Merhaba Agalarım. Televizyon ve reklamların kullanımındaki artışla insanlar bilinçaltının ne kadar kolay kandırılabildiğini keşfettiler. Beynin bilinçli olmadan bir şeyi yaptırılmasına algı yönetimi diyoruz. Peki algı yönetimi sadece televizyon ve reklamlar aracılığıyla mı yapılır? Tabi ki hayır. Hipnoz da bir çeşit algı yönetimidir.
Peki ya size evde kendi kendinize algı yönetme antrenmanları yapabileceğinizi söylersem ne derdiniz? Evet bu yazımda size hepinizin yapabileceği basit algı yönetim teknikleri vericem. Hazırsanız kemerlerinizi bağlayın çünkü uçağımız kalkıyor.
---------------♫---------------
Örneğin bir misafirinize kahve içer misin diye soracağınıza hangi kupada içmek istersin diye sorun. Böylece yüksek bir ihtimalle kahve teklifinizi reddetmek yerine ona sunduğunuz ihtimalleri değerlendirecektir.
Tabi bu sadece bir örnek, mesela birisine dışarı çıkıp gezelim mi diye soracağınıza gel dışarı çıkalım parka mı yoksa alışveriş merkezine mi gitsek derseniz dışarı çıkma teklifinizi reddetme ihtimali baya bir azalacaktır.
Diğer bir örnek olarak birisine benimle çıkar mısın diyeceğinize benimle evlenmek mi isterdin yoksa çıkmak mı deyin. İsveçli bilim insanlarının denemiş olduğu güzel bir taktik arkadaşlar kesinlikle çıkacaktır
---------------♫---------------
Bu tekniğin mantığı şu şekilde, eğer birisi sizin büyük bir isteğinizi reddederse daha küçük bir isteğinizi yerine getirmek isteyecek ve böylelikle üzerindeki mahcubiyetten kurtulmaya çalışacaktır.
Yani ilk önce büyük bir şey istiyoruz sonra küçük ama aslında amacımız olan şeyi yapabilir mi diye soruyoruz, o da büyük ihtimalle kabul ediyor.
---------------♫---------------
Bu teknik ise yüzdeki kapı tekniğinin tam tersi şekilde işliyor. Diyor ki: Eğer birisi size küçük bir iyilikte bulunduysa bir daha ki sefere daha büyük işleri yapmaya meyil ederler. Yani yapmanız gereken önce ufak ve yapılabilir bir istekte bulunmak daha sonra biraz daha büyük bir istekte bulunmak.
Örneğin arkadaşınızın kitabını masasında görüyorsunuz. "Bakabilir miyim?" diye soruyorsunuz. Mantıken "tabi ki" diye cevap verince alıp inceliyorsunuz. Aradan beş dakika geçiyor "Kitap çok hoşmuş ya şurada biraz daha inceleyebilir miyim, geri getiririm birazdan" deyin. Olumlu cevap aldıktan sonra oturun inceleyin. Biraz zaman geçip geri geldiğinizde "Ben bunu alıp okusam evde olur mu?" diye sorun, eğer arkadaşınız kitabı bitirmişse hiç şüphe etmeden verecektir. Eğer kitabı daha bitirmemiş ise "Önce ben okuyayım sonra sana veririm" diyecektir.
---------------♫---------------
Eğer birisine bir soru sorduysanız ve karşınızdaki kişi yarım yamalak cevap verdiyse yapmanız gereken şey çok basit. Sadece ciddiyetinizi koruyup sessiz bir şekilde gözlerine bakmaya devam edin. İnsanların yüzde 99'u (istatistiklerin kaynağı yok salladım) tuhaf ve gereksiz bir sessizlik içine girdiği zaman bu sessizliği bozmaya meyleder. Çünkü çok rahatsız edici valla ya. Gerçi ben gülerim dayanamam
---------------♫---------------
Eğer birisine bir yalan söylüyorsanız bunu daha inandırıcı hale getirmek için utanç verici şeyler ekleyin yalanınıza. Böylece insanlar siz daha fazla utanmayın diye yalanınızı didiklemek istemeyeceklerdir.
Örneğin bir arkadaşınızın doğum gününü kaçırdınız. Ertesi gün "Kanka unutmuşum özür dilerim" diyeceğinize "Biliyorum dün doğum günün vardı ama gelemedim çünkü mide problemi yaşıyordum çok sık lavaboya gidip geliyordum üzgünüm" demeniz kişinin size hak vermesini ve daha kolay affetmesini sağlayacaktır.
---------------♫---------------
Eğer birisine bir olayı üç kere anlatırsanız o olayı hatırlamaya başlayacaktır. Kendimden biliyorum gerçekten işe yarıyor. İlk önce tekniğin nasıl olduğunu daha sonra kendi yaşadığım olayı anlatayım. Bu tekniğin olması için anlatacağınız hikayenin mantıksız olmaması gerekir. İlk yapacağınız şey arkadaşınıza detay vermeden bir olayı hatırlayıp hatırlamadığını sormak olacak. Mesela kanka geçen sene Ayşe'nin Fatma'gilin yanından geçerken düştüğünü hatırlıyor musun :D Çok komikti deyin. Arkadaşınız hafızasını tarayıp böyle bir şeyin olmadığını ya da unuttuğunu düşünecektir.
İkinci adım olarak aradan belli bir zaman -örneğin üç gün- geçtikten sonra bu hikayeye bir kaç detay ekleyerek anlatın. Örneğin Ayşe baya bileğini burkmuştu Fatmalar da önce gülmüş sonra endişelenip yanına gitmişti gibi bir şeyler anlatın ama anlatırken de abartmayın lütfen :ddd Karşınızdaki kişi "Böyle bir şey olsaydı kesinlikle hatırlardım" demesin. Ufak detaylar ekleyin yani.
Son adımda ise bu kişiye bir hafta sonra olayı daha önceki anlattıklarınızı tekrar ederek daha fazla detay olmadan anlatın. Arkadaşınızın güldüğünü, aynen deyip onayladığını ve olmayan o olayı hayal meyal de olsa hatırlamaya başladığını göreceksiniz.
Bu olay bana da oldu. 2 yaşında yaşadığım bazı komik olayları hatırlıyor gibiyim. Ama ben daha 8. sınıf halimi tam olarak hatırlayamazken nasıl olur da 2 yaşındaki anılarımı hatırlayayım. Annem bana o kadar anlatıyordu ki bu olayları, sanırım artık beynimde hayal ettiğim olayı hatırladığım gerçek anı zannediyordum. Anneme ben bunları hatırlıyorum dediğimde bana daha spesifik şeyler sordu mesela üzerinde ne vardı evimiz nasıldı gibisinden. Verdiğim cevapların hepsi yanlıştı ama sonuç olarak olayı hatırladığımdan emindim.
Bu konuyu araştırırken çok harika bir sözle karşılaştım. Kimin dediğini şuan hatırlayamıyorum ama söz şu şekilde:
Hatalı olduğunuzu bilmeden önce hatalı olmak nasıl hissettirir biliyor musunuz? Aynı haklı olmak gibi.
Bu söz aslında hiçbir şey bilmeyip de çok bilmiş gibi görünen kişilere gelsin, hadi gidelim Aga'm.
---------------♫---------------
İnsanların sizi sevmesi için onlardan iyilik isteyin. Birisine bir şeyde yardım etmek ya da birisine bir iyiliğinizin değmesi onlardan hoşlanmanıza sebep olur, çünkü bilinçaltınız şu şekilde düşünür. "Bu kişiye yardım ediyorum çünkü bu kişi iyi birisi ve ben ona değer veriyorum."
Yani bunu da söylememe gerek var mı bilmiyorum ama dozunda yapın. Küçük bi iyilik yerine büyük bir iyilik isterseniz karşınızdaki kullanılıyor gibi hissedip sizden nefret de edebilir. Aman Ali Rıza bey dikkat edin tadınız kaçabilir.
---------------♫---------------
Eğer pazarlık yapıyor ve karşınızdakini daha kolay ikna etmek istiyorsanız yapmanız gereken teklif ettiğiniz parayı çıkartıp hafifçe o kişiye doğru tutun. Karşınızdaki genellikle içgüdüsel olarak uzattığınız parayı almak isteyecektir. Böylelikle sizin teklifinizi kabul etmiş olacaklardır. Veya sadece sessiz kalın üstte de değindiğim gibi çoğu insan birden gelen tuhaf sessizliklerde huzursuz olur ve inatlaştıkları şeyleri bırakarak o sessizliği yıkmak isteyeceklerdir. Aman ha olmuyorsa zorlamayın dayak da yiyebilirsiniz çalışanlar tarafından.
---------------♫---------------
Eğer birisinin sizin fikrinize katılmasını istiyorsanız o fikri anlatırken biraz kafa sallayın. Böylelikle karşınızdaki otomatik olarak sizin fikrinize onay verecektir. Örneğin "Bla blanın haklı olduğuna katılıyosun değil mi?" derken kafanızı sallarsanız çoğu kişi aynen cevabını verecektir.
---------------♫---------------
Kalabalıkta yürürkenÇok anlamsız ve gereksiz olabilir ama belki işinize yarar diye söylemek istedim. Kalabalıkta yürüyorsanız ve insanlar üzerinize üzerinize geliyorsa ilerlemek için insanların yüzlerine değil omuzlarının arkasından görünen güzergaha bakın. Böylelikle insanlar sizin geçmeniz için izin vereceklerdir.
---------------♫---------------
Stresli olduğunuzda, kalabalık önünde konuşma yapacağınız zaman veya bungee jumping yapmadan hemen önce sakız çiğnerseniz bu stresi çok daha kolay bir şekilde yenersiniz. Çünkü beyniniz sakızı bir yemek olarak algılar ve şu şekilde düşünür. Şuan yemek yiyorum. Yani tehlike içerisinde değilim. Tehlike içerisinde olsaydım yemek yemezdim. Endişelenecek bir şey yok..
Yine de her zaman sakız çiğnemeniz sizi koyun gibi gösterebilir.
---------------♫---------------
Bir dildeki en güzel kelime o kişinin ismidir derler. Eğer siz de bir insana istediğiniz şeyi yaptırmak istiyorsanız veyahut da ilgisini dikkatini çekmek istiyorsanız ona ismiyle hitap etmeye bakın. Aynı şekilde bir insana rütbesiyle hitap etmek de o kişiye çok sempatik gelecektir. Ama biz rütbeyi boş verelim çünkü arkadaş çevremiz cumhurbaşkanı ve bakanlarından oluşmuyor.
---------------♫---------------
Siz ne diyorsunuz? Bunların gerçekten işe yarayıp yaramadığı hakkında bir fikriniz var mı?
Eğer yazıyı beğendiyseniz yorum bırakmayı unutmayın, sağ alt taraftaki kırmızı çan şekline tıklayarak blogumdan yeni yazı geldikçe bildirim alabilirsiniz. Kendinize iyi bakın ♥
çok harika bi site beğendim.
YanıtlaSilCok tesekkur ederimm ❤❤
Silsefanın üstünde deniyicem özellikle benimle evlenmekmi isterdin yoksa çıkmak mı sorusu varya o çok güzel taktik bence ölfsdfsdaksnf
YanıtlaSilAllah affetsin güldüm jndfjdnjf
Silolmuyor bu taktik arkadaşlar yazdım görüldü attı ya dmslşmfksd o değil 05:05de napıyodun krdş merak etmedim deyil
SilYuh neden böyle bir şey yaptın, daha fazla abartırsan engeller demedi deme.
Silsahte hesaptan yazdım la benim olduğumu bile bilimyor ki yoksa yemez yani onu yazmaya
Silbence anlamıştır yine de, yapma bir daha
SilMelike, bu yorumları görmeyeceğimi mi sandın?
YanıtlaSilkeşke görmeseydin ya valla eğlencesine yaptım yani yanlış anlama lütfen
Sil