Netflix'in ilk Türk dizisi "The Protector" ve Mantıksal Hatalar
Netflix dünya çapında adını duyurmuş bir Film-Dizi çekim kuruluşudur. Geçtiğimiz senelerde çoğu ülkenin orijinal dizilerini kendi prodüksiyon ve çekim yöntemleri ile dünyaya sunan Netflix şirketi oldukça iyi bir izleyici kitlesine sahip oldu. Ayrıca ortaya çıkarttığı bu yeni dizilerden bazıları dünya çapında ses getirmeyi başarmıştır. Örneğin Dark dizisi Almanya'nın ilk Netflix orijinal dizisidir ve yanlış hatırlamıyorsam ilk Fantastik dizilerinden de bir tanesi olabilir. Buna rağmen bile bu dizi dünyanın bir çok ülkesinde büyük bir hayran kitlesine sahip olmuştur.
Son bir buçuk senedir biz de Türkiye'nin ilk Netflix dizisi olan Hakan: Muhafız isimli dizinin (The Protector) çekimlerinin bitmesini bekliyorduk. Fragmanları ile insanları heyecanlandıran bu dizinin çekimleri geçen hafta bitti ve 10 bölümlük bir sezonu İnternette paylaşıldı.
Dizinin genel olarak konusu İstanbul'u korumakla görevli bir Muhafız ve Osmanlı zamanından kalan 7 Ölümsüz insan üzerine kurulmuştur. Muhafızın adı Hakan'dır ve Ölümsüzleri öldürebilecek güç sadece onda vardır.
Dizinin konusunu sizlere daha detaylı anlatıp seyir keyfinizi kaçırmak istemem, o yüzden size dizi hakkındaki yorumlarımdan bahsetmek istiyorum.
Bana kalırsa dizide göze çarpan en kötü şey, dizideki bazı yan karakterlerin çok gerçekçi oynayamaması olabilir. Özellikle Zeynep isimli karakterin bazı replikleri sürekli birbirini tekrarlayan ve gerçek hayatta çok kullanılmayan repliklerden ibaret. Sürekli "İstanbul'un kaderi senin elinde Hakan, Anlamıyorsun değil mi Hakan, Ben bunun için eğitildim Hakan" gibi basite indirgenmiş cümleler ve tiyatral bir ses tonu ile konuşması çok göze çarpan bir eksi yön olmuş.
Bunun dışında seyir zevkini azaltan bir başka durum ise hikayedeki boşluklar olacaktır. Bazı dizi veya filmlerde olan kafalara soru işareti bırakan gizemlerden değil de neden bunu yapmadı, bunu yapmalıydı tarzı cümleler sarf etmemize sebep olan mantık hataları vardı.
Ama genel olarak baktığımızda bu dizi Türkiye'nin kendi orijinal dizileri arasından sıyrılıp birinci sıraya oturabilecek diziler arasında olabilir. Dizide yansıtılan İstanbul'daki büyüleyici manzaralardan tutun da tarihi olaylardaki gizem dolu Osmanlı sahneleri ile tarih ve fantezi severlerin bayılacağı bir dizi olmuş. Eksikleri olmasına rağmen çoğu insanın sadece İstanbul sevgisi için izleyeceğine eminim.
Bu arada Netflix bu diziyi çıkarttı çıkartmasına ama bilin bakalım hangi ülkeler Netflix İnstagram hesaplarında paylaştılar? Neredeyse hiçbir ülke paylaşmadı... İnanır mısınız sadece iki ülke paylaşımını (reklamını) yaptı, onlar da İsrail ile Yunanistan. Şaka gibi gerçekten. Hadi Yunanları anlarım, hükumetler birbiriyle sürekli tartışsa da iki millet de birbirleri ile az çok geçiniyorlar ve iki millet de birbirine karşı misafirperver davranmaktalar. Ayriyeten Yunanların Ayasofya'ya ve İstanbul'a olan düşkünlüğünü de hepimiz biliyoruz. Yani bu diziyi paylaşmaları için birden fazla sebepleri var diyebiliriz. Ama İsrail'in bu diziyi iki kere paylaşıp tanıtmış olması beni çok şaşırttı doğrusu.
Yunanlar yine bir kere paylaşıp geçmiş ama nasıl olur da İsrailliler iki kere bizim dizinin reklamını yapar aklım almıyor. Hemde başka hiçbir kanal yapmamışken. Düşünün Almanya'da 5-6 milyon Türk yaşamasına rağmen Almanya Netflix'inin İnstagram hesabı bile bu diziyi hiç paylaşmadı. Bu durum bu şekilde bir ay kadar giderse eğer kasten paylaşım yapılmadığını düşünmeye başlayacağım açıkçası.
Varsın paylaşılmasınlar yahu, biz de bu harika diziyi Azeriler, İranlılar, Yunanlar ve İsrailliler ile beraber kardeş kardeş izleriz. Ama patlamış mısırları ve kolaları İranlılar alırlar. çünkü İsraillilere pek güvenemiyorum, Yunanların da parası yok biliyorsunuz. (Azeri garındaşlarıma ise para harcatmam)
Sizin bu dizi ile ilgili bir yorumunuz var mı? Yorumlarınızı bırakmayı unutmayınn, sağlıcakla :)
Gerçekten bu bilgi çok güzel oldu. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSil