Agalara Geldik

Takip Edin

Büyük Filtre Teorisi Bölüm 1: Herkes Nerede?



By  Unknown     13:00:00    Etiketler:,,,,,,,, 


Dünyadaki yaşamı seviyor musunuz? Peki size bir yerden sonra insanoğlunu bir şeyin öldüreceğini söylesem? Evet, bilim insanları bir olay yüzünden türümüzün tamamen yok olacağını düşünüyorlar. Nasıl olacak bilinmiyor. Ne zaman olacak bilinmiyor. Neden olacak bilinmiyor. En kötü ve korkutucu kısmı ise kesinlikle olacak mı yoksa olmayacak mı o da bilinmiyor.

Bugünkü yazımda iki bölümlük bir teoriyi anlatmak istiyorum.



Teorinin adı: Büyük Filtre (The Great Filter of Civilization)

Yazı iki bölümden oluşacak,

• İlk bölüm: Herkes Nerede teorisi
• İkinci bölüm: Büyük filtre 

Birinci Bölüm: Madem evren böylesine büyük, o zaman herkes nerede?

Ormanlık bir alanda gece bulutsuz bir gökyüzüne baktığınızda eğer şanslıysanız böyle bir görüntüyle karşılaşabilirsiniz.



Harika bi görüntü değil mi? Buradaki beyaz parlak noktaların her biri bizim "Sol" (Güneşin diğer adı) gibi birer yıldız. Ve bu yıldızların hepsinin bizim güneş sistemimiz gibi kendi sistemleri var. Bunu düşünerek bir daha resme dönüp baktığınızda resim 5- 6 kat daha etkileyici oluyor.



Galaksimiz olan Samanyolu'nda yaklaşık olarak 100 Milyar yıldız olduğunu düşünün. 100 Milyar deyince kulağa az geliyor öyle değil mi? 100.000.000.000 şeklinde yazınca daha etkileyici duruyor. Peki böyle çok yıldız ve gezegen var madem, o zaman herkes nerede? Neden bu kadar büyük bir galakside uçuşan gemiler, savaş enkazları, sinyal yollayan ya da sinyallerimize cevap/tepki veren gezegenler yok?

Demek istediğim bir düşünün. 

◘  NASA'ya göre yıldız sistemlerinin yaklaşık %17'sinde dünya benzeri yaşama el verişli gezegenler var. Ne çok sıcak, ne de çok soğuk. Yani yaklaşık 5 yıldızın 1'inde yaşama el veren bir gezegen var demek oluyor.

◘  100 milyarı 5'e bölersek elimize 20.000.000.000 gibi bir sayı geçiyor. Yani Samanyolu Galaksisinde 20 Milyar dünya benzeri gezegen bulunuyor.

◘  Hadi güvenilir bi tahmin yapalım ve bu gezegenlerin sadece ve sadece yüzde birinde canlı organizmalar oluştuğunu söyleyelim. Elimizde tam olarak 200 milyon (200.000.000) farklı içerisinde canlı bulunduran gezegen geçiyor. Gayet yüksek bir rakam evet, ama bu canlılar illâ akıllı olacak denen bir kanun yok, belki içlerinde sadece ot yiyen koyun benzeri bir yaratık da olabilir bunu bilemeyiz.

◘  Bu 200 Milyon canlı bulunduran gezegenlerden -daha da garanti olsun diye-  binde 1'inde insan benzeri akıllı bir organizma oluştuğunu varsayarsak elimize  200 bin akıllı organizma içeren dünya benzeri gezegen geçiyor.

Evrenimiz tam olarak 13,77 Milyar yaşında, hiç göstermiyor değil mi? Dünyamız sadece 4,54 Milyar yıl yaşında. İnsanlık ise sadece yaklaşık 50.000 yıldır dünyada. Ancak 50 bin yılın yaklaşık olarak son 1000 senesinde kat ettiğimiz yol ilk 49000 senesinde kat ettiğimiz yolun yüzlerce katı büyüklükte. 


Hatta  2000 yıl öncesine bir helikopter ile gidip Antik Roma'da iniş yapsaydım muhtemelen Roma mitolojisinde İkrameus adında yeni bir tanrı figürü oluşurdu.
(Haşa :d )

Şöyle bir düşünelim insanlar 50 yıl öncesinde aya ayak bastı. Şimdi ise gözlemlenebilen evrenin en uç noktasına bakabilen bir teleskobumuz var. Dünyanın yörüngesinde uzay istasyonu kurduk. İnternet de aynı şekilde sadece 50 yıllık bir icat. Son 50 yılda kat ettiğimiz yol bile belki de ilk insanların 49950 yılda kat ettiğinden daha büyük.



Pekala ana konumuza dönecek olursak insanlık 50 yılda bile bu kadar geliştiyse, 200 bin mümkün uzaylı formlarından bizden önce var olanları ne kadar gelişmiş olabilir? Mesela 1 milyon yıl öncesinde doğdularsa veya 5 milyar yıl öncesinde? Büyük ihtimalle onların helikopter gibi küçük ve gelişmemiş bir taşıtlarını kullanarak bize gelmeleri bile onları ilahi varlıklar olarak görmemize yetecektir.

Ama şöyle bir rahatsız edici durum var ki dışarıda kimse yok. Yaklaşık 60 yıldır dışarıdayız ve uzaylıları görmemekle beraber uzaylılara ait olabilecek hiçbir şey bulamadık bile. Kimse bizi aramaya gelmedi. Ki kesinlikle gelmeliydi. 200.000 farklı akıllı canlıdan bahsediyoruz. 

O halde neredeler bunlar?

Evren Atlası isimli siteye göre 50 ışıkyılı uzaklıkta 2000 kadar yıldız var. Belki de ilk yolladığımız radyo sinyalleri daha yeni ellerine geçti ve verdikleri cevabı almamız da aynı şekilde 50 yıl alacaktır, bunu bilemeyiz. Ama başka teoriler de bulunuyor.

1964 yılında Sovyet astronom Nikola Kardeshev ortaya bir fikir sundu. Ona göre uzayda 3 Tip gelişmişlik ölçütü vardır. 


Tip 1 : Gerektiğinde kendi gezegenlerinin tüm kaynaklarını kullanabilen toplumlardır. Dünyanın bu gezegenlerden birisi olmasına 10 yıl kadar var diyebiliriz.

Tip 2 : Bir yıldızın tüm radyasyonunu kullanabilen gezegenlerdir. Kendi yıldızları olması gerekmez. İnsanlığın bu düzeye gelmesi için bir veya iki bin yıl geçmesi gerekiyor.

Tip 3 : Diğer gezegenlere yayılmış ve galaksisindeki çoğu kaynağı kullanabilecek düzeydeki gezegenlerdir. İnsanlığın bu düzeye gelmesi ise bi kaç yüz bin yıl ile bir milyon arası yıl var diyebiliriz.

Benim fikrimi soracak olursanız kıyamet kopmayacak ise ve kendi kendimizi yok etmeyeceksek ne yapar eder Tip 3 gezegen olmanın bir yolunu buluruz.

Peki 200.000 bin canlıdan bırakın binde birini falan sadece 20 tanesi bile tip 3 gezegen sayılabilecek düzeydeyse biz nasıl oldu da onları hiç göremedik? Ya da onlar nasıl bizi bulmadılar? 


  • İşte bunun adı Fermi Paradoksu ve kesin bir cevabı yok. Diğer bölümde Fermi Paradoksunun alternatif cevabı olabilecek olan Büyük Filtre Teorisi'ni anlatmayı planlıyorum. Ama benim asıl merak ettiğim şey siz ne düşünüyorsunuz? 

Sizce neden hâlâ hiçbir uzaylı yaşam formu ile karşılaşmadık?

Kim bu Unknown

Adım İkram, önceden buraya yaşımı yazıyordum ancak her sene değiştiği için şu anda 1999 doğumluyum demeyi tercih ediyorum. Marmara Üniversitesi'nde Almanca Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. 2016'dan beri ara ara buraya bir şeyler karalıyorum ve senede bir bile olsa cebime para geçmesini sağlıyorum. Bana destek olmak isterseniz blogumu favorilerinize ekleyin de arada sırada açıp bakın, hangi konularda nasıl boş yapmışım.. Unutmadan bir de yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Her "yeni yorum bildirimi" geldiğinde kalbim pırpır atıyor haberiniz olsun :)

2 yorum:

  1. Evrenimiz 13,77 milyar yaşında değil. İnsanoğlunun ulaşabildiği en yaşlı kara parçasının yaşı 13,77 milyardır ve bundan daha yaşlı kara parçası insanoğlunun olanakları içinde bulunmamıştır. O yüzden evrenin ulaşılabilen en yaşlı kara parçasının yaşında olduğu kabul ediliyor ama çoooook sonra teknoloji gelişip daha uzağa giderlerse evrenin yaşını başka bir şey kabul edebilirler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu da ek bilgi olarak kalsın bilmiyordum :D

      Sil

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır