Agalara Geldik

Takip Edin





















Merhaba agalarım. Agasal yazmayalı tam olarak  Geçenlerde instagram indirdim ve fark ettim ki insanlar hayatlarını yaşıyormuş. Ciddiyim birisi yüzme havuzunda birisi ormanda birisi denizde.. Bense aylardır evimde oturup ya ders çalışıyorum ya whatsapptayım ya da tumblrda kendi postlarımı rebloglayıp duruyorum. Ya her şeyden önce şuan öyle bi mevsimdeyiz ki İzmir'in dağlarında çiçekler açıyor aga. Ama benim adamakıllı gezip tozacağım bir arkadaşım bile yok.

kitap, bookstagram, kitap önerisi
Merhaba Agalarım yazı yazmayalı kaç gün oldu. Yaklaşık 8 gün olmuş. Bu aralar pek yazamıyorum LYS dönemi malumunuz, çalışmam gerekiyor. Yoksa mezuna kalıp bi sene daha debelenmem gerekecek. Allahım düşman başına verme yarabbim ama şeye verebilirsin şu okuldaki beyinsizler var ya baş harfleri Y ve A ve Ö HE Bİ DE DİĞER Y'ye.

Günlük beddua seansımızı yaptıktan sonra asıl konuya geçiyorum.

Son zamanlarda John Green fetişi ile yaşıyorum. Kağıttan kentler, Alaskanın Peşinde isimli kitaplarını okudum -Alaskanın Peşinde daha bitmedi ama konumuz bu değil şşş- bir de Aynı Yıldızın Altında isimli filmi çok seviyordum ve öğrendim ki onu da John Green yazmış. Dayanamadım ve Tumblr'daki hesabımda John Green kitabı kabul edilir diye bir paylaşımda bulundum. Sağ olsun Beyza isimli arkadaş Aynı Yıldızın Altında'yı yolladı. Derken bir patlama oldu kitap yollamak isteyen beş kişi falan çıktı. Bazıları iki üç kitap birden yollamak istedi ben de yüzsüzümdür olur dedim. Böylelikle Havvanur isimli bir kankişim bu kitabı aldı. Kitabın genel bilgilendirmesini hemen yapıyorum.












Merhaba agalarım. Geçen gün Quora adlı sitede çok güzel sorular gördüm. Bu site belli bi soruyu merak edenlerin yazıp cevap aldıkları bi forum. Ve maalesef İngilizce ve üye olmadan hiç bi bok yapılmıyor. Siteye öylesine giriyorsun ekrana bir şey çıkıyor diyor ki üye ol. Kapatmaya çalışıyorsun bi daha açılıyor falan baya salakça bir şey. Ben de çok severim böyle salakça şeyleri bi ara üye olmuşum. Hala gmail hesabıma sorulardan bi kaç tanesi geliyor işte "okumak ister misin aga?" diyerek. Bugünde müsaittim üç tane soruyu gördüm beğendim çevireyim dedim.  Hazırsanız başlayalım




Başlıktan da anlayacağınız gibi farklı bir şehirde üniversite okuma hakkında bi yazı yazmaya karar verdim. Seneye yüzde doksan ihtimalle İstanbuldan İzmire üniversite okumaya gidicem. Bu konu hakkında yani farklı bi şehirde üniversite okumanın zorlukları ve avantajları hakkında bi miktar araştırma yaptım ve bu yazıda hepsini topluyorum. Hepiniz hazırsanız yazımız başlasın.

Avantaj 1: Yeni bi hayatınız olacak

Orada oturanlar, yeni mahalleniz sizi tanımayacak, oradaki insanlar; sizi, adınızı sanınızı, nasıl biri olduğunuzu nelerden hoşlandığınızı bilmeyecekler. Yani dilerseniz hayatınızı sil baştan yaşayabileceksiniz. Dilerseniz saçınızı kazıtıp gezebilir küpe takabilirsiniz. Dilerseniz tarzınızı veya hoşlandığınız şeyleri en baştan değiştirebileceksiniz. Yani bembeyaz bi sayfayla hayata devam edebilir ve istediğiniz kişi olabilirsiniz.

Dezavantaj 1: Yaşam standartlarınız düşecek

Her ne kadar yepyeni bi hayata başlamış olsanız da bu yeni yaşamda her şey sizin üzerinize kalacak. Sabah kalktığınızda kahvaltı hazır olmayacak. Okuldan geldiğinizde hoşgeldin gel yemek hazır diyeniniz olmayacak. Yeri gelecek iki üç gün aynı yemeği yiyeceksiniz. Yeri gelecek yemek yapmaya üşenip hazır çorbayla besleneceksiniz. Siz evde yaşarken etraf dakika başı tozlanacak. Ya da sıkıntıdan kendinizi temizliğe vereceksiniz ve hiçbir yer hiçbir zaman tozlanmayacak. Ya odanız sürekli derli toplu olacak ya da sürekli bozuk olacak. Kaldı ki bu da biraz kişiliğinize bağlı değişiklik gösteren bir şey. 

Avantaj 2: Kurallarınız veya kısıtlamalarınız olmayacak

"Eve bu saatte mi gelinir?" "Saat kaç oldu yat artık" "Biraz da ders çalış hep laylaylom" gibi sözlerden ve kurallardan uzak, dilediğinizi yapabileceğiniz, kafa dinleyebileceğiniz bir evde yaşayacaksınız. İsterseniz gece 3'te yatabilecek ve saat 14te uyanabileceksiniz. Eğer isterseniz arkadaşlarınızla gece 12ye kadar dolaşıp eve saat 1de girebileceksiniz. Eğer isterseniz kimseden izin istemeden eve hiç gitmeyip başkasında sabahlayabileceksiniz. İsterseniz bir kütüphane kurup kendinizi oraya kapatabilirsiniz. İsterseniz evinizin bahçesinde tarım ve hayvancılık yapabileceksiniz. Ne de olsa artık yerleşik hayata geçtiniz. 

Dezavantaj 2: Yalnız olacaksınız

Her şeyden önce yalnız olmak en büyük sıkıntınız olacak. Maddi sıkıntı atlatılır, aç kalırsınız parasız kalırsınız ama yine de maddiyattan daha önemli olan sıkıntılarınız olacak. Ve bu sıkıntılardan en büyüğü yalnızlık hissi olacak. Bulunduğunuz ev size ait olmayacak. Bulunduğunuz mahalleye yabancı olacaksınız. Bulunduğunuz şehre ait hissetmeyeceksiniz. İlk fırsatta evinize geri dönmek isteyeceksiniz. Ailenizi -hiç özlemem deseniz bile- özleyeceksiniz. Bu ciddi manada kaçınılmaz bir şey. Gece koskoca evde yalnız uyumak herkesin yapabileceği bir şey değil. Hele ki üniversitede de yalnız hissedeceğiniz ilk dönemlerde hiç değil. Onun dışında bulunduğunuz şehirdeki kültüre adapte olamamanız da aynı şekilde sizi sıkıntıya sokacak bir başka durum. 

İstanbulun anadolu yakası gibi yüzde 60ı muhafazakar olan bi toplumdan İzmire gitmek baya kültür şoku yaşatacak gibi hissediyorum ancak buna da razıyım ulen

istanbul senin mq



Avantaj 3: Hayatı en iyi şekilde öğreneceksiniz

Farklı bi şehirde üniversite okumanın en güzel avantajı bence budur. Hayatı yerinde ögreneceksiniz. Çalışmanız gerekecek. Kazandığınız parayı gerekli şeylere harcamayı öğreneceksiniz. Ev geçindirmeyi öğrenecek ve birçok şeyin altından tek başına kalkacaksınız. Belki ilk günlerde bu size çok yorucu gelecek ama 4 sene sonra üniversite bittiğinde bambaşka bi insan olarak evinize döneceksiniz. 

Dezavantaj 3: İflahınızı şirinleyecekler

Tabi bunca şeyin altından tek başınıza kalkmak çok kolay bir şey olmayacak. Islahınızı elden geçirecekler. Nasıl mı? Para kazanmak en büyük sıkıntınız olacak. Mekanın sahibi sizin babanızın oğlu olmayacağından orada yaptığınız en ufak hatada ezilecek bağırılacak ama yine de sesinizi çıkaramayacaksınız. Dersler deseniz üniversite bu tamam basit güzel hoş ama bi o kadar da zor konularla devam edecek. Bi yandan işe çalışıp diğer yandan vizeler finaller derken ebenizi çok anımsayacaksınız.

 Avantaj 4: Yeni bi kültürle karşılaşacaksınız

Üniversiteyi farklı şehirde seçer seçmez bi yanlış mı yaptım acaba diye düşüneceksiniz. Ama iş işten geçmiş olacak. Memleketinizden ayrılıp farklı bi şehire adın attığınızda oraya adapte olma sürecine gireceksiniz. Tabi burada seçmek istediğiniz şehrin de büyük etkisi var. Istanbul gibi büyük bi şehirden bayburta üniversite okumaya gitmek pek de akıl kârı olmayacak bi davranış olur. Istabulun gürültüsü kalabalığı ve temposuna alışan birisi bayburtun sessizliği, kendi başınalığı ve sıradanlığı altında boğulabilir. Tabi burada bayburtu yermek gibi bi amaç gütmüyorum ama istanbullu birisi büyük şehirler harici şehirlerde kolay kolay duramaz demek istiyorum. Hayatınızın en güzel dönemini geçireceğiniz bu zamanları kültüre adapte olamayıp heba etmeyin 

Dezavantaj 4: Alışmanız zaman alacak

Herkes gibi sizinde alışmanız zor olacak ama iyi bi üniversiteye gittiyseniz sizinle aynı şehirden gelmiş insanlarla karşılaşmanız çok olası. Bu dezavantajı böyle yenebilirsiniz. Ama zaten eninde sonunda orada arkadaş edindikçe, orada düzeninizi kurdukça oraya bağlanacaksınızdır. 

Avantaj 5: Kendinizi keşfedeceksiniz

Yeni bi şehirde okumaya gidince bu şehrin çoğu yerini bilmeyeceğinizden evinizde ya da yurdunuzda oturacaksınız. Bir sürü boş vaktiniz olacak. Bu boş vaktinizi geçirdiğiniz her yeni aktiviteyle kendinizi daha çok tanıyacaksınız. Bi gün balık tutar bi gün koşu yaparsınız. Bi gün kitap okur başka bi gün film izlersiniz. Bunlar olurken nelerden hoşlandığınızı nelerden hoşlanmadığınızı daha büyük ölçüde farkedeceksiniz. 

Dezavantaj 5: Sıkılacaksınız 

Baya baya sıkılacaksınız, hiç samimi olduğunuz arkadaşınız olmayacak. En azından ilk sene için bu böyle. Yapılacak her şeyi yaptıktan sonra büyük bi boşluğa girip hayatı mı sorgularsınız yoksa gider uyur musunuz bilemem. Ama çok sıkılacaksınız cidden. Kendinize uğraş bulun. Kızlar çeyiz örsün erkekler tavla öğrensin. Yoksa bu okul bitmez

Başka avantaj veya dezavantaj gelmedi aklıma eğer sizin bi fikriniz varsa yorumlarda belirtebilirsiniz. Şahsen ben üniversiteyi şehirdışında okuma fikrini çok haklı buluyorum çünkü kendi evinizde ailenizle kalınca üniversite okumaktan çok lise 5. sınıf okuyor gibi oluyorsunuz. Ama farklı şehirde kendi ayaklarınız üzerinde durmayı öğrenirken aynı zamanda geleceğe antreman yapmış gibi olursunuz. Para yönetimi ev yönetimi sorumluluklar derken evlenince bazı şeylerin altından daha rahat kalkabilirsiniz.

Bu durum osmanlıdaki şehzadelerin sancağa çıkmalarına -küçük bölgeleri eğitim amaçlı yönetmelerine -benziyor da diyebiliriz. Evlenmeyi ülke yönetmeye benzetirsek siz de ülke yöneteceksiniz ileride, antremanlı olursunuz.