Agalara Geldik

Takip Edin

Agasal #15: Erasmus Telaşı - Son 35 Gün



By  İkram     05:32:00    Etiketler:,,,, 
"It's so hard to leave - until you leave. And then it's the easiest goddamn thing in the world"

-John Green




Üstteki sözü yaklaşık 4 sene önce yanlış hatırlamıyorsam Alaska'nın Peşinde isimli kitapta okumuştum. Türkçesi kabaca "İlk adımı atana kadar gitmek çok zordur. Ama o ilk adımı attıysan artık dünyadaki en kolay şeydir" gibi bir anlama çıkıyor. Neden bilmiyorum ama John Green genel olarak bana çok hitap eden bir kişilik. Kitaplarından youtube kanalına kadar seçtiği temalar ve anlatım tarzı çok hoşuma gidiyor. Kitaplarından unutamadığım onlarca söz vardır ve her biri zaman zaman gün yüzüne çıkıyor. Son günlerde de bu cümlenin gün yüzüne çıktığını fark ettim. 


Yaklaşık olarak 36 gün sonra Erasmus programıyla Almanya'ya gidiyorum. İçinde bulunduğum koşullar ve şeraitlerden ötürü hafiften stres yapma hakkını kendimde görmeye başladım. Ev bulma aşamasına gelmeden önce her türlü geçiniriz yahu en fazla ne olabilir ki diyordum. Tamamen rahat, relax, pozitif ve neşeliydim. Gelin görün ki evler inanılmaz pahalıymış. 6 ay boyunca kiraya vereceğim para ile burada araba alabilirim diyeyim, siz gerisini tahmin edin. Hal böyle olunca insan durur mu, hafiften kafasında kurmaya başlıyor tabi ki. 

İç rahatlatan tek bir şey var, o da hibe alacak olmam. Ancak Türkiye'deki ev arkadaşımla beraber gideceğimiz için bu hibe iki kişiye tam olarak yetmeyecek gibi görünüyor. İkimizin de iş bulması gerekiyor fakat bana Erasmus'dan dolayı iş vermeyebilirler. Ona da Almanca bilmiyor diye vermeyebilirler. İş bulamazsak kirayı ödeyemeyebiliriz. Hadi yine ben kendi payımı hibemle öderim ama o ödeyemezse Türkiye'ye geri dönmek zorunda kalacaktır. Bu durumda yerine yeni birini bulamazsak tek başıma kira ödeyemem doğal olarak. Yurttan çıkmak istesem sözleşme yapıyoruz. Tüm ayın kirasını üzerime borç olarak yazabilirler. 


Hadi iş buldum diyelim, okul saatleri ile çakışabilir. Çakışmazsa bile gezmek istediğimde gezebilecek miyim? O kadar çok kafa karışıklığı yaşıyorum ki size tarif bile edemem bu duyguyu. Arkadaşın olmadan git diyebilirsiniz ama o zaman da 1- Yalnız kalırım, 2- Arkadaşımı da çok seviyorum, onsuz gitmek de istemiyorum.


Tek kişilik bir yurt odasında kalsak:
-kirası 250, depozito 650~ Euro
-Mutfak yok
-İki kişiye kiralamıyorlar ama hadi diyelim ki diğer kişinin misafirim olmasına izin verdiler, yatacak yer nasıl ayarlanacak küçücük odada
-Hadi bir şekilde yer yatağı da yapıp yatırdık bir kişiyi diyelim, benim okulum falan olacak sabah saatlerinde. Diğer kişiyi sesimle uyandırmak durumunda kalacağım mecbur.

1+1 tutamıyoruz müsait yer kalmadığı için, o yüzden 2+1 tutsak:
-kirası 669, depozito 1350~ Euro, 
-kirası benim tam gelirim gibi bir şey olacağı için cebimde ya hiç para kalmayacak ya da tam yetecek. Ama yemek falan almak zorlaşacak. Depozitoyu babama bir şekilde ödetirim ama ikimizden birinin çalışması kesinlikle şart bu durumda.
-Üçüncü bir kişi bulabilirsek salonda yatabilir, yatarsa da kirası 446 Euro olur ve hibemle beraber yemek içmek için param da artar. Çalışma zorunluluğu ya kalmaz ya da çok az olur. Çalışırsak gezmeye de paramız kalır.
-Üçüncü kişiyi dönemin ortasında nasıl bulacağız bilmiyoruz :)

--------------------------------------------------

Tekrar merhaba arkadaşlar. Deminki son cümleyi yaklaşık üç saat önce yazdım ve facebookta ev arayan var mıymış diye gezindim biraz. Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama kendimi bir sitede ev arkadaşı ilanı yazarken buldum. İlanı yazıp gönderdim ve tam kapatacakken başka bir sayfa gözüme çarptı. O sayfada da ev arkadaşı arayan, 24 yaşında eli yüzü düzgün, İzmir'li bir arkadaş gördüm.

Bizim gideceğimiz yere gidiyormuş ve ev arıyormuş. Ben de durur muyum hemen bir mesaj yazdım. Dedim böyleyken böyle... Salon senin odan olsun, ne dersin falan diye. Bakalım cevabı ne olacak. 

Bu yazıyı normalde bugün bitirip gönderecektim ama mesajın cevabı gelirse onu da anlatır öyle bitiririm. Başı ile sonu birbirinden bağımsız, Allahtan ümit kesilmez temalı bir yazı olur belki :D

--------------------------------------------------

Ertesi günün gecesinden yazıyorum :) Hayır cevap vermedi çocuk. Ama bakalım başka birisini buluruz elbet ya. 2+1 olan odayı tutacağım gibi görünüyor şuan için. Ödeyemezsek de çıkarız paşalar gibi. Gerçi arkadaşım sözleşme gereği erken çıkmak diye bir şey olmadığını söyledi ama belki konuşarak derdimizi anlatabiliriz adamlara. Deriz paramız yok geri döneceğiz diye, o zaman bir ihtimal acıyıp salabilirler. Yoksa altı ay kalacaksan o kadar ayın parasını vermeni falan isteyebiliyorlarmış. Acımasızca ama maalesef ki Alman işte..

Gavur işte naparsın..

Eğer bir gelişme olursa burayı yine güncellerim diye tahmin ediyorum. Şimdilik diğer yazılarda görüşmek üzere diyelim. Kendinize iyi bakın ve arada bir konfor alanınızdan çıkıp dolaşmayı unutmayın. ♥

Kim bu İkram

Adım İkram, önceden buraya yaşımı yazıyordum ancak her sene değiştiği için şu anda 1999 doğumluyum demeyi tercih ediyorum. Marmara Üniversitesi'nde Almanca Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. 2016'dan beri ara ara buraya bir şeyler karalıyorum ve senede bir bile olsa cebime para geçmesini sağlıyorum. Bana destek olmak isterseniz blogumu favorilerinize ekleyin de arada sırada açıp bakın, hangi konularda nasıl boş yapmışım.. Unutmadan bir de yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Her "yeni yorum bildirimi" geldiğinde kalbim pırpır atıyor haberiniz olsun :)

3 yorum:

  1. Çokça güldüğüm bir yazı oldu, ağlanacak halimize gülüyoruz temalı :D Erasmus için sanırım lisans eğitimimin 3. senesi için başvuru yapacağım ama biraz araştırma yapınca göz korkutucu gerçekten. Söylediğin gibi kira ve harcamalar ucu ucuna tutuyor/yetmeyebiliyor. Zor durum :/ Umarım bir çözüm bulursun çünkü çok problemli ve stres yaratabilecek bir durum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler yorumun için :) Bakalım şuan yeni bir taktik deniyorum. Halk arasında cahil cesareti denilen bir taktik :D

      Sil
  2. Ahahah bakalım hayırlısı olsun.

    YanıtlaSil

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır