Merhaba Agalarım yazı yazmayalı kaç gün oldu. Yaklaşık 8 gün olmuş. Bu aralar pek yazamıyorum LYS dönemi malumunuz, çalışmam gerekiyor. Yoksa mezuna kalıp bi sene daha debelenmem gerekecek. Allahım düşman başına verme yarabbim ama şeye verebilirsin şu okuldaki beyinsizler var ya baş harfleri Y ve A ve Ö HE Bİ DE DİĞER Y'ye.
Günlük beddua seansımızı yaptıktan sonra asıl konuya geçiyorum.
Son zamanlarda John Green fetişi ile yaşıyorum. Kağıttan kentler, Alaskanın Peşinde isimli kitaplarını okudum -Alaskanın Peşinde daha bitmedi ama konumuz bu değil şşş- bir de Aynı Yıldızın Altında isimli filmi çok seviyordum ve öğrendim ki onu da John Green yazmış. Dayanamadım ve Tumblr'daki hesabımda John Green kitabı kabul edilir diye bir paylaşımda bulundum. Sağ olsun Beyza isimli arkadaş Aynı Yıldızın Altında'yı yolladı. Derken bir patlama oldu kitap yollamak isteyen beş kişi falan çıktı. Bazıları iki üç kitap birden yollamak istedi ben de yüzsüzümdür olur dedim. Böylelikle Havvanur isimli bir kankişim bu kitabı aldı. Kitabın genel bilgilendirmesini hemen yapıyorum.
Son zamanlarda John Green fetişi ile yaşıyorum. Kağıttan kentler, Alaskanın Peşinde isimli kitaplarını okudum -Alaskanın Peşinde daha bitmedi ama konumuz bu değil şşş- bir de Aynı Yıldızın Altında isimli filmi çok seviyordum ve öğrendim ki onu da John Green yazmış. Dayanamadım ve Tumblr'daki hesabımda John Green kitabı kabul edilir diye bir paylaşımda bulundum. Sağ olsun Beyza isimli arkadaş Aynı Yıldızın Altında'yı yolladı. Derken bir patlama oldu kitap yollamak isteyen beş kişi falan çıktı. Bazıları iki üç kitap birden yollamak istedi ben de yüzsüzümdür olur dedim. Böylelikle Havvanur isimli bir kankişim bu kitabı aldı. Kitabın genel bilgilendirmesini hemen yapıyorum.
Kitabın adı Her Gün yazarıysa David Levithan. Hani dedim ya John Green fetişim var diye. Yazar bu kitabı yazmadan önce John Greenle konuşma fırsatı bulmuş. Hatta kendi cümlesiyle vereyim, teşekkürler bölümünde demiş ki:
...Fakat beni yazmaya iten üç önemli nokta olduğunu hatırlıyorum. İlki turnedeyken John Green'le yaptığım konuşmadır...
Diğer önemli noktaları söylemicem kudurun
 |
| kitap önerisi |
Kitabı elime ilk aldığımda dikkatimi çeken şey kapağındaki üç cümleydi.
Her gün farklı bir bedende.
Her gün farklı hayatta.
Her gün aynı kıza aşık..
Bu üç cümle resmen kitabı özetlemiş diyebilirim. Kitabın konusunu anlatmadan söylemek istiyorum ki kitap biraz romantik, biraz duygusal, biraz fantastik, biraz da ilgi çekici bi kitap. Romantik dediğime bakmayın, bir zamanlar ben romantik kitap okumam yeaaa derdim hep. Ama ayrımcılığa gerek yokmuş onu anladım John Greenden sonra. Romantizmi wattpad'teki gibi amatör kitaplarla karıştırmamak lazım.
Eğer hala yav ben romantik okumam yeaaa diyorsanız siz bilirsiniz ama çok şey kaçırırsınız. Kitap hayatımda okuduğum en güzel kitap mıydı? Hayır en güzel kitap değildi. Ama kitabın anlattıkları benim düşüncelerime göre çok önemli mesajlar içeriyor. Konusunu anlattığımda ne demek istediğimi anlayacaksınızdır.
Kitaımızın baş karakterinin adı yok. Cinsiyeti yok. Arkadaşı yok. Ailesi evi arabası falan zaten yok. Kendisi her gün farklı bir bedende uyanan birisi. Sabah uyanıyor kim olduğunu kontrol ediyor ve o gün elinden geldiğince o insan olmaya ve içinde bulunduğu bedenin yapmayacağı hiç bir şeyi yapmamaya çalışıyor. İlk sayfasını üstteki fotoğrafta verdim. Bu sayfayı okuyup da kitabı merak etmeyen birisini düşünemiyorum. Kitabın içeriğini anlatmam gerekirse olay örgüsü şöyle. Baş karakterimize -kendisinin deyimiyle- A diyorum.
A kitabın ilk sayfasında da yazılan gibi her gün farklı farklı bedenlerde bir gün geçiriyor. Ama geçirdiği bedenler öyle rastgele değil. O kaç yaşındaysa onun girdiği bedenler de o yaşta olmak zorunda. Ve A 17 yaşında.
Doğduğundan beri böyle farklı farklı bedenlere giriyor. Ve saat 12 dediğinde o bedenden çıkıp başka bir bedene geçiyor. Eskiden bunun herkesin yaşadığı normal bir hayat zannediyormuş. Çocukken yani. Ama sonrasında annelerinin babalarının yarın hakkında planlar kurduğunu fark etmeye başlamış. Böylece sadece kendisinin olan bu özelliğini anlamış.
Şimdi diyeceksiniz 12ye kadar uyumazsa ne oluyor?
 |
| kitap önerisi |
Muhtemelen aklınızda başka sorular da vardır. Mesela A bedenden çıkınca o beden bunu hatırlıyor mu? A bedenleri ele geçiren şeytan gibimsi bir şey mi? A nasıl doğdu? A gibi başkaları da var mı? Bu soruların bazılarının cevapları kitapta yazıyor A'nın ağzından. Bazıları ise A'nın bile bilmediği şeylerden.
Kitabın konusunu anlatmaya başlayayım o zaman. A ilk sayfada girdiği Justin isimli çocuğun bedenindedir. Artık milyonlarca insanın hayatına girmiş biri olarak insanları okuma alanında kendini gayet geliştirmiştir. Öyle ki bazen bedenine girdiği kişilerin anılarına erişmeden de onların hangi durumda ne tepki verebileceklerini anlayabilir haldedir. Girdiği Justin isimli çocuksa ailevi ilişkileri çok iyi olmayan kaba artist sıradan bir ergendir.
Kahvaltısını yapıp evden çıkar. Okula gider ve kitaplarını dolabından alırken A ve Rhiannon ilk kez karşılaşır. A, Justinin anılarına erişmeden bile bunun Justinin kız arkadaşı olduğunu anlayabilmiştir. Rhiannon kendi halinde saf ve Justine çok aşık olan ama Justinin sadece cinsel ilişki için değer verdiği bir kızdır. A Rhiannon'a acıma duygusuyla ona unutamayacağı bir gün vermek ister. Ve okulu asmayı teklif eder. Rhiannon Justinin bunları demesine şaşırmasına rağmen kabul eder ve kumsala giderler. Orada duygusal bir kaç konuşma yaşarlar ve A Justine kıskançlık duyar. A'nın asla sahip olamayacağı şeylere sahip olan Justin bunların değerini bilmemektedir.
 |
| kitap önerisi |
Saat geç olmadan evine gider ve Rhiannonun e posta adresini alır. Justinin e posta adresinin de şifresini ezberler ve yatar. Ertesi sabah bir kızın bedenindedir. Aklı hala Rhiannonda olan A böylelikle bir kaç gün, birkaç beden geçirir. Genel olarak değiştirdiği bedenler neredeyse o da o civardaki insanların bedenine girmektedir. Bu yüzden beden ülke değiştirmeden A da farklı bir ülkede uyanamamaktadır. Konumuza dönelim A bir kaç gün sonra Rhiannonu özler ve görmek için gider. Bir kızın bedenindedir yine, ve okuluna ulaşmak için bir saatlik bir araba sürüşü yapar. Geldiğinde Rhiannona okulu gezdirmesini teklif eder ve o da kabul der.
Gün bitiminde Rhiannondan kimsenin bilmediği bir şeyini anlatmasını ister. Ve günü bitirir A.
Aradan bir kaç gün geçer yine özler bu sefer Nathan denen bi çocuğun bedeninde Rhiannonun katılacağını bildiği bir partiye gider.
Bu sıralarda olanları anlatırsam spoiler olur diye anlatmayacağım ama bu girdiği beden Nathan sonradan çok büyük bela olacaktır A'ya.
Zaman geçer falan A Rhiannona gerçeği anlatır. Ama Rhiannon sizce ne tepki verir? Kitabın olayı da budur zaten. Siz Rhiannon olsaydınız bedeni olmayan birisine aşık olabilir miydiniz. Amazon kitap evinin dediği yorum çok hoş bu kitap hakkında.
Birini görünüşünden bağımsız olarak gerçekten sevebilir misiniz?
Şimdi gözlerinizi kapatın ve düşünün. Neyse gözlerinizi kapatmadan düşünün yazıyı okuyamazsınız. Hayatınızın aşkını sevgilinizi sevdiğinizi farklı bir bedende olsaydı sever miydiniz? Bir gün çok yakışıklı olarak kapınızı çalan kişi bir gün çok çirkin gelse, bir gün erkek bir gün kız olsa, bir gün beyaz bir gün siyah olsa da onu bedenine bakmadan sevebilir misiniz?
Kitabın en sevdiğim yeri de buydu galiba ya. A bu durumu şöyle anlatıyordu. Tam alıntı yapamıcam çünkü sayfayı bulamadım. Her insan genetik açıdan yüzde doksan sekiz oranında aynı. Tıpa tıp aynı hemde. Hatta iki erkek ve iki kız olarak düşünürsek aynı cinsiyetler birbiriyle yüzde doksan dokuz oranında aynı. Biz ise sürekli o yüzde birde takılıp kalıyoruz. Önemli olanın bizi biz yapanın düşüncelerimiz olduğunu unutup yüzde doksan dokuz oranında herkesle aynı olan bir bedene bakıyoruz.
İnsanları Hristiyan dinsiz zenci beyaz gay kız erkek şişman depresif diyerek ayırmamayı ve herkesin hayatına saygı duymak gerektiğini çok çok iyi bir şekilde anlatan David Levithan, kitabın içinde çokça farklı hayatlara yer vererek düşüncelerinizi değiştirecek bir roman yazmış. Bu konuda onu çok kıskandığımı söylemeden edemicem çünkü şu sıralar en çok istediğim şeylerden birisi kitap yazarak insanların düşüncelerini şekillendirmek. Hani insanlara bir şeyler katmak bazı şeyleri daha farklı görmelerini sağlamak istiyorum. Neyse bakalım hayırlısı.
Son sözlerimi kitaptan bir kaç alıntı ile yapmak istiyorum.
Uğruna yaşanılan bir şey olduğunda düşülen tuzak budur işte: Diğer her şey ruhsuz gelir
Büyümenin bir kısmı, gerçekliğin tamamıyla zihninizde canlandığı kadarıyla sınırlı olmadığını fark etmektir.
Sorun; esaret, kaçıp gidememekti
Güzelliğiniz sorgulanmıyorsa birçok şey de sorgulanmayabiliyor.
İşte aşk bunu yapar: Size dünyayı tekrar yazma isteği verir. Size karakterleri seçme, arka planı kurma, kurguyu yönetme isteği verir.
Hayatta kalmanın tek yolu, bazı sorulardan vazgeçmektir.
Böylece bir kitap önerisi yazısının daha sonuna geldik. Diğer kitap önerisi yazılarını şuradaki linklerden bulabilirsiniz
Kitap önerisi #4- Kızıl Yükseliş
Kitap önerisi #3- Cadı Avcısı
Kitap önerisi #2- Kafes
Kitap önerisi #1- Karışık Türlerden Kitaplar
Eğer yazıyı beğendiyseniz ya da kitap ilginizi çektiyse lütfen bunu hemen aşağıdaki yorum bölümünde benimle paylaşın. Her soruyu cevaplıyorumm. Eğer kitabı alır okursanız da bitince gelip buraya yazabilirsiniz fikrinizi.
Eğer Agam yazılarını yazar yazmaz bana bildirim gelsin istiyorum diyorsanız sağ alttaki kırmızı çan şekline tıklayarak bildirim alabilirsiniz. Ve sol alttaki yeşil kutuda site hakkındaki görüşlerinizi belirtebilirsiniz neleri geliştirebileceğimi veya sitemde ne görmek istediğinizi söylebilirsiniz. Sizi seviyorum
Kendinize cici bakınn
Paylaş
Kafes kitap yorumundan sonra gittim kitabı aldım ve çok beğendim agam sonra kafesin yazarı ikinci bir kitap çıkarmış onu da aldım kfldşflfl neyse büyük ihtimalle bunu da alıcam o yüzden tşkleer
YanıtlaSilCok mutlu oldum agisimm aldigin ikinci kitabin adi ne belki bende alirim
SilGölün Dibindeki Ev adı ama beklentini çok yüksek tutma sen yinede kclfödld
SilNcksbdhccns tamamdır kitapciya gidince bakarım biraz hosuma giderse alırım
SilOlm çok mükemmel kitaplar öneriyorsun bayılıyom ama keşke biraz daha çok yazabilsen neyse bu kadar yeter süper devam ediyosun böyle devam karşimm
YanıtlaSilKarşin seni ham yapsın mı agamm bu ne harika bi yorumdur daha sık yazmaya calısıcam söz tesekkur ederim yorumun için ❤❤
SilAşk kitapları mı arıyorsunuz? Tıklayın: aşk romanları
YanıtlaSil