Agalara Geldik

Takip Edin

BU DİZİLERİ TÜM GALAKSİ İZLEMELİ (part 2)



By  Unknown     12:00:00    Etiketler:,,,,,, 


Merabalar cankişlerim nasıl gidiyo hayat. Okular açılalı baya oldu sınavlar bitti ya da bitecek. Elif'ciğimle dedik ki dizi önerisi yazısına ikinci bir bölüm getirelim. Hem on beş tatilde hem de okulların daha rahat geçtiği dönemlerde millet izleyecek dizi ararken böyle bir yazı yazalım, sevaba gireriz falan ;D

O zaman let's go



LUCİFER




İlk olarak Lucifer'dan başlamak istiyorum çünkü epey bi zamandır bunu önermek ve tanıtmak istiyordum. Birinci bölümden itibaren gerçekten güzel bi mizah anlayışı var ve konusunun işlenişi çok güzel.

-Edit: 2. sezondan sonra daha da efsane oluyomuş-

Dizinin ana temasında Lucifer'ın (yani Hristiyan inancındaki şeytanıın) Tanrıyla olan münasebetlerini anlatırken bölümsel temalarda Lucifer'ın dedektif Chloe Decker ile olan münasebetlerini anlatıyor. Şimdi diyeceksiniz ki İkram bu ne yanacaksın falan.. Ama hemen ön yargılı olmayın. Dizi olarak izleyince gayet güzel bi dizi. Hristiyanlıktaki Tanrı melek şeytan figürlerini çok değişik işleyen bir dizi.

Aslında bu diziyi daha önceden epey görmüştüm. Ama ne fragmanını izlemiştim ne de bi bölümünü. Sadece bir kez Tumblr'da gifini görmüş ve gülmüştüm ama bunu da Lucifer dizisinin gifi olduğunu bilmeden izlemiştim. Diziyi ilk izleyiş hikayem aşşşşırı sıkıldığım bir yaz günü "bakayım nasıl bi diziymiş" dememle oldu. Sonra ilk bölümü bitirince "Vaaay be iyiymiş ışık var bu dizide.." dedim

ve PATLADI GİTTİ...

Dizinin konusu çok karışık aslında. Dizi Lucifer Morningstar'ın Los Angeles'ta sexy bi arabayı sürmesiyle başlıyor ve ilk on dakikasında Lucifer'ın cehennemi yönetmekten ve ruhları cezalandırmaktan sıkılıp dünyaya; yaşayan insanları cezalandırmak istediği için inen şeytan olduğunu anlıyoruz. Los Angeles'ta gece kulübü yöneten Lucifer bir olaydan sonra detektif Chloe Decker ile tanışıyor ve geri kalan bölümlerde çok güzel bir arkadaşlık kuruyorlar. Ki arkadaşlık demeyeyim bunlar ilerde sevgili olur bence.


Lucifer'ın dışarıdan görünüşü, kulüp sahibi sıradan bir insan. Ama onun sıradan insanlardan ayıran yeteneği bakışları ile başka insanlara en büyük isteklerini ve aslında söylemek istediklerini rahatça söyletebilmek.

Hee bide ölümsüz.  Fakat can alıcı nokta şu ki bunu detektif Chloe Decker'a yapamıyor ve Chloe'nin yanında kurşun bıçak gibi yaralar buna işliyor. Onun yanında güçlerini kaybediyor yani. Nedendir bilinmez

(Edit: Öğrendim çok fena olaylar çok)




Biraz da oyunculardan bahsedelim. Başrol oyuncusu Tom Ellis. Kendisi yüzde yüz emin olmasam da İngilizdir çünkü acayip bir İngiliz aksanı var herifte. Bir konuşuyor pir konuşuyor. Hem de çok komik.

Helal olsun şerefsiz



Chloe Decker rolünde oynayan Lauren German yardımcı başrol gibi bi şey.  Aga kız maşallah ya..

MAŞALLAH ULAN MAŞALLAH

 Chloe (yani Luaren German) Detektiflik yapıyor ve olayları inceliyor. Önceden başka bir detektifle evlenmiş ve Trixie adında bir kızı var. Kadın sarışın adam beyaz ama kızı zencimsi seçmişler. Biyolojiyi öldürdünüz be...


Trixi'yi falan anlatmadan geçiyorum. Bu detektifimiz Lucifer Morningstar'la beraber olayları çözmeye başlayacak ve sonra haşır neşir olacaklar bence. Sabırsızlıkla haşır neşir olmalarını bekliyorum.

(Edit: muradıma erdim galiba çok az kaldı)




Ve bundan bahsetmezsem ölürdüm diye bahsedeceğim. Bu gördüğünüz Maze -ya da uzun adıyla Mazekeen. Kendisi, Lucifer cehennemi terk ederken yanında gelen ve anca beraber kanca beraber sözünü hayatına işlemiş minnoş bir iblis. Ama minnoşluğu sadece Lucifer'a.. Diğer her şeyden nefret ediyor. Lucifer olmasa hiç durmaz direk cehenneme geri gider ama bırakamıyor işte gönlü el vermiyor..
Yerim

İlk sezon böyle hep kötü rollerinde görsek de ileride minnoşlaşıyor uyum sağlıyor falan. Ha bu arada kendisini oynayan oyuncu Lesley-Ann Brandt..


Benim en sevdiğim karakter Lucifer ya çünkü aksanını acayip kıskanıyorum. Normalde insanlar başrol yakışıklı güzel komik diye falan beğenir ben aksanı güzel diye beğeniyorum, çok saçma. Lucifer'ı bu kadar övdükten sonra diğer güzel diziye geçiyoruz agalarım..


________________۝________________



Shameless 



Bu diziye başlayış hikayem şu şekilde. Şimdi bir gün böyle acayip sıkılmışım. İnternetten bir kaç dizi ismine baktım. Bu da önceden çok defa gözümün önüne geldi, adı da utanmaz falan ya, dedim ki

" hmmmmmmmmmmm "

Hemen açtım ve ilk bölümden baya sevdim. (+18 falan o yüzden dikkat edelim önemle duyrulur.. ) Ama hayatın gerçekten olduğu gibi anlatıldığı bi dizi.

 Fakir bir aile altı çocuk ayyaş bir baba ve çoğunlukla ortalıkta görünmeyen - göründüğü zaman da kaos yaratan bipolar hastası anne.. Bu arada bipolar ne demek bu dizi sayesinde öğrendim kötü bir şey ya. Aniden mutlu, depresif, agresif ve envai çeşit duygu değişimi yaşıyorlarmış..

Ve dizimizin ana karakterlerinden biri de bu hastalığa yakalanacak. Ama "no-spoiler" hava sahasındayız

Konusundan hafif bahsettim diye direk oyunculara geçiyorum.. En sevdiğim ana oyuncu Frank Gallagher




Bu Frank. Kendisini William Hall Macy oynuyor ve efsane bir oyunculuk. Rolü, altı çocuğu olup alkolik olan ve çoluk çocuğun olmayan parasıyla geçinen ilgisiz baba. Aslında ilgili bir baba ama kendi önceliklerine daha çok önem veriyor diyelim. Öncelik dediğim içki içmek falan..






Bu Fiona. Kendisi biraz hafifmeşrep bir kadın. Ama çok tatlı birisi.

 Yahu gerçekten ilk başlarda çok iyiydin; böyle ezilenerin gür sesi, suskun dünyanın hür sesiydin be Fiona. Sonra her çiçeğe kondun minik kuş.. Kendisini oynayan Emmy Rosuum ve bence Frank gibi bu da rolünü efsane yapıyor. Ağlayış, gülüş, konuşma falan efsane içten geliyor.


Debby denen küçük kızı anlatmayacağım, bir de Liam var zenci olan bebek.. Kendisi iki sarışından nasıl doğduğu bilinmeyen bir bebek. Ama dedik ya anne bipolar falan diye. Gidip kırıştırmıştır bir yerlerde..





Bu da Lip (Philip ama Lip iyorlar) gerçek adı Jeremy Allen White.. Kendisi bir dahi ama aynı zamanda badboy. Atarlı giderli bir şey. Ailede üniversiteye gidebilen tek kişi bu. Üniversiteye gidiyor ama hocayla aşna fişne yapıyor. Adam ol diye yolladık seni la git de ders çalış






 Bu da Carl.. Aga altı çocuk neden yapıyornuz bitmiyor yoruldum yav.

Kendisini oynayan oyuncu Ethan Cutkosky. Kendisi beyaz bi zenci olmaya çalışıyor, genelde itici ve her an yaptığı bir şeyle tüm sezonu etkileyecekmiş gibi işlere bulaşıyor.




Son olarak İan'ı anlatayım. Aslında başka bi dizi önerecektim ama sonra bi anonim şunu dedi:


İlk gidip herkes beş adet öneri versin onun hakkında yazalım diye düşündük ama kimse takmadı bende dedim 12 Monkeys yerine Shameless dizisini önerir, orada eşcinsel karakteri anlatırken değinirim. Hayatım boyunca hep hümanisttim hep de öyle olmayı planlıyorum. Kötü bir olay yaşamadıkça kolay kolay bir grup insana ön yargılı olmam. Aslında toplanın ilk kez anlatcağım bir olayı anlatıyorum.

Bende zamanında nefret ederdim eşcinsellikten ama sonra bir çocukla konuştum beş dakika tartıştık sonra daha da konuşmadık, o gün bir miktar pişmanlık yaşadım ve artık homofobik değilim, ki saçma bir tartışma adamlar kendi aralarında ne yapıyorsa yapsın bize ne. Kim kimi arzuluyorsa arzulasın, suç işlemedikleri taktirde (taciz, tecavüz, istismar, sübyan) gereksiz bir ayrımcılık.

Mesela lezbiyen bir kankam olsun isterdim gerçek hayatta. Beraber kız erkek her şeyden konuşurduk gezerdik tozardık ve birbirimizle çok daha rahat olurduk.. Normal bir kızla çok cıvıyamazsın çünkü hemen içinden demeye başlar "ay noluyo aşık falan mı" diye ama lezbiyenler öyle değil işte

Son olarak İan'dan bahsedeceğim deyip İan hariç her şeyden bahsettim. İan'a gelirsek -bi insanın isminde iki sesli harf nasıl yan yana gelir ya çok itici oldu İan'a yazınca. Sanırsın prenses diana :dddddd tamam ciddiyim - kendisi eşcinsel rolünde, oynayan kişi öyle mi bilmiyorum, adı Cameron Monaghan.


Beş sezon boyunca sadece bir sevgiliyle duran tek oyuncu.. Ablası Fiona zaten her bölüm maşallah başka erkeklerle, hatta öyle oluyor ki bir bölümde iki erkekle aşna fişne yapıyor. Ama İan öyle değil ablasına çekmemiş..



Bu da onunki işte. Bakışa bak bakışa, kumrular sizi



________________۝________________





SUPERNATURAL


Son olarak Supernatural'ı tavsiye ediyorum. Eğer fantastik şeyler hoşunuza gidiyorsa ve Elif kadar ödlek değilseniz tam size göre. Bu diziyle tanışmam şöyle oldu. Aslında çok bir olayı yok eskiden Teen Wolf izliyordum ve cidden ilk başlarda Teen Wolf çok güzeldi.  Ama sonra Kurt adam olan başroldeki Scott sokaktaki köpeği bile dövemez hale geldi ve sıkıldım. Sonra inli cinli diziler ararken Supernatural'i gördüm ve hoşuma gitti. Gidiş o gidiş...


Bir de yukarıda inli cinli dedim ya harbiden djin diye bir yaratık avlamışlardı bir kaç bölümde. İlk karşılaşma zamanlarında "bu ne acaba" deyip araştırmış ve "Kur'an'ın her yerinde bahsediliyor" falan demişlerdi. Bir an as bayrakları moduna girdim onu duyunca. Gözünüz yaratık görsün gavurlar..

Konusunu anlatayım hemen. Yeryüzü yaratıklarla dolu ama bizim haberimiz yok. Eskiden vardı ama artık yüzyıllardır yaratıkları avcılar avladığı için biz unuttuk ve masal sanıyoruz.

Sam ve Dean bir avcı ailesinin çocukları. Küçüklükten beri avcılık yapıyor ve annelerini öldüren şeytanı yakalayıp öldürmeyi planlıyorlar. Aslında bu babalarının takıntısı ama bir gün babaları bu şeytanı aramaya gidip geri gelmiyor ve Dean, Sam'in evine gidip onunla beraber babalarını arıyorlar. Her bölüm ana tema ve yan temadan oluşuyor.





Simdi ilk sezon babalarını bulmak gibi bir hedefleri oluyor ve her bölüm gittikleri yerdeki olayları çözmekle geçiyor. İlk bir kaç bölüm korkunç olsa da girince alışıyorsun. :) İşte sezonun sonunda bir olay oluyor ve sonraki sezonda onunla ilgileniyorlar.

Oyunculardan bahsedelim biraz. İlk önce başroller.. Dean ve Sam





Bu Dean, büyük kardeş. Kendisi karı kız düşkünü, cesur, kolay gaza gelen ama eğlenceli ve çoğu şeyi dalgaya alan bir kişilik. Eğlenceli biri yani. Rolü oynayan kişi Jensen Ackles.. Babasını ve avcılık hayatını seviyor, kardeşi gibi değil. 

AMA ADAM GİBİ ADAM 

(çoğu zaman yani)




Bu Sam, Sam Winchester.. Yani oynayan kişiyi soracaksanız Jared Padelecki. Ama o nasıl isim ya. Sam daha güzel.. Bununla Dean arasındaki en büyük fark Sam'in avcılık yapmak istememesi. Kendisi üniversite okuyup büyük adam olmak için babasından kaçmış ve hukuk kazanmıştı. 

Bi de Sam babasıyla arası kötü ama annesine çok bağlı olmasıyla Dean'dan farklı. Annesi bu doğduktan bir kaç ay sonra bir şeytan tarafından öldürüldü. Bu olayla başlayan 13 sezonluk bir hikayesi var.



aga gife çok güldüm anlamayanlar için çevireceğim. 

Şimdi bu Crowley (gerçek adı Mark A. Sheppard) cehennemin kralı olmadan önce sadece dilekleri gerçekleştirip anlaşma yapan ruh satın alan şeytanlardan biriydi. Bu fotoda da kral olmuş canı sıkılmış ve işçi şeytanları cezalandırıyor. 


***Çeviremeyenler okusun çevirenler geçsin: Üstteki beyaz yerde "birine kızgınsındır ama o neden kızgın olduğunu bilmezsin" yazıyor. Alt yazıda "senin suçun... bi şey yüzünden... benim tahammül edemeyeceğim... o şey neyse işte.."


Crowleyin bi şeytan olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Diziye girdiği andan itibaren renk kattı ve cidden bunun da aksanı çok güzel. Lucifer bir bu iki..





Bu da Castiel. Bizimkilerin melek kankaları oluyor kendisi. Oynayan kişi Misha Collins. Diyecek bir şeyim yok pek fazla ama Cass ve Crowley gelmeseydi bu dizi bayardı. Çok da iyi oldu çok da güzel oldu. İyi ki gelmişler.. 

Bu arada bu dizide de Lucifer denen şeytan konusu işleniyor yaklaşık iki üç sezon falan bununla cebelleşiyolar. Bunda da Lucifer dizisindeki gibi şeytan işleyişi benzer.. Bu ikisinde şeytanı sanki her şeyin günah keçisi gibi gösteriyolar ama aslında iyi biri falan diyorlar. Gerçi Supernatural'deki Lucifer şerefsizin teki ama Lucifer Morningstar çok ponçik biri.

Böyle de bir yazının sonuna geldik iyi seyirler agalarım, aralarından izlediğiniz varsa yorumlara beklerim


_________________۝________________




Kim bu Unknown

Adım İkram, önceden buraya yaşımı yazıyordum ancak her sene değiştiği için şu anda 1999 doğumluyum demeyi tercih ediyorum. Marmara Üniversitesi'nde Almanca Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. 2016'dan beri ara ara buraya bir şeyler karalıyorum ve senede bir bile olsa cebime para geçmesini sağlıyorum. Bana destek olmak isterseniz blogumu favorilerinize ekleyin de arada sırada açıp bakın, hangi konularda nasıl boş yapmışım.. Unutmadan bir de yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Her "yeni yorum bildirimi" geldiğinde kalbim pırpır atıyor haberiniz olsun :)

3 yorum:

  1. Sayende izleyecek iki dizim daha oldu cok tenkss ha bide yazdiginiz yazilarda anlatim biciminiz cok guzel aqq surekli guluyom seviliyonuzz jfsjsldjsm

    YanıtlaSil
  2. Ayşşş yavvvvv tam da bu yaziya neden hic yorum gelmemis diyip uzuluyodum bi baktim denetleme bekleyen 1 yorum yazıyor.. aman tanrim dedim

    Seni yerem

    YanıtlaSil
  3. Lucifer izlenmeli aynen.

    YanıtlaSil

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır