Agalara Geldik

Takip Edin

Kamp Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken En Önemli Şeyler



By  İkram     01:36:00    Etiketler:,,, 

Doğayla iç içe olmak, kuş sesleri ile uyanmak ve oksijenin baş döndürücü etkisi. Kamp yapmak özellikle şehir hayatının betonarme renk tonlarından, arabaların kuru gürültüsünden ve kalabalığın boğuculuğundan kurtulmak için şahane bir yol sayılabilir. Kamp çantasına koyulması gereken her şeyi koyduktan sonra bir otobüsle veya kişisel aracınızla gidebileceğiniz en yakın ormana kendinizi atmak bazen çoğu problem için en basit çözüm bile olabilir. Ancak kamp yapmadan önce her şeye hazırlıklı olduğumuzdan emin olmamız gerekmektedir. İşte bu yüzden bugün kamp yaparken dikkat edilmesi gerekenleri bu yazının devamında anlatmak istiyorum. Lafı çok dolandırmadan başlayalım o halde. İşte kamp yapmak isteyenlere yarayacak tavsiyeler..

Kamp yerini tanıyın

Gideceğiniz şehirdeki ormanlık alanların tehlikeli hayvan içerip içermediğini bilmeniz, bulunduğunuz şehirdeki kamp alanlarının yerini araştırmanız sizler için çok faydalı olacaktır. Kimsenin bilmediği ormanın kuytu köşelerinde kamp yapmanız eğer acemi biriyseniz çok kötü sonuçlar da doğurabilir. Kaybolabilirsiniz veya vahşi hayvanlar tarafından saldırıya uğrayabilirsiniz. Bu risk şehirden şehre değişiklik gösterebilirken aynı zamanda ormandan ormana da bir takım farklılıklar gösterebilir. 

Kamp alanlarında başınıza bela açabilecek en tehlikeli canlı türü muhtemelen yine insanlar olacaktır. Kamp alanlarında bu risk bir miktar daha az olabilirken ormanın derinlerinde az da olsa daha savunmasız kalacak olduğunuzun farkına varmalısınız. Bunun olma olasılığı her ne kadar az da olsa, gittiğiniz ormanın hangi taraflarında kamp kurduğunuzu yakınlarınızdan birisine söylemeniz alabileceğiniz önlemler arasında gösterilebilir.

Kamp çantanıza alınacak şeyleri belirleyin

Kamp kurarken olmazsa olmaz şeylerden birisi de bir takım gerekli malzemelerdir. Bunların detaylı listesini İnternet'ten kolaylıkla bulabilirsiniz ancak size kabataslak şu listeyi verebilirim: 

  • İlk yardım kiti: Acil durumlar için en gerekli malzemedir. Sargı bezi, dezenfektan veya alkollü bir losyon işinizi büyük ölçüde görebilir.
  • Çadır: E bir zahmet
  • Su ve yiyecek: Yeteri kadar su ve yiyecek aldığınıza emin olmazsanız pek de keyifli bir zaman geçiremeyebilirsiniz
  • Uyku tulumu: Gittiğiniz döneme göre alıp almamak size kalmıştır. Soğuk kış günlerinde almanız gerekeceği gibi yaz mevsimlerinde kalın giysiler de işinizi görebilir.
  • 2 parça giysi: Olur da kullandığınız giysi yırtılır veya kirlenirse diye yedek giysi getirmeniz faydanıza olacaktır.
  • Fener: Ay ışığının yetersiz olduğu zamanlarda etrafınızı görmenizi kolaylaştıracaktır
  • Çakı: Yiyecekleri doğramaktan tutun çalı çırpıyı koparmaya kadar bir çok şeyi kesmeniz gerekebilir. Bulundurmakta fayda var.
  • Küçük tencere / tava: Yiyeceklerinizi ısıtmanızda faydalı olacaktır
  • Mat veya şişme yatak: Şişme yatak konusu her ne kadar kamp hayatına uygun olup olmadığı tartışılır bir konu olsa da zeminin sertliğini ve toprağın soğukluğunu engellemesi için böyle bir şeyi yanınızda bulundurmanız faydanıza olabilir. Eğer şişme yatak yoksa kesinlikle bir matınızın olması gerekecektir.
  • Çadır lambası: Çadırda çantanızdan alacağınız bir şeyleri bulmanızda veya geceleri arkadaşlarınızla iskambil oynarken önünüzü görmenize yardımcı olacağı için kesinlikle tavsiye ederim :)
  • Pil: Feneriniz ve çadır lambanız için gerekebilir
  • Tuvalet kağıdı: Neden gerekebileceğini hayal edebilirsiniz diye düşünüyorum :)
  • Sinek losyonu: Özellikle yaz aylarında ormanda savunmasız kalmak istemezsiniz.. Bu yüzden ufak bi sinek losyonu almanızda fayda olacaktır
  • Yedek pil: Ne olur ne olmaz
  • Powerbank: Telefonunuzu her ne kadar çok kullanmasanız da gerekli olduğu zaman arama yapabilmeniz adına bir adet tam şarjlı powerbank bulundurmanız iyi olabilir.

Kiminle Gideceğinizi İyi Seçin

Eğer ki gittiğiniz kişi ile gerçekten çok iyi anlaştığınızı düşünmüyorsanız kampa gitmeniz çok mantıklı bir karar olmayabilir. Hatta tüm kamp atmosferini berbat edebilecek tatsız olaylar yaşayabilirsiniz. O yüzden kiminle gideceğiniz konusunda en ufak bir şüpheniz varsa gitmenizi tavsiye etmem. Unutmayın insan insanı ancak üç şekilde tanır, birincisi aynı evde yaşayınca, ikincisi ticaret yapınca ve son olarak üçüncüsü beraber yolculuk yapınca. Mantıken kampa çıktığınızda bu saydıklarımın iki tanesini yaşamış oluyorsunuz: Beraber kalmak ve yolculuk yapmak. 


Hava Durumunu Kontrol Edin

Her ne kadar hava durumu tahminleri her zaman doğruyu göstermese de yaşadığımız yüzyılın gerçekten çok değerli bir nimeti olan bu tahminleri kontrol etmekte fayda var. Çadırınızı kurduktan sonra sağanak yağmurun altında kalırsanız epey sıkıntı yaşayabilirsiniz. Çoğu çadır yağmur yağdığı zaman suyun akacağı şekilde dizayn edilmiş olsa da bulunduğu toprağın ve yakacak odunların ıslanması bir miktar rahatınızı kaçıracaktır. Çadırı kurmadan başlayan yağmur ise daha çok rahat kaçırabilir. Hiç başıma gelmedi ama umarım gelmez de. 

İlk yardımınızı hazır bulundurun ve güvenlik önlemleriniz de olsun

Olmaz demeyin her şey olabilir. Benim gittiğim kamp mekanı olan Ballı kayalar tabiat parkı oldukça hoş şelaleleri olan ve atmosferi güzel bir yerdi ancak fazlası ile su yılanı ve adı üzerinde kayalıkları olan bir yerdi. Hatta kayalıkları su akıntısından dolayı kaygan sayılabilecek kadar aşınmış olduğu için ismini buradan aldığı hakkında ufaktan şüphelerim oluşmuştu.

Dediğim gibi bu kamp olayı kendi çapında maceralı bir hobi. Bulunduğunuz mekan benim gittiğim gibi bir yer ise bu kayalardan düşüp yaralanabileceğiniz gibi yılan veya böcekler tarafından da ısırılabilirsiniz. Zehirli olduklarını düşünmesem bile yaralanan yerin enfeksiyon kapma riski çok fazla olacağı için ilk yardım edevatları bulundurmanız gerekebilir. 

Bunların dışında bir de yanınızda çakı veya biber gazı tarzında şeyler bulunursa büyük bir güvenceniz olabilir ama tabi ki bunları sadece nefsi müdafaa durumlarında kullanmanız gerekir, çünkü aksi takdirde hapis cezası gibi ağır cezalarla karşılaşabilirsiniz. Unutmayın biber gazının da silah olarak sayıldığı oluyor.


Kontrollü ateş yakmak

En ama en dikkat etmeniz gereken konu tam olarak bu olabilir. Kendi canınızdan ne kadar endişe duyuyorsanız bir orman yangını çıkartma tehlikesinden de o kadar endişe duymanız gerekir. İçinde binlerce hatta yüz binlerce hayvanın hayatını kaybettiği, yuvasını kaybettiği bir orman yangınının faili olmak istemezsiniz. O yüzden kamp ateşini kontrollü yakmayı öğrenmelisiniz. 

Öncelikle ateşi yakacağınız alanı kuru çalı çırpılardan temizlemeniz gerekiyor. Ardından büyükçe taşlar ile bir yuvarlak oluşturmanız ardından ilk olarak ince çalı çırpı ve gazetelerle bir üçgen yapmanız gerekmekte. Daha sonra çok fazla olmamak suretiyle büyük ve kalın odunlarla ateşin sağlamlaşmasını sağlayabilirsiniz. Yeşil odun atarsanız çok fazla duman çıkacaktır ve üzerinde maşmelow bile pişirmenizi engelleyecektir. Bu yüzden olabildiğince kuru odun bulmaya özen gösterin. Kesinlikle ve kesinlikle ağaçlardan odun kesmeye çalışmayın :) O şekilde ateş yakamayacağınız için sadece doğaya zarar vermekle kalırsınız. Ateşe kızgın yağ, alkol veya benzin gibi tutuşturucu maddeler atmamalısınız aksi takdirde kontrol sizin elinizden çıkıp ateşin yayılmasına yol açacaktır.



Bulduğun gibi bırak

Her çocuk bir doğa bilimci olarak doğar, gözleri doğası gereği, yıldızların yüceliğine, çiçeklerin güzelliğine ve yaşamın gizemine açıktır. Bizim şu anda sahip olduğumuz ormanların belki büyük bir çoğuna bizden sonraki nesil sahip olamayabilir.  Eğer ki biz dünyamızı ve ormanlarımızı bu hızla kirletmeye devam edersek, eğer ki ormanlar bu hızla yok olmaya devam ederse bırakın bizden sonraki neslin ormanları görebilmesini, biz hala hayattayken bile dünyanın yok oluşuna tanıklık edebiliriz. Ekosistem kendi başına oldukça iyi işleyen bir sistem. Ancak işin içine insan eli ve hırsı karıştığı zaman ekosistemin işleyişinde büyük problemler ortaya çıkıyor. Bunu değiştirmek yine bizlerin elinde. Çocuklarımızı kamp yapma kültürüne ve doğa ile iç içe olma fikri ile yetiştirirsek bunun önüne geçebiliriz. Evet belki hayatlarımız şu anda betonarme binalar ve günlük stres arasında geçiyor olabilir ancak işler her zaman böyle değildi. Doğadan geldik ve doğadan uzaklaşıyoruz. Doğayı unutuyor ve ihmal ediyoruz. Kendimizi bildik bileli ağaçlar ve yeşillikler oradaydı diyoruz ve onların her zaman orada olacağına kendimizi inandırıyoruz. Maalesef ki bu doğru değil. 

Bundan dolayı ormana her gittiğimizde yanımızda bir kaç adet poşet bulundurmamız ve tüm çöpleri toplayamasak da poşetlerimiz dolana kadar etrafı temizlememizin doğaya karşı borcumuz olarak düşünüyorum. Umarım bu yaz mevsimi boyunca her sene olduğu gibi orman yangınları ile ilgili haberlerle karşılaşmayız. 

Bu noktada yazımın sonuna gelmiş bulunuyorum. Eğer ki benim unuttuğum ama sizlerin aklına gelen bir kaç farklı nokta varsa veya yazı hakkında her hangi bir düşünceniz varsa yorumlarda fikirlerinizi beyan ederken görmek isterim. Umarım  kamp yapma fikrinizi kafanızda netleştirmenizde yardımcı olmuşumdur. Kendinize iyi bakın 

Doğanın tek bir dokunuşu 
tüm dünyayı aile yapar
-William Shakespeare-

Kim bu İkram

Adım İkram, önceden buraya yaşımı yazıyordum ancak her sene değiştiği için şu anda 1999 doğumluyum demeyi tercih ediyorum. Marmara Üniversitesi'nde Almanca Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. 2016'dan beri ara ara buraya bir şeyler karalıyorum ve senede bir bile olsa cebime para geçmesini sağlıyorum. Bana destek olmak isterseniz blogumu favorilerinize ekleyin de arada sırada açıp bakın, hangi konularda nasıl boş yapmışım.. Unutmadan bir de yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Her "yeni yorum bildirimi" geldiğinde kalbim pırpır atıyor haberiniz olsun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır