-John Green
Üstteki sözü yaklaşık 4 sene önce yanlış hatırlamıyorsam Alaska'nın Peşinde
isimli kitapta okumuştum. Türkçesi kabaca "İlk adımı atana kadar gitmek çok
zordur. Ama o ilk adımı attıysan artık dünyadaki en kolay şeydir" gibi bir
anlama çıkıyor. Neden bilmiyorum ama John Green genel olarak bana çok hitap
eden bir kişilik. Kitaplarından youtube kanalına kadar seçtiği temalar ve
anlatım tarzı çok hoşuma gidiyor. Kitaplarından unutamadığım onlarca söz
vardır ve her biri zaman zaman gün yüzüne çıkıyor. Son günlerde de bu cümlenin
gün yüzüne çıktığını fark ettim.
Yaklaşık olarak 36 gün sonra Erasmus programıyla Almanya'ya gidiyorum. İçinde
bulunduğum koşullar ve şeraitlerden ötürü hafiften stres yapma hakkını
kendimde görmeye başladım. Ev bulma aşamasına gelmeden önce her türlü
geçiniriz yahu en fazla ne olabilir ki diyordum. Tamamen rahat, relax, pozitif
ve neşeliydim. Gelin görün ki evler inanılmaz pahalıymış. 6 ay boyunca kiraya
vereceğim para ile burada araba alabilirim diyeyim, siz gerisini tahmin edin.
Hal böyle olunca insan durur mu, hafiften kafasında kurmaya başlıyor tabi
ki.
İç rahatlatan tek bir şey var, o da hibe alacak olmam. Ancak Türkiye'deki ev
arkadaşımla beraber gideceğimiz için bu hibe iki kişiye tam olarak yetmeyecek
gibi görünüyor. İkimizin de iş bulması gerekiyor fakat bana Erasmus'dan dolayı
iş vermeyebilirler. Ona da Almanca bilmiyor diye vermeyebilirler. İş
bulamazsak kirayı ödeyemeyebiliriz. Hadi yine ben kendi payımı hibemle öderim
ama o ödeyemezse Türkiye'ye geri dönmek zorunda kalacaktır. Bu durumda yerine
yeni birini bulamazsak tek başıma kira ödeyemem doğal olarak. Yurttan çıkmak
istesem sözleşme yapıyoruz. Tüm ayın kirasını üzerime borç olarak
yazabilirler.
Hadi iş buldum diyelim, okul saatleri ile çakışabilir. Çakışmazsa bile gezmek
istediğimde gezebilecek miyim? O kadar çok kafa karışıklığı yaşıyorum ki size
tarif bile edemem bu duyguyu. Arkadaşın olmadan git diyebilirsiniz ama o zaman
da 1- Yalnız kalırım, 2- Arkadaşımı da çok seviyorum, onsuz gitmek de
istemiyorum.
Tek kişilik bir yurt odasında kalsak:
-kirası 250, depozito 650~ Euro
-Mutfak yok
-İki kişiye kiralamıyorlar ama hadi diyelim ki diğer kişinin misafirim
olmasına izin verdiler, yatacak yer nasıl ayarlanacak küçücük odada
-Hadi bir şekilde yer yatağı da yapıp yatırdık bir kişiyi diyelim, benim
okulum falan olacak sabah saatlerinde. Diğer kişiyi sesimle uyandırmak
durumunda kalacağım mecbur.
1+1 tutamıyoruz müsait yer kalmadığı için, o yüzden 2+1 tutsak:
-kirası 669, depozito 1350~ Euro,
-kirası benim tam gelirim gibi bir şey olacağı için cebimde ya hiç para
kalmayacak ya da tam yetecek. Ama yemek falan almak zorlaşacak. Depozitoyu
babama bir şekilde ödetirim ama ikimizden birinin çalışması kesinlikle şart bu
durumda.
-Üçüncü bir kişi bulabilirsek salonda yatabilir, yatarsa da kirası 446 Euro
olur ve hibemle beraber yemek içmek için param da artar. Çalışma zorunluluğu
ya kalmaz ya da çok az olur. Çalışırsak gezmeye de paramız kalır.
-Üçüncü kişiyi dönemin ortasında nasıl bulacağız bilmiyoruz :)
--------------------------------------------------
Tekrar merhaba arkadaşlar. Deminki son cümleyi yaklaşık üç saat önce yazdım ve
facebookta ev arayan var mıymış diye gezindim biraz. Sonra nasıl oldu
bilmiyorum ama kendimi bir sitede ev arkadaşı ilanı yazarken buldum. İlanı
yazıp gönderdim ve tam kapatacakken başka bir sayfa gözüme çarptı. O sayfada
da ev arkadaşı arayan, 24 yaşında eli yüzü düzgün, İzmir'li bir arkadaş
gördüm.
Bizim gideceğimiz yere gidiyormuş ve ev arıyormuş. Ben de durur muyum hemen
bir mesaj yazdım. Dedim böyleyken böyle... Salon senin odan olsun, ne dersin
falan diye. Bakalım cevabı ne olacak.
Bu yazıyı normalde bugün bitirip gönderecektim ama mesajın cevabı gelirse onu
da anlatır öyle bitiririm. Başı ile sonu birbirinden bağımsız, Allahtan ümit
kesilmez temalı bir yazı olur belki :D
--------------------------------------------------
Ertesi günün gecesinden yazıyorum :) Hayır cevap vermedi çocuk. Ama bakalım
başka birisini buluruz elbet ya. 2+1 olan odayı tutacağım gibi görünüyor şuan
için. Ödeyemezsek de çıkarız paşalar gibi. Gerçi arkadaşım sözleşme gereği
erken çıkmak diye bir şey olmadığını söyledi ama belki konuşarak derdimizi
anlatabiliriz adamlara. Deriz paramız yok geri döneceğiz diye, o zaman bir
ihtimal acıyıp salabilirler. Yoksa altı ay kalacaksan o kadar ayın parasını
vermeni falan isteyebiliyorlarmış. Acımasızca ama maalesef ki Alman işte..
Gavur işte naparsın..
Eğer bir gelişme olursa burayı yine güncellerim diye tahmin ediyorum. Şimdilik
diğer yazılarda görüşmek üzere diyelim. Kendinize iyi bakın ve arada bir
konfor alanınızdan çıkıp dolaşmayı unutmayın. ♥
Çokça güldüğüm bir yazı oldu, ağlanacak halimize gülüyoruz temalı :D Erasmus için sanırım lisans eğitimimin 3. senesi için başvuru yapacağım ama biraz araştırma yapınca göz korkutucu gerçekten. Söylediğin gibi kira ve harcamalar ucu ucuna tutuyor/yetmeyebiliyor. Zor durum :/ Umarım bir çözüm bulursun çünkü çok problemli ve stres yaratabilecek bir durum.
YanıtlaSilTeşekkürler yorumun için :) Bakalım şuan yeni bir taktik deniyorum. Halk arasında cahil cesareti denilen bir taktik :D
SilAhahah bakalım hayırlısı olsun.
YanıtlaSil