Bu soruyu kendinize ilk defa sorduğunuz andan itibaren gelişme adına ilk adımınızı atmış bulunuyorsunuz. Bu soruyu kendisine soran insan öz eleştiri yapabildiğini ve kendisinin yeteri kadar bilgiye sahip olmadığını fark etmiş insandır. Hayatta hiç kimse tüm bilgileri öğrenemeyeceği gibi öğrenme açlığı da bir kere beslendikten sonra asla durmayacaktır. 

Bana göre insanlar bir bütün olarak türlerini geliştirmek ve birlik olmayı öğrenmek zorundadır. Nitekim herkes aynı gemide yol alan farklı tipte yolcularız. Gemiye kimisi Dünya der, kimisi Earth, kimisi die Erde. Çoğumuz dillerin, dinlerin, renklerin veya cinsiyetlerin farklı olması kimseyi kimseden üstün hale getirmediğini fark etmemiş olsak da 8 Milyar yolcu olarak, bizden öncekilerin bize kadar ulaştırdığı teknolojiyi, tarihi, sanatı, edebiyatı veya daha basit anlatmak gerekirse "İnsanlığı"; bizden sonraki nesile iletmeden önce biz de geliştirmeliyiz. Ve eğer ki biz bunları geliştirmek istiyorsak, işe kendimizi geliştirerek başlamalıyız. 

Kişisel gelişim, çoğu insanın yaptığı gibi kişisel gelişim kitapları okuyarak olacak bir şey değildir. Hatta bu yazıyı okumak bile sizi  geliştirecek bir şey değildir. Bu yazı sadece ilk adımı atmanıza yardımcı olacak, deyim yerindeyse "gaza getirecek" bir motivasyon konuşmasından ibaret. 

Kişisel gelişim; kendinizi tanımanız, eksiklerinizi bilmeniz, ilgi alanlarınızı ve size hoş gelen konuları keşfetmeniz ile başlar. Kendisini tanıyan insan, kendi yeteneklerini ve ilgi alanlarını nasıl daha iyi kullanabileceğini araştırdığı anda kendisini geliştirmek için harekete geçmiştir. 

Yani ilk aşama eksiklerinizi ve yeteneklerinizi tanıyın. Örneğin ben iletişim alanında kötü olmakla beraber dil öğrenme, politika, yönetim alanlarında iyi olduğumu düşünüyorum. Ardından eksiklerinizi düzeltmek ve ilgi alanlarınızı genişletmek adına bu konular hakkında araştırmalar yapın. Bu konulardaki önemli insanlar kimlerdir öğrenin. Bu konularda başarılı olan insanların seminerlerini internetten bulabilirsiniz. 

Yabancı diliniz varsa TEDx Talks'ın İngilizce ve Türkçe farklı seminerlerini dinleyin. Kendinizi hiç bir konuda kısıtlamayın. Ön yargısız bakmayı öğrenin. İnsanlar veya ideolojiler bazen çok farklı, korkutucu veya yanlış gelebilir. Ancak tarafsız baktığınızda her insanın veya ideolojisinin belli bir beğeneni olduğunu görebilirsiniz. Ön yargısız baktığınızda bile size yanlış geliyorsa eğer, alternatif çözümler arayın. Kişisel gelişme böyle böyle medeni gelişmeye dönüşecektir. Siz kendinizi geliştirirseniz çevreniz değişir. 

• Kitap okuyun, film - dizi izleyin, böylelikle farklı yaşamlarda insanları görebilirsiniz. (Örn: Siyahi, Dinsiz, Dindar, Trans, Fakir, Zengin)

• Belgesel araştırın, bitki veya hayvan bakın, böylelikle yaşamın ne kadar narin ve kırılgan olduğunu görebilirsiniz. (Çoğu evcil hayvan ve bitki ortalama bir insandan daha az ömür yaşar.)

• Sokaklara marketlerde 3-5 lira olan kedi, köpek mamalarından koyun, ya da yaz aylarında bir kap su-süt karışımı bırakın. Böylelikle hem hayvanlara yaşama alanlarında ev kurduğumuz için, uyudukları yere yol yaptığımız için, içtikleri suyu baraj yaptığımız için özür dilemiş olur, hem de insanlara bir miktar da olsa örnek olursunuz. Susuz kalmış bir köpeğin su görünce yaşadığı heyecanı izleyen bir insan, eminim ki içinde bir acıma duygusu hissedecektir.

• Çocuklara iyi, cömert, dürüst ve bir birey gibi davranın. Yanlış yaptığında "çocuktur yapar" deyip geçmeyin. Şımartmayın ama cömert olun. Saygıyı sevgiyi aşılayın, nefreti değil.

• Hiçbir şeye körü körüne bağlanmayın. Ne dine, ne milliyete, ne Partiye, ne de bir takıma. Dini inancı olmak ile dine körü körüne bağlanmış olmak arasında korkunç büyüklükte bir fark olduğunu görün. Bir milliyetin diğer milliyetten üstün olmadığını özümseyin. Bir partinin kesinlikle her üyesinin yüzde yüz masum olamayacağını anlayın. Partiler değişim ve ülke için kurulmuştur. Hep bir partiye sırf anneniz babanız solcu sağcı vb idi diye tutulmayın. Araştırın. Bol bol haber okuyun. Sadece kendi tarafınızdan değil, karşıt tarafın da haberlerini okuyun. Hatta onunla da yetinmeyin, yabancı basını da takip edin.

• Çöpünüzü yere atmayın, pilinizi evde biriktirin. Bim'lerdeki atık pil kutularına atın. Varsa etli, kemikli, kılçıklı çöplerinizi ayrı paketlere koyup çöpe atmak yerine çöpün kenarına koyun ki hayvanlar bunlara kolayca erişebilsin.

• Sigarayı ve alkolü bağımlılık derecesinde kullanmayın. Gerekirse ikisini de hayatınızdan çıkartın. Her gün 444.000 insanın sigaradan kaynaklı sebeplerden öldüğü bir devirdeyiz. Sadece bir günde yaklaşık olarak Giresun şehrinin nüfusu kadar insan ölüyor. Düşünün 50 yaşınıza geldiniz, evlatlarınız evleniyor. Torun sevme zamanınızı akciğer kanseri gibi sebepler yüzünden kaçırmak istemezsiniz. Ayrıca sigaranın ekosisteme verdiği zararın artık hepimiz farkındayız. Sizden sonraki nesile oksijensiz bir ortam bırakmayın. Bilimsel verilerle herkesin bir anda sigarayı bıraktığı dünya, bir kaç sene sonra nasıl değişirdi merak ediyorsanız bu yazıya kesinlikle bir göz gezdirmelisiniz

• Yabancı diller öğrenin. Şu an eğer sadece Türkçe konuşabiliyorsanız dünyadaki insanların yaklaşık yüzde biri ile az çok konuşup anlaşabiliyorsunuz. Geri kalan yüz kişi ile iletişim kuramıyorsunuz. Yabancı dil olarak İngilizce bilen bir Türk ise yaklaşık yüzde 30'u ile konuşabiliyor. Önceki yazımda kursa gitmeden kolay bir şekilde nasıl yabancı dilinizi geliştirebileceğinizden bahsetmiştim. (Okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz)

• Üretin, sanat yapın. Müzik çalın, resim çizin, tasarlayın. Fikir üretin. Düşünün. Arkadaş edinin. Sevin.