogun içeriğidir (iç güzellik yani :d) Eğer blogun dışı yani tema gibi şeyleri ilgi çekici değilse okuyucular içeriği incelemeyeceklerdir. İçeriği inceleyen insanın bir daha blogunuza dönmesini istiyorsanız yazınızı elinizden geldiğince akıcı, anlaşılır ve faydalı yapmaya çalışın. Eğer yazınızı sıkılmadan okuyorlarsa bir daha geri dönecek olma ihtimalleri yükselir.

"Blogumu Google'da bulamıyorum. Blogumu Google aramalarında nasıl yükseltebilirim?"


Blogunuzu Google'da yükseltmeniz için blogunuzun ilk olarak belli bir yaşı olmalı. Örneğin 3 ay bu blog aktif olursa Google sizi gözünün görebileceği bir yerlere taşıyor. Örneğin Google'da aratınca eskiden 25. sayfada sizin blogunuz yazıyorken bu süre boyunca aktif olursanız ilk 5 sayfaya girmeye başlıyorsunuz. Ardından yine aktif bir şekilde bol bol yazı yazar ve bu yazıların 2000-2500 kelime içermesini sağlarsanız bu yazılar genel olarak ilk sıralara doğru yükselmeye başlıyor. 

(Ama yazdığınız 2500 kelime konudan bağımsız olmasın aman)

Google'da ilk sıralarda yer almak yeni bir blogsanız eğer oldukça zor bir hedef. Ancak Google sizi yavaş yavaş tanıdıkça diğer eski ve ölü bloglardan üst sıralara çıkartacaktır. Sadece sabır gerekiyor, bunu başarabilirsiniz. Ben size güveniyorum.


"Blogumu adsense'e nasıl kaydedebilirim?"

Bunun için de size taktik verip yol göstermek isterdim ama maalesef ki kelin ilacı yok agalarım. Ben wordego kullanıyorum memnun da değilim ama kullanıyorum işte :D

Bu yazıyı da burada sonlandırayım. Eğer yazıyı beğendiyseniz ve düşüncelerinizi paylaşmak isterseniz yorumlara beklerim :) 

***Düzenleme 26.04.2020: Bu yazıyı 2017'nin 9. ayında yazmışım. Artık Google+ toplulukları kaldırıldığı için o konu hakkındaki tavsiyelerim biraz yavan kalmış. Bunun dışında Yaklaşık bir sene önce Adsense üyeliği aldım. Bu konu hakkındaki yazımı okumak isterseniz sizi buraya tıklamaya davet ediyorum. Ama o yazıyı okumadan buraya bu yazı hakkında bir yorum atabilirsiniz tabi gönlünüz isterse :) :) Kendinize iyi bakın



Merhabalar Agalarım.

Öncelikle Kurban bayramına son bir gün kaldığı için şimdiden ellerinizi öpüyorum. Para vermek isteyenler reklam ve iş birliği için Dm / Email / Sms / İleti / Posta /  hatta Mektup falan bile atabilir. Yeniliklere açık olduğum kadar harçlıklara da açığım. Bugünkü yazımız biraz "gerçek yaşam nasıl hacklenir" temalı olacak. Hazırsanız hemen konuya giriyorum. İşte birgün işinize yarayabilecek 10 ilginç bilgi.

Telefonunuzu tutarken yoruluyor musunuz?

Bazılarımız telefonunu film ve dizi izlemek için çok sık kullanabiliyor. Mesela evde abisi olup bilgisayara dokunmaya fazla zamanı olmayan küçük kardeşler ( ben :/ ) İşte size küçük bir taktik. rahat bir yere yüz üstü uzanın, önünüze bir gözlüğü ters ve kapalı bir vaziyette koyup telefonunuzu oraya yerleştirin. İyi seyirler :P




Hızlıca uykuya dalmak için ne yapılabilir?

İki dakikadan daha hızlı bir sürede uykuya dalabileceğinizi söylesem inanır mıydınız? İşte size 4-7-8 taktiği. (özel üçgen ismi gibi otuz altmış doksan falan) Şimdi yapmanız gereken rahat bir yere uzanıp zihninizi boşaltmak ve tüm kaslarınızı - yüzünüz de dahil- rahat bırakmak. Ardından dört saniye nefesinizi çekip bu nefesi yedi saniye içinizde (kendinizi sıkmadan) tutmanız. Son olarak da 8 saniye nefes verip bunu tekrar tekrar yapmak. Tahmin ettiğinizden çok daha yorgun olacaksınız.

Telefonunu bulamıyor musun?

Telefonunuzu evin içinde bir yerde kaybettiniz ve bulamıyor musunuz? Daha da kötüsü telefon sessizde mi? Tamam önce bir otur soluklan cana geleceğine mala gelsin kardeşim. Eğer iphone falansa üzüldüm ama Samsungs'sa ve Google hesabın telefonuna bağlıysa bilgisayardan telefonunu çaldırabilirsin. Telefonun sessizde olup olmaması önemli değil her şekilde ötecektir.


Alarmın sesini duyamıyor musunuz?

Bunu en çok yaşayanlardan birisi olarak hep kullanacağımı düşünerek sizinle de paylaşıyorum. Telefonunuzu bardağın içine koyun ve yanınıza bırakın. Hoparlör sisteminiz hadi eyvallah

Aynı şeyi müzik dinlerken de yapabilirsiniz ama kulaklık denen bir şey var o yüzden icat çıkartmayın durup dururken.


Tişörtlerin arkasındaki etiketteki sembollerin anlamı ne? Etiketlerdeki semboller ne demek?

Hemen alttaki fotoğrafı sizin için Türkçeye çevirdim. Agalara Geldik gururla sunar.




Göze kaçan kirpik veya taşı nasıl çıkarabilirsiniz?

Göz kapaklarınızı açıp gözlerinizi belerttiniz, arkadaşınız pis pis gözünüzün içine üfledi ama o taş çıkmadı öyle değil mi? O zaman bir de yere bakıp hızlı bir biçimde göz kırpmayı deneyin.

Gözyaşlarınızı nasıl tutabilirsiniz?

Genel olarak çoğumuz toplum içinde ağlamayı istemeyiz, çünkü bu diğer insanlara bizi savunmasız gösterir. Ve çoğunlukla en şerefsiz insanların yakınınızda bulunan insanlardan çıktığını da düşünürsek, gözyaşlarını tutmak veya saklamak çok mantıklı bir davranış. Eğer gözyaşlarınız akmak üzere ise dilinizi damağınıza bastırmayı deneyebilirsiniz. Bu hareket beyninizi başka bir yere odaklayacak ve gözyaşı oluşumu kesilecektir.

Çekmeceleri dağıtmadan kıyafetlere nasıl bakabilirsiniz?

Bunu yapmam için evin reisinden -annem- izin almam gerekiyor ama hayatta izin vermez. Yine de paylaşıyorum ki sizden birisinin belki işine yarar. Adamlıkta bugün.

Eğer çekmecelerinizi alttaki kıyafetlere bakayım derken çok karıştırıyorsanız çekmecelere tişörtleri dikey olarak yerleştirmeyi deneyin. Anlamadıysanız hemen fotoğraf olarak açıklayayım.





Kulaklığınız cebinizde çok mu dolanıyor?

Erkeklerin çok hoşuna gitmeyecek bir çözümümüz var. Neden kulaklığı sarıp bir tokayla düzgün durmasını sağlamıyorsunuz? Benim tokam yok diye sağlamıyorum ama kızlara soruyorum siz neden bunca zamandır yapmadınız bunu.






Klavyedeki pislikleri nasıl temizleyebilirsiniz?

Asıl soru dünyadaki pislikleri nasıl temizleyebilirsiniz olmalı. Çünkü klavyedeki pislikler herhangi bir post-it kağıdının yapışkanlı kısmını tuşların arasına sürtmekle temizlenebilir. Keşke birisi de şöyle dünyadaki binaların arasına falan dev bir post-it soksa.




Bir yazının daha sonuna geldik. Umarım işinize yarayacak birkaç şey öğrenmişsinizdir. Kendinize iyi bakın. Eğer yazıyı beğendiyseniz blogu da incelemeyi unutmayın. Son zamanlarda bir sürü değişik türden yazılar yazıyorum. Eğer blogumdan bildirim almak isterseniz hemen sağ alttaki kırmızı sembole tıklayabilirsiniz :)

Görüş ve önerilerinizi soldaki yeşil ankete yazabilirsiniz. Ama benim asıl istediğim yorum yazın aga duvara konuşuyorum gibi hissediyorum, yakında yankı yapacak sesim.. sim.. sim..


Merhaba Agalarım. Televizyon ve reklamların kullanımındaki artışla insanlar bilinçaltının ne kadar kolay kandırılabildiğini keşfettiler. Beynin bilinçli olmadan bir şeyi yaptırılmasına algı yönetimi diyoruz. Peki algı yönetimi sadece televizyon ve reklamlar aracılığıyla mı yapılır? Tabi ki hayır. Hipnoz da bir çeşit algı yönetimidir.

Peki ya size evde kendi kendinize algı yönetme antrenmanları yapabileceğinizi söylersem ne derdiniz? Evet bu yazımda size hepinizin yapabileceği basit algı yönetim teknikleri vericem. Hazırsanız kemerlerinizi bağlayın çünkü uçağımız kalkıyor.


Evet Agalarım yaz tatiline çok az kalmasıyla beraber sevgililer telaş içerisine girmiş bulunmakta. Bunca boş zaman varken hep aynı şeyleri yapıp (sinemaya gidip) duran sevgililer için daha farklı aktiviteler topladım. Yalnızsanız üzülmeyin en iyi arkadaşınızı alıp yapabileceğiniz şeyler de mevcut :d

O zaman bakalım bu sevgiliyle yapılabilecek 23 faaliyet neymiş..



Merhaba agalarım artık eski yazı türlerine benzer şeyler yazmaya başlayayım dedim. Aklıma gelen ilk konu da bu oldu. Benim genellikle pek boş zamanım olmuyor olunca da boş boş oturuyorum. Bünye alışık olmayınca tabi zor oluyor..

Mesela şuan boş vaktimdeyim diye bu yazıyı yazma kararı aldım. Blogum da olmasa iyice boş gezenin boş kalfası olacakmışım. İyi ki var canım blogum <3

Giriş kısmı yeterince uzun olduysa konuya dalabilirim. Bu giriş kısmını kısa tutunca kendimi kötü hissediyorum ya bodoslama dalmak gibi bi şey oluyo sanki. Bu arada bodoslama deyince aklıma çok rezil bi anım geldi ilerde anlatırım belki şuan o kadar öz güvenim yok. AGA KONUYU DAĞITMAK GİBİ OLACAK FARKINDAYIM AMA ÖZ GÜVEN NASIL AYRI YAZILIR YA

ABİ SEVENLERİ AYIRMAYIN BE



Merhaba agalar, geçenlerde bir post atmıştım ve beklediğimden çok like ve paylaşım aldı. Dedim ki eğer bu kadar çok böyle yapan varsa neden boş ajandayla neler yapılabilir konulu bi yazı yazmıyorum?

Boş bi defterle neler yapılır merak ediyor musunuz?  O zaman kemerlerinizi bağlayın yazımız başlıyor.



Merabalar cankişlerim nasıl gidiyo hayat. Okular açılalı baya oldu sınavlar bitti ya da bitecek. Elif'ciğimle dedik ki dizi önerisi yazısına ikinci bir bölüm getirelim. Hem on beş tatilde hem de okulların daha rahat geçtiği dönemlerde millet izleyecek dizi ararken böyle bir yazı yazalım, sevaba gireriz falan ;D

O zaman let's go


Meraba bugün size abisi olmayanların anlayamayacağı bir yazı yazıcam, eğer abiniz yoksa çok şanslısınız. Çünkü abiniz olunca hayata otomatik olarak 9-0 geride başlıyonuz. Ve eğer abinizle aranızda 1 yaş varsa oturup şu yazıyı okuyup ağlanacak halinize gülebilirsiniz.. Benim abimle aramda 11 ay var, (bi yıl bile diil aq)  bende bu yazıyı yazarken ağlanacak halime ":Q:WQE:QWEQ:WEQW:EQ" dicem.

Eğer giriş kısmı yeterince uzun olduysa konuya başlıyom... Kemerlerinizi bağlayın kalkışa geçiyoruz

Uçağımız kalkmadan önce kaptanınız duyuru yapmak istiyor, "SAYIN BABACIM NE ACELEN VARDI BEKLEYEMEDİN Mİ AQMQMQ"



  Selamın aliminyum bu kız nefretini ve dedikodularını size aktarmaya geldi cicimler. Dedikodulu sicilimiz diye bi yazı yazmıştık önceden (ona ışınlanmak için tık)

  Bunun vol2 sini yazalım dedik çünk hem o eski yazıdaki çoğu kişiden artık nefret etmiyoruz (sadece accık hoşlanmıyoz) hem de YENİ OROSPU EVLADLARI VAR BU LİSTEYE YAZILMASI GEREKEN

  YAZDIM ADINIZI LİSTEYE OLUM BİTTİNİZ SİZ BİTTİNİZ




Selam cicişler genelimizin yalnız olduğunu varsaymazsak çok güzel bi konu buldum. Sevgiliyle yapılacak şeyler listesi.. Çünkü herkes sevgili yapınca nolcak aga hem sevgiliyle ne yapılır ki falan diye düşünüyo halbuki sevgili olmayı oyun gibi görmek yerine sevdigin insanla güzel zaman geçirmeye baksan sevgilinin olması çok güzel bi şey.

Tabi en büyük problem çoğumuz yalnızız aq neyse şöyle yapalım sevdiceği olanlar burdan taktik kapsın sevdiceği olmayanlar hayal kursun xdd

Ezdim gibi oldu ama olsundu yılların yalnızı olaraktan sizi anlıyor ve sewiorum ♥ İşte sevgiliyle yapılabilecek eğlenceli bi kaç şey..

  Bir zamanlar ortaya çıkmış, ancak gerek maddi gerek o zamanki ülkenin koşulları yüzünden kimsenin bilmediği ve benim cidden hoşuma giden şarkıları paylaşıçam sizle acun abi. Tabi siz beğenir misiniz bilmem ama Hande Yener ve Serdar Ortaç bunların hakkını yiyo ben size diyim he bi de bu şarkıları bilme ihtimaliniz neredeyse zifir zifir zifir. Az bilinen şarkıları değil, hiç bilinmeyenleri derlemeye çalıştım NEYS UZATMIYIM GEÇELİM ŞARKILARA







  Nasıl bi başlık koyacağımı bilemedim ama demek istediğim şey hani hepimiz internetin köpeği olmuşuz ya işte çekingeniz, utangacız, insanlarla kolay kankilop olamıyoruz falan ya ELİF BABA SİZİN İÇİN BU SORUNU DA ÇÖZDÜ ALLAH BEE







Öncelikle herkeslere selamlar nabersiniz len bayadır yazmıyom girince mutlu oldum. Neyse bu aralar okulların açılmasıyla beraber yeni bi maratona girdik hayırlı olsun. Girdiğimiz bu at yarışında benim gibi 12. sınıflar ygs lys kavşağında dönücez ve finiş çizgisini görcez inşşşşşşşşşşşallah siz ezikler bi kaç sene daha koşcaksınız kbbb

Ve ben içimdeki o maratonu son bitirme kaygısı ile yanıp tutuşurken dedim ki neden gidip bizim cicişlerle beraber ders çalışma tekniklerine bakmıyoz? Gidip bir miktar araştırdım farklı farklı sitelerden buldum bi kaç güzel teknik. Ama çoğu site yaşlı başlı öğretmenlerin verdikleri önerileri kullanıyor mesela diyo ki günde kırk dakika otur sonra on beş dakika çiş molası bi daha kırk dakika otur ertesi gün yine aynı şeyler. İyi tamam güzel de ödev vermeyin o zaman aq. Ödev neyse de performans ödevleri, sunumlar derken iyice robotlaştırın milleti. Sanki işimiz gücümüz yok sadece ders çalışacaz amk oradan konuşmak kolay demi zırtapoz!!!


Gencolar sellam harika tayfanın (yeni adımızla agalarageldik) en harika üyesi ikram konuşuyor bugünkü yazı blogun ilk ayında paylaşılan bi yazıya gelen yorumdaki istek konu ile ilgili. Yani uzayla ilgili bi yazı olcak. Şimdi öncelikle buraya gelip uzaylılar gerçektir safsatası yapmıcam sizde yabmayin !!!

Öhöm sakinim ve konuya dönüyorum uzayla alakalı ne biliyosunuz? Ben çok bişi bilmiyom valla ya özünde uzaylılara da inanırım 1az ama çok az.



Selamun aleyküm hayırlı işler harika tayfa blogu nazlı cilveler,

Merba gençler, uzun zamandan sonra yine ben. Ben kim miyim? O bir erkek, o biiir bad boy, o biiir tekbiiiir Allahuakbar... Şaka şaka namı diyyer miskinkurt. Biiir derken içimden tekbiir geldi. Çok mübarek bi giriş oldu konuya.

Neyse lafı uzatmadan konuya gireyim. Bugün, daha yeni yapmış olduğum otobüs yolculuğunda karşılaşabileceğiniz şeylerden bahsidiciğim.

Arkadaşlar selam öncelikle şunu söylemek istiyorum ki hepimiz ölüceğiz. Azrail gelecek falan böyle küt diye alacak canımızı noolllyozz len bile demeye fırsatımız olmayacak.. Peki şuan ölseniz yapmadığınız nelere pişman olurdunuz? Yada şöyle söyleyim sizce bi insan ölmeden önce neleri kesinlikle yapmalı?

Mesela ben ölmeden önce aşağıda yazan 20 şeyi yapmayı gerçekten çok isterim. Tabi bazıları çok zor olay -paradan dolayı değil- yapmaya yürek isteyen şeyler var

Ama olsun, o kadar önemli mi ya. Bilmem kaç milyar yıllık dünyada altı üstü 60 senecik falan yaşayacan -ki ondan da emin değiliz belki ertesi gün tır çarpacak nereden biliyoruz

O yüzden bazı şeyleri önemsememek gerek, yap gitsin..

Moral bozucu 1 giriş sonrası tekrardan selamlar, işte karşınızda ölmeden önce yapılması gereken 20 şey
Merrrrrba cicişler ben geldim, az önce başka bloglara bakıyoken birinin böyle soru cevap yazısı yaptığını gördüm. Dedim ki onlar harika bile değilken böyle güzel sorular almışlar, biz bu harikalıkla ne kadar güzel sorular alırız. O yüzden hemen kollarımı sıvadım ve bloga koştum. Ve işte buradayım. Of bi saniye soluklanmam lazım

Biliyosunuz tumblrda da sürekli tayfayla alakalı sıkça soru geliyor hatta bir çok soruyu okumuşsunuzdur yada ne bilim belki sizin de sorduğunuz sorular vardı içerisinde. Peki hiç merak ettiğiniz ama soramadığınız başka sorunuz var mı? Varsa alırız bi dal. Yorumlara doluşun

Doluş doluş doluş

Şimdi nasıl yapalım biliyomusunuz? Siz harika tayfa hakkında bilmek istediğiniz herhangi bi soruyu sorun bizde yorumunuza yanıt olarak cevap verelim, bazen çok güzel sorular geliyo ve bundan malzeme çıkar diyip notlarıma kaydediyorum. Eğer yine sorduğunuz sorular bizimle ilgili komik bi olayı hatırlatıyosa size özel bi yazı yazıcam söz djmşöğwj


Bi kaç bilgi vereyim yorumlarla ilgili. Şimdi altta yorum yaz kısmı var ya oradan isterseniz kendi google+ isminizle isterseniz de anonim olarak yorumunuzu bırakabilirsiniz. Bana soracak olursanız anonim olmayın çünkü diğer yazılarda yine karşılaşırsak diyim anaa bu küçük oynaq balinayı hatırladım bi kez daha yorum atmıştı. Böylece mutlu olayım hani yazıyoz ve yazdıklarımız bi kaç kişi tarafından sürekli takip ediliyor mu bilelim

Tabi siz bilirsiniz isterseniz anonimi de kullanabilirsiniz no problem no cry yorumunu yolla and fly

Şimdi siz aklınıza soru gelince yazarsınız bende o sırada bizimle ilgili sık gelen sorulara cevap vereyim. Belki aklınıza soru gelmediyse aşağıdakiler yardımcı olur


Tumblrda sıkça sorulan sorular


1- Nasıl tanıştınız?


Şöyle ki bu konuyu elif kendi gerizekalı perspektifinden anlatmıştı. Ki yalan len mQ ben öyle yok kankacım blogunu çok seviyom kankacım felan demedim totosundan element uydurmuş (ilgili yazıyı görmek istiyorsanız ahanda buraya tıklayabilirsiniz ama kaçmayın bi yere hemen daha soru sorcaksınız unutmayın)

Gerçek olaylar:

Elif: kankilop tumblrdan güzel ve sevdiğim bloglarla whatsapp grubu açıcam ne diyosun?

Ben: Bu bi teklifse evet diyorum

Elifin anlattığı: igramı hiç sevmiyodum yaa böyle iğreniyodum falan ama gruba aldım çünkü malım.. ama sonra anladım ki cidden malmışım igram harika 1 insan onu çok sewiorm ve ondan beni affedmesini rica ediyorum cnm igram 00.27 ELİF: YOK EBESİNİN NİKAHI SİE LEN

2- Gruba neden "harika tayfa" dediniz ve Tumblr'dakilerle Whatsapp grubu açacak mısınız?


Harika Tayfa isminin anısı şu şekilde. Biz bu grubu kurduğumuzda sürekli isim değişikliği yapıp duruyoduk belli bi adı yoktu. Ki zaten çoğu whatsapp grubu böyle isimleri benimsemez değişmekte sıkıntı görmez falan. Neyse konudan sapmıyım zaten çok saçma cümleler kuruyom bazen ama neyse ya, işte dedik ki biz böyle grup falan açtık da başka bi grup açalım tumblrdakilerle ne diyosunuz. Sonradan düşündük taşındık whatsapptan açmayalım kik messenger denen uygulamadan açalım numaralarımızı bilmesinler

(devlet sırrı bebeyim)


Sonra herkes 'tm' dedi ve kik grubu için elli kişi topladık. Millet whatsappta 83478 kişilik gruplar kuruyo diye biz kikten elli kişiyi az buluyoduk hatta elli kişilik sınır çok saçma yaa demiştim. Sonra açtık grubu ve herkes birden mesajları yardırmaya başladı. Mesaj atıyorum kimse mesajı görmüyor anında yukarı çıkıyo falan. Ne yapacağımızı şaşırdık ve zaten iki üç hafta içinde tek tek çıktık kik'ten

Kik'ten birisi okuyorsa slm :)))))))

Sonra bu başarısızlığın ardından başka bi whatsappp grubuna girdik tayfaca. Grubun reisini seviyoz diye gidelim dedik ama kavga çıktı jdhekdnddkejndk neyse sonra gruptan çıktık demek isterdim ama tam gruptan çıkacam böyle "eyvallah kendinize iyi bakın" dedim whatsapp dondu iki dakika boyunca. Donacak zamanı mi buldun eyy gavur icadı)

Neyse işte gruptan çıkamadım ve kavga ettiğimiz gruptaki diğer yönetici beni attı. KENDİ İSTEĞİMLE ÇIKACAKTIM NEDEN ATTIN SEBEBİ NEYDİ Kİ???

Ama hala grubun sahibini seviyoz adamın dibidir okuyosa selamlar moruk

Neyyse son bi umut dedik ki tumblrda hafif bi tanınırlığı olan kişilerle açalım bari belki bi umut olur diye ama o da olmadı grup ilk günlerde iyi hoş güzeldi ama sonra sessizleşti ve çöküş evresine girdi. (Grupta en sevdiğim kişi Sümeyra ve Neffel <333<3<33)

Bizde dedik ki whatsapp grupları bizim için bitmiştir. Olmuyor çünkü goddammit olmuyor ve gelip adımızı "harika tayfa" olarak öylesine değiştik. Sonra ramazan geldi grubun adını "harika tayfa ramazan sevinci" yaptık.

Bayram geldi "harika tayfa bayram özel" oldu, sonra normale döndük düz harika tayfa yazdık ama normala dönmeden evvel mixlr yayını yapak deyip ismimizi hariqatayf yaptık.  Zaten mixlrdan bloggera geçtik ve artık ismimiz holding ismi gibi bi şey oldu bizim için djdmdj



3- Gruptan en sevdiğin kişi kim?


Hepsi benim bebeklerim, kaos çıkarmayın lütfen rica ediyorum ama cevabım bilin bakalım kim


4- Hiç buluştunuz mu?


Hayır hepimiz farklı şehirlerdeniz ben ve ahmet zaten okul arkadaşıyız. İstanbul'da oturuyoruz. Elif İzmirde, Ayşe Bursada ve Çağatay Ankarada oturuyor. He şöyle bir şey vardı biz İzmire gittik bu yaz ailecek ve güya elifle buluşacaktık ama hem yolun uzaklığı hem de annemin apar topar eve yani İstanbula döndürmesi sonucu buluşamadık. Gönül isterdi üç hafta kalalım izmirde sonra buluşalım falan ama nasip kısmet.. Aslında oturduğumuz yazlıkda üç dört oda bomboş duruyodu elif erkek olsaydı gelir bizle kalırdı aq.

Para toplayıp plastik cerrahiyle elife pipi yaptıralım arkadaşlar hadi bağış kampanyası her esemes elli krş

5- Nasıl böyle yakın oldunuz?


Valla bilmiyom ki ya 8 ay aslında çok da uzun bi süre değil ama şöyle bir şey de var bu harika tayfa'daki beş kişiyi senelerdir tanıdığım bazı arkadaşlarıma tercih edebilirim. Cidden bak üç senelik lise arkadaşım mı yoksa harika tayfadan herhangi bi kişi mi deseniz bu malları seçerdim

"YaqTıM 1 CuGaRa BloGgeR DuWaN alTı..."




Daha baska soru gelmiyor aklıma ama biliyom ki merak ettiğiniz bi kaç sorunuz illa ki var. Yazının yazılma tarihine bakmadan istediğiniz kadar istediğiniz soruyu sorun bize anlık bildirim geliyo zaten.

Ve yorum görünce mutlu oluyoz

O zaman hemen ilk yorumlardan cevaplamaya başlayalım


  Slmslmslm. Az önce koltukta yayılmış, bi bacağımı koltuğun tepesine fırlatmış çok afedersiniz heyvan gibi yatıyodum. Bi yandan da kanalları geçiyom falan SONRA HEMEN AKLIMA BİZİM HER DİZİDE MUTLAKA EN AZ 1 (BİR) ADET BULUNAN KARAKTERLER GELDİ. ALLAAAH GAZA GELDİM BAŞLIYORUM

  caps lock fena gaza getiriyo he

Kırk yaşımda da olsam danoneyi buzdolabında dondurup yer ve oturup çizgi film izlerim demiş atalarımız. Çizgi film gibisi var mı aq.. Hatta çok iyi hatırlarım Cartoon Network'ün çöküş devri Disney Channel çıktığı sene yani benim sekizinci sınıf olduğum 2012 senesinde yaşanmıştı, herkes Disney Channel'ı konuşurdu bense eve gider Cartoon Network izlerdim.


Kolay alışırım zor vazgeçerim falan slfkdjajaslk neyse sonra Disneyin büyüsüne kapılan bir başka çocuk oldum ama olsundu.. Şimdi size çocukluğumda önemli yerlere sahip olan bir kaç çizgi filmden bahsetmek istiyorum, kemerlerinizi bağlayın uçağımız kalkıyorRr..

  Vay efendim en sıcak yaz bu sene olucakmış, vay efendim kavrulcakmışız, vay efendim 50 dereceye kadar yolu varmış falan da filan. Ln şerro o şom ağzını açmak zorunda mısın ya söyle bana konuş bana zorunda mıyııım dırırırım

  Aramızda yaz mevsimini seven var mı bilmem, ama bu seneden sonra daha fazla seviceğinizi de sanmıyom zaten. Acun abi alamanyadan geliyom yazın kavurucu sıcağında hayattan bezme sebeplerimizi inceliyecem (Böyle incelemek falan hoşuma gitti he bilimsel bi hava kattı ehüheühe)