Agalara Geldik

Takip Edin












Merhaba agalarım. Geçen gün Quora adlı sitede çok güzel sorular gördüm. Bu site belli bi soruyu merak edenlerin yazıp cevap aldıkları bi forum. Ve maalesef İngilizce ve üye olmadan hiç bi bok yapılmıyor. Siteye öylesine giriyorsun ekrana bir şey çıkıyor diyor ki üye ol. Kapatmaya çalışıyorsun bi daha açılıyor falan baya salakça bir şey. Ben de çok severim böyle salakça şeyleri bi ara üye olmuşum. Hala gmail hesabıma sorulardan bi kaç tanesi geliyor işte "okumak ister misin aga?" diyerek. Bugünde müsaittim üç tane soruyu gördüm beğendim çevireyim dedim.  Hazırsanız başlayalım




Başlıktan da anlayacağınız gibi farklı bir şehirde üniversite okuma hakkında bi yazı yazmaya karar verdim. Seneye yüzde doksan ihtimalle İstanbuldan İzmire üniversite okumaya gidicem. Bu konu hakkında yani farklı bi şehirde üniversite okumanın zorlukları ve avantajları hakkında bi miktar araştırma yaptım ve bu yazıda hepsini topluyorum. Hepiniz hazırsanız yazımız başlasın.

Avantaj 1: Yeni bi hayatınız olacak

Orada oturanlar, yeni mahalleniz sizi tanımayacak, oradaki insanlar; sizi, adınızı sanınızı, nasıl biri olduğunuzu nelerden hoşlandığınızı bilmeyecekler. Yani dilerseniz hayatınızı sil baştan yaşayabileceksiniz. Dilerseniz saçınızı kazıtıp gezebilir küpe takabilirsiniz. Dilerseniz tarzınızı veya hoşlandığınız şeyleri en baştan değiştirebileceksiniz. Yani bembeyaz bi sayfayla hayata devam edebilir ve istediğiniz kişi olabilirsiniz.

Dezavantaj 1: Yaşam standartlarınız düşecek

Her ne kadar yepyeni bi hayata başlamış olsanız da bu yeni yaşamda her şey sizin üzerinize kalacak. Sabah kalktığınızda kahvaltı hazır olmayacak. Okuldan geldiğinizde hoşgeldin gel yemek hazır diyeniniz olmayacak. Yeri gelecek iki üç gün aynı yemeği yiyeceksiniz. Yeri gelecek yemek yapmaya üşenip hazır çorbayla besleneceksiniz. Siz evde yaşarken etraf dakika başı tozlanacak. Ya da sıkıntıdan kendinizi temizliğe vereceksiniz ve hiçbir yer hiçbir zaman tozlanmayacak. Ya odanız sürekli derli toplu olacak ya da sürekli bozuk olacak. Kaldı ki bu da biraz kişiliğinize bağlı değişiklik gösteren bir şey. 

Avantaj 2: Kurallarınız veya kısıtlamalarınız olmayacak

"Eve bu saatte mi gelinir?" "Saat kaç oldu yat artık" "Biraz da ders çalış hep laylaylom" gibi sözlerden ve kurallardan uzak, dilediğinizi yapabileceğiniz, kafa dinleyebileceğiniz bir evde yaşayacaksınız. İsterseniz gece 3'te yatabilecek ve saat 14te uyanabileceksiniz. Eğer isterseniz arkadaşlarınızla gece 12ye kadar dolaşıp eve saat 1de girebileceksiniz. Eğer isterseniz kimseden izin istemeden eve hiç gitmeyip başkasında sabahlayabileceksiniz. İsterseniz bir kütüphane kurup kendinizi oraya kapatabilirsiniz. İsterseniz evinizin bahçesinde tarım ve hayvancılık yapabileceksiniz. Ne de olsa artık yerleşik hayata geçtiniz. 

Dezavantaj 2: Yalnız olacaksınız

Her şeyden önce yalnız olmak en büyük sıkıntınız olacak. Maddi sıkıntı atlatılır, aç kalırsınız parasız kalırsınız ama yine de maddiyattan daha önemli olan sıkıntılarınız olacak. Ve bu sıkıntılardan en büyüğü yalnızlık hissi olacak. Bulunduğunuz ev size ait olmayacak. Bulunduğunuz mahalleye yabancı olacaksınız. Bulunduğunuz şehre ait hissetmeyeceksiniz. İlk fırsatta evinize geri dönmek isteyeceksiniz. Ailenizi -hiç özlemem deseniz bile- özleyeceksiniz. Bu ciddi manada kaçınılmaz bir şey. Gece koskoca evde yalnız uyumak herkesin yapabileceği bir şey değil. Hele ki üniversitede de yalnız hissedeceğiniz ilk dönemlerde hiç değil. Onun dışında bulunduğunuz şehirdeki kültüre adapte olamamanız da aynı şekilde sizi sıkıntıya sokacak bir başka durum. 

İstanbulun anadolu yakası gibi yüzde 60ı muhafazakar olan bi toplumdan İzmire gitmek baya kültür şoku yaşatacak gibi hissediyorum ancak buna da razıyım ulen

istanbul senin mq



Avantaj 3: Hayatı en iyi şekilde öğreneceksiniz

Farklı bi şehirde üniversite okumanın en güzel avantajı bence budur. Hayatı yerinde ögreneceksiniz. Çalışmanız gerekecek. Kazandığınız parayı gerekli şeylere harcamayı öğreneceksiniz. Ev geçindirmeyi öğrenecek ve birçok şeyin altından tek başına kalkacaksınız. Belki ilk günlerde bu size çok yorucu gelecek ama 4 sene sonra üniversite bittiğinde bambaşka bi insan olarak evinize döneceksiniz. 

Dezavantaj 3: İflahınızı şirinleyecekler

Tabi bunca şeyin altından tek başınıza kalkmak çok kolay bir şey olmayacak. Islahınızı elden geçirecekler. Nasıl mı? Para kazanmak en büyük sıkıntınız olacak. Mekanın sahibi sizin babanızın oğlu olmayacağından orada yaptığınız en ufak hatada ezilecek bağırılacak ama yine de sesinizi çıkaramayacaksınız. Dersler deseniz üniversite bu tamam basit güzel hoş ama bi o kadar da zor konularla devam edecek. Bi yandan işe çalışıp diğer yandan vizeler finaller derken ebenizi çok anımsayacaksınız.

 Avantaj 4: Yeni bi kültürle karşılaşacaksınız

Üniversiteyi farklı şehirde seçer seçmez bi yanlış mı yaptım acaba diye düşüneceksiniz. Ama iş işten geçmiş olacak. Memleketinizden ayrılıp farklı bi şehire adın attığınızda oraya adapte olma sürecine gireceksiniz. Tabi burada seçmek istediğiniz şehrin de büyük etkisi var. Istanbul gibi büyük bi şehirden bayburta üniversite okumaya gitmek pek de akıl kârı olmayacak bi davranış olur. Istabulun gürültüsü kalabalığı ve temposuna alışan birisi bayburtun sessizliği, kendi başınalığı ve sıradanlığı altında boğulabilir. Tabi burada bayburtu yermek gibi bi amaç gütmüyorum ama istanbullu birisi büyük şehirler harici şehirlerde kolay kolay duramaz demek istiyorum. Hayatınızın en güzel dönemini geçireceğiniz bu zamanları kültüre adapte olamayıp heba etmeyin 

Dezavantaj 4: Alışmanız zaman alacak

Herkes gibi sizinde alışmanız zor olacak ama iyi bi üniversiteye gittiyseniz sizinle aynı şehirden gelmiş insanlarla karşılaşmanız çok olası. Bu dezavantajı böyle yenebilirsiniz. Ama zaten eninde sonunda orada arkadaş edindikçe, orada düzeninizi kurdukça oraya bağlanacaksınızdır. 

Avantaj 5: Kendinizi keşfedeceksiniz

Yeni bi şehirde okumaya gidince bu şehrin çoğu yerini bilmeyeceğinizden evinizde ya da yurdunuzda oturacaksınız. Bir sürü boş vaktiniz olacak. Bu boş vaktinizi geçirdiğiniz her yeni aktiviteyle kendinizi daha çok tanıyacaksınız. Bi gün balık tutar bi gün koşu yaparsınız. Bi gün kitap okur başka bi gün film izlersiniz. Bunlar olurken nelerden hoşlandığınızı nelerden hoşlanmadığınızı daha büyük ölçüde farkedeceksiniz. 

Dezavantaj 5: Sıkılacaksınız 

Baya baya sıkılacaksınız, hiç samimi olduğunuz arkadaşınız olmayacak. En azından ilk sene için bu böyle. Yapılacak her şeyi yaptıktan sonra büyük bi boşluğa girip hayatı mı sorgularsınız yoksa gider uyur musunuz bilemem. Ama çok sıkılacaksınız cidden. Kendinize uğraş bulun. Kızlar çeyiz örsün erkekler tavla öğrensin. Yoksa bu okul bitmez

Başka avantaj veya dezavantaj gelmedi aklıma eğer sizin bi fikriniz varsa yorumlarda belirtebilirsiniz. Şahsen ben üniversiteyi şehirdışında okuma fikrini çok haklı buluyorum çünkü kendi evinizde ailenizle kalınca üniversite okumaktan çok lise 5. sınıf okuyor gibi oluyorsunuz. Ama farklı şehirde kendi ayaklarınız üzerinde durmayı öğrenirken aynı zamanda geleceğe antreman yapmış gibi olursunuz. Para yönetimi ev yönetimi sorumluluklar derken evlenince bazı şeylerin altından daha rahat kalkabilirsiniz.

Bu durum osmanlıdaki şehzadelerin sancağa çıkmalarına -küçük bölgeleri eğitim amaçlı yönetmelerine -benziyor da diyebiliriz. Evlenmeyi ülke yönetmeye benzetirsek siz de ülke yöneteceksiniz ileride, antremanlı olursunuz.





Hiç bi fotoğraf görüpte vaaay be ne güzel bi an keşke orda olsaydım dediniz mi? Ben demedim ama hissetmedim dersem yalan olur. Tumblr kullanıcıları bu anı çok yaşarlar. Buradaki  fotoğraflar da çoğunlukla tumblrdan alıntı. Isterseniz duvar kağıdı olarak da kullananabilirsiniz. 



Merhaba agalarım artık eski yazı türlerine benzer şeyler yazmaya başlayayım dedim. Aklıma gelen ilk konu da bu oldu. Benim genellikle pek boş zamanım olmuyor olunca da boş boş oturuyorum. Bünye alışık olmayınca tabi zor oluyor..

Mesela şuan boş vaktimdeyim diye bu yazıyı yazma kararı aldım. Blogum da olmasa iyice boş gezenin boş kalfası olacakmışım. İyi ki var canım blogum <3

Giriş kısmı yeterince uzun olduysa konuya dalabilirim. Bu giriş kısmını kısa tutunca kendimi kötü hissediyorum ya bodoslama dalmak gibi bi şey oluyo sanki. Bu arada bodoslama deyince aklıma çok rezil bi anım geldi ilerde anlatırım belki şuan o kadar öz güvenim yok. AGA KONUYU DAĞITMAK GİBİ OLACAK FARKINDAYIM AMA ÖZ GÜVEN NASIL AYRI YAZILIR YA

ABİ SEVENLERİ AYIRMAYIN BE



Evet önceki yazıda bahsetmiştim böyle gittiğim gezdiğim yerleri falan fotoğraflayıp bunları da paylaşmak istiyorum burada diye. Bunları da  Tumblr taslaklarımdan bulup çektim. Burası Maltepe sahili. Maltepe sahiline çok sık gidiyorum böyle ayda iki üç kere falan hep giderim. Genelde tek başıma gidiyorum çünkü arkadaşım yok aflkjsnlak

Bu fotoyu acayip beyendim bi ara kendime de yaparım dfklsdsf

Merhaba Agalar ahalisi ve agaistler. Biraz canım sıkıldı ve günlük gibi içimi dökebileceğim bi yer açma kararı aldım. Hani varya bizim blogta böyle replikler, öneriler, bilgiler gibisinden bölümler. Heh işte tam oraya iki yeni kategori açma kararı aldım. Birisi daha içimden geçenleri döktüğüm yazıları içeren bölüm diğerisi ise belgesel tarzı dalgasına yazılmış yazılar falan olsun istiyorum.



Agalarım agalarım herkes toplasın şerefsiz listesi buldum dedim ki kendi şerefsiz listemi açıklayayım. Herkes buradaysa belgeselimiz başlasın.

Kimdir bu şerefsizler, nerelerde yaşarlar. Çiftleşme mevsimleri ve av yasakları var mıdır? Şerefsizlerin zayıf oldukları yerler ve doğal hayatları nasıldır, habitatlarını yıkarsak nesilleri tükenir mi?