Agalara Geldik

Takip Edin

Kitap Önerisi ve Geçmiş Tecrübeler



By  İkram     03:03:00    Etiketler:,,,, 



Daha önce sanırım burada Simyacı kitabını önermiştim. Okuduğum daha doğrusu dinlediğim en güzel kitaplardan birisiydi. Eğer okumayanınız varsa okumasını şiddetle tekrar tavsiye ediyorum. İsterseniz çok yüzeysel olarak konusunu biraz anlatayım. Kitaptaki baş kahramanımız bir çobandır, kendisi çayır çimende koyun otlatırken bir rüya görür. Rüyasında Mısır'da ona ait bir hazine olduğu ve bu hazineyi bulmasının kaderi olduğu anlatılır. Normal bir rüya gibi gelmese de çok ciddiye almaz. Ancak devamında falcı bir ablamız ve yaşlı bir adamın bu rüyayı ciddiye aldığını görünce işler değişir. Adam hazine arama yolculuğuna çıkar. Başlangıçta kendini kibirli ve kendini beğenen kahramanımız zamanla spiritüel bir yola girer. 

Bu yolda başına birçok iş gelir, farklı insanlarla tanışır, aşık olur, parasını çaldırır, para kazanır, dayak yer falan filan ama asla arayışından vaz geçmez. Bazı noktalarda pes edesi gelir ama birtakım işaretler ona devam etmesi gerekiyor gibi hissettirir. Kitapta vurgulanan önemli noktalardan birisi kadercilik ama aynı zamanda kaderinde olan şey için verdiğin emektir. Eğer bir şey sizin yazgınızda bulunuyorsa ve siz bunu çok isterseniz, bütün evren el ele verip sizin ona ulaşmanızda işbirliği yapar.

Bu konu da bana şunu anımsatıyor: Geçmişte yaşadığım her şey, iyisiyle kötüsüyle beni bir yola soktu. Tanıştığım her insan, aşık olduğum kişiler, ağladığım veya güldüğüm olaylar, gördüğüm yerler, okuduğum şeyler gibi gibi. Bunların hepsi beni ben yaptı ve varoluşumu güçlendirdi. Bir şeye hazırladı. Aynı bir kitap veya film gibi düşünün, Hikayenin giriş gelişme kısımlarındayız ve bu kısımlarda ne yaşadıysak sonuç kısmı da bununla ilişkili bir yere bağlanacak gibi hissediyorum.

Rastgele gibi görünen hiçbir şey sanki aslında rastgele değilmiş, evrenin kaderimde olan o sonuç kısmına beni götürmek için her şeyi yapmasıymış gibi düşünüyorum. O yüzden kötü olan her şeyi yaşamamızın da bir sebebi vardı diyebiliriz bana göre. Bir video oyunu gibi düşünürsek önceki zorlukların hepsi bizi ileriki seviyelerde savaşacağımız zorluklara hazırlıyordu. Bunun yanı sıra oyun zorlaştıysa sakın korkmayın, demek ki oyun sonu canavarına ve oyunu yenmeye çok yaklaşmışsınız. Bu şekilde düşünmek belki biraz polyannacılık gibi gelebilir ama diğer türlü de bakıldığında bir anlamı yok yaşadığımız hiçbir şeyin. Bu şekilde sanki bazı şeyler daha katlanılabilir gibi geliyor kulağa.

Eğer bu konuya ilgiliyseniz bu konuda bir podcast bölümü de yaptık arkadaşımla ve yaklaşık 30 dk kendi hayatımızdan anılarımızla bu konu bağlamında sohbet ettik. Biraz eğlence biraz da öğüt niteliğinde bir yazı oldu diyebiliriz. 

Podcasti dinlemek için Spotify Linki: Sarılmaları Erteleyelim
Apple Podcastler: Sarılmaları Erteleyelim


Kim bu İkram

Adım İkram, önceden buraya yaşımı yazıyordum ancak her sene değiştiği için şu anda 1999 doğumluyum demeyi tercih ediyorum. Marmara Üniversitesi'nde Almanca Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. 2016'dan beri ara ara buraya bir şeyler karalıyorum ve senede bir bile olsa cebime para geçmesini sağlıyorum. Bana destek olmak isterseniz blogumu favorilerinize ekleyin de arada sırada açıp bakın, hangi konularda nasıl boş yapmışım.. Unutmadan bir de yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Her "yeni yorum bildirimi" geldiğinde kalbim pırpır atıyor haberiniz olsun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır