Agalara Geldik

Takip Edin

Element Bükücülüğü Gerçek Olabilir Mi?



By  Unknown     20:23:00    Etiketler:,,,,,,,, 


Küçükken Avatar: Son hava bükücü çizgi dizisi ile büyüyenler neyden bahsettiğimi çok iyi anlamıştır. Eski zamanlarda insanlar dünyanın ve evrenin dört ana elementten oluştuğunu düşünürmüş. Hava, Su, Toprak ve son olarak da Ateş.

Avatar çizgi filminde ise bu elementlerin bazı insanlar tarafından kontrol edilebileceği işlenmektedir.



Kısaca çizgi filmin konusundan bahsedip bu düşüncenin tarihçesini anlatmak istiyorum. Avatar çizgi dizisi dört element insanlarının  huzur içinde yaşadığı bir dünyada geçmektedir. Fakat zamanla Ateş ulusu diğer elementlere savaş açmıştır. Ateş ulusunu durdurabilecek tek kişi ise Avatar, yani dört elementi de bükebilen tek insandır. Avatarın görevi barışı sağlamaktır ama ateş ulusunun saldırdığı zamanlarda ortadan kaybolur. Avatarın yokluğunda Ateş ulusu savaşı büyük çoğunlukla kazanmıştır. Tüm hava bükücüler dünyadan silinmiş, güney kutbunun su kabilesinde sadece bir tane su bükücü kalmıştır. 100 yıl sonra okyanusun altında bir buz küresinde bulunan ve şans eseri hava tapınağından kaçmış olan 12 yaşındaki Avatar Aang barışı sağlayabilmek için diğer dört elementte ustalaşmaya çalışır. Ama ateş ulusu sürekli peşindedir.

Dizinin konusu çok ütopik/distopik ve kurgusal olmasına rağmen bu düşünce eskilerden beri olan bir düşüncedir. Aslında Çin'den değil de ortaçağdan kalan bir düşünce olan dört element, insanlar tarafından hep üzerine hakimiyet kurulabilecek şeyler olarak görülmüştür. Hatta bazıları bu savlarını kutsal kitaplarda bahsi geçen olaylara bağlayıp haklı çıkmaya çalışmıştır.

Örneğin Hz. Süleyman'ın rüzgara emir verebilmesi, Hz. İbrahim'i ateşin yakmaması, Hz. Musa'nın denizi yarması ve Hz. İsa'nın toprağa üfleyip kuş olarak canlanmasını sağlaması gibi şeyler onların en çok kullandığı savlardır. Onlara göre peygamberler bizler gibi insanlardır ve bu yetenekler bizlerde de vardır, ama peygamberler daha güçlü kullanabilirken biz daha az kullanabiliriz.

İşin dini kısmını bırakıp parapsikolojik kısmına biraz bakalım. Elbette şu zamanda kimsenin mucize eseri olarak denizi yarabileceğine inanmıyorum ama üç beş şey yapılabileceğine inananlardanım. Parapsikolojide bükücülük gibi terimler yoktur ve parapsikolojide işler Avatarda olduğu gibi de yürümez. Parapsikolojide Aerokinezi, Hidrokinezi, Terrakinezi ve Pyrokinezi adı altında dört farklı dal bulunur. Bunlar dört elementi düşünce gücü ile hareket ettirebileceğinizi söylerler.

Aerokinezi

Havayı kontrol etme çalışmasıdır. Bu konuda çalışan kişilerin rüzgarı durdurma, rüzgarın yönünü değiştirme ve rüzgar estirme gibi çeşitli eylemleri yapabildiği söylenir. Konsantrasyon gerektirir ve antrenmanları genel olarak orman gibi yerlerde yapılır. 

Antrenman Örnekleri: 

İlk günlerde sessiz bir yerde odaklanıp rüzgarı dinlemeniz ve hissetmeniz gerekmektedir. Ardından etrafınızda bir cam fanus olduğunu düşünmeye başlayın. Rüzgarı durdurmaya çalışarak Aerokineziye ilk adımınızı atmış olacaksınız.

Biraz daha geliştirdikten sonra bir poşeti ip ile ağaç dalına bağlayıp sarkıtın ve ardından yoğunlaşıp istediğiniz yöne doğru rüzgar estirmeye çalışın. 


Hidrokinezi

Suyun akışını kontrol etme çalışmasıdır. Aerokineziye ve Pyrokineziye inancım olsa da Şahsen hidrokineziye biraz şüpheci yaklaşıyorum. Hidrokinezi ile dalgalar veya titreşimler yapabilir, cisimlerin suda istediğiniz yöne doğru süzülmesini sağlayabilirsiniz derler.

Egzersizler: Küçük bir kap suyun içine bir kibrit parçası atın ve suya odaklanıp hareket ettiğini hayal edin. 

Terrakinezi

Toprak kontolü olarak bilinir. Buna zerre inanmıyorum ama denemek lazım. Topraktaki mineralleri kullanarak bitkileri daha hızlı büyütmekten başka pek bir şey yapılmaz. Avatardaki gibi yerden kayalar fırlatabilme özelliği maalesef ki yok :/

Pyrokinezi

Pyrokinezi benim favorilerimden birisidir. Ateşi kontrol etme dalıdır. Ateşe yön verebilir, şekil verebilir boyunu arttırıp azaltabilirsiniz. Ama Avatardaki gibi ateş oluşturma falan varsa aklınızda, lütfen olmasın. Bir maddenin yanması için o maddenin içindeki taneciklerin titreşimlerinin hızlanması gerekmektedir. Ve öyle görünsün ya da görünmesin her madde atomik düzeyde bir titreşim halindedir.

(Pyrokineziyi bırakıp felsefeye giriş) Bilim insanları geçtiğimiz 10 yılda beynimizin yaydığı dört ana elektrik dalgasını keşfetti. Bu dalgalar Beta Alfa Teta ve Delta dalgaları olarak adlandırıldı. Beta dalgaları bir şeyler üzerinde çalışırken/ matematik gibi hesaplamalar yaparken, Alfa dalgaları hayal kurarken, Teta dalgaları uyuyakalırken, Delta dalgaları ise derin uyku sırasında yayılıyor.

Bunların hepsi kendi frekanslarında oluşan elektrik dalgaları yani frekanslar. Bedeniniz genel olarak 6.5 ile 9.5 frekansları arasında titreşiyor. Elektrik dalgalarını yaymaya yarayan iyonosfer katmanı ise 9.5 frekansında titreşiyor. Bu da demek oluyor ki dünya ile titreşimleriniz neredeyse aynı. Gezegen ile beraber titreşiyorsunuz.

Şimdi konumuza dönelim. Eğer biz titreşimler yayıyorsak bu titreşimleri bir noktaya odaklayabilir miyiz? Burası birinci soru ve cevanı tam olarak bilinmiyor. İkinci soru ise eğer yapabilirsek ne olur?


Düşüncelerimiz nöronlar arasında gidip gelen birer elektrik dalgalarıdır. Eğer bir elektrik dalgasını artırırsak etraftaki diğer beyinler bu dalgaları algılayabilir. Yani bir nevi telepati mümkün. Aynı şekilde eğer yeterince odaklanılırsa bir maddenin titreşimleri arttırılabilir ve yakılması sağlanabilir. Ne kadar doğrudur bilinmez ama şahsen mumla denediğim bir çalışmada mumun alevinin sağa doğru 5 saniye kadar eğilmesini sağladığımı ve iki santimlik mum alevinin boyutunu 4 - 5 santimetreye kadar yükselttiğimi hatırlarım. Bu yüzden Pyrokineziye inanıyorum. 

Pyrokinezi için egzersizleri bir mum ile yapabilirsiniz. 

Böyle bir yazının da sonuna geldik. Eğer yazı hakkında bir düşünceniz varsa yorumlarda belirtebilirsiniz. 

Kim bu Unknown

Adım İkram, önceden buraya yaşımı yazıyordum ancak her sene değiştiği için şu anda 1999 doğumluyum demeyi tercih ediyorum. Marmara Üniversitesi'nde Almanca Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. 2016'dan beri ara ara buraya bir şeyler karalıyorum ve senede bir bile olsa cebime para geçmesini sağlıyorum. Bana destek olmak isterseniz blogumu favorilerinize ekleyin de arada sırada açıp bakın, hangi konularda nasıl boş yapmışım.. Unutmadan bir de yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Her "yeni yorum bildirimi" geldiğinde kalbim pırpır atıyor haberiniz olsun :)

13 yorum:

  1. bir keresinde temas etmeden bir yaprağı yakmayı başardım bu tür şeyler mümkün ama daha çok ıssız yerlerde yapmak gerekiyor.aksi takdirde başarılı olamazsınız.birde eğer ıssız bir yerde çalışacaksanız mutlaka bir arkadaşınız yanınızda olsun ve kayıt cihazı. bu tür eylemler gerçekleştirirken iradeniz güçlü değilse başınıza meditasyon sırasında paranormal olaylar gelebilir "DİKKAT EDİN!"

    YanıtlaSil
  2. bir keresinde temas etmeden bir yaprağı yakmayı başardım bu tür şeyler mümkün ama daha çok ıssız yerlerde yapmak gerekiyor.aksi takdirde başarılı olamazsınız.birde eğer ıssız bir yerde çalışacaksanız mutlaka bir arkadaşınız yanınızda olsun ve kayıt cihazı. bu tür eylemler gerçekleştirirken iradeniz güçlü değilse başınıza meditasyon sırasında paranormal olaylar gelebilir "DİKKAT EDİN!"

    YanıtlaSil
  3. Ben Korkuyorum Bişey olurmu 12 Yaşındayım

    YanıtlaSil
  4. Cidden bu olabiliyor mu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ben aerokinezi yapabiliyorum

      Sil
  5. rüzgarı bükme antıramanın 3 4 . mü ne deneyişim olacaktı önümde bir karton vardı hayal edip hareket etirdiğimi duşundüm ve ufakda olsa bir kıpırdamaya ulaştım

    YanıtlaSil
  6. bunların bir bilimsel açıklaması yok! bir tek pyrokinezinin var o da titreşimler ile. Sen düşünerek havaya hiçbir kuvvet uygulamadan havayı hareket ettirmek biraz mantıksız geliyor :/ yapabilenler var ama yapamayanlar da var. Bu neye göre belirleniyor ki?

    YanıtlaSil
  7. evt tarih 26 04 2021 çok şaşkınım vidiodaki adamın öncesinde rahaltadım ve vücudumun rüzgan tarafından üşüdüğnü hisettim ve kendimce ufak ufak haraketler yaptım yaptığım haraketler sonucunda halat çeker gibi tuvalet kağıdının bi yaprağını çektim ve başarılı oldum sevinçten ellerimi havaya kaldırıcakken yaprağı tuvalet kağıdına geri doladım

    YanıtlaSil
  8. Ben hava büküyorum 25 gündür falan korkmayın hiçbir zarar falan gelmiyo size ayrıca azda olsa Su bükebilyorum zaten bu tür kinezilere başlamak için havadan başlamak en ideali yani en basiti birde hangi elementi bükeyim diye düşünüyorsanız element burçunuza bakın mesela ben kova burcuyum ve hava elementiyim bu yüzden doğuştan bir yatkınlığım var ama suda bükebiliyorum fakat havsyla başladım yani öyle seçebilirsiniz yani (bu tür şeyler sihir yada büyü değil bu eski çağlardan beri kalma bir bükme sanatıdır vede bu Rabbimiz tarafından insanlara verilen bir hediye diye geçiyo)

    YanıtlaSil

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır