Agalara Geldik

Takip Edin

Fikrimce #1: Spor, Sağlıklı Yaşam ve Meditasyon Üzerine



By  İkram     10:00:00    Etiketler:,,,,,,,,, 




Merhaba agalarım. Başlıktan da görebildiğiniz gibi yeni bir tema başlatıyorum. "Fikrimce" serisi sayesinde belirli konularda neler düşündüğümü anlatmayı planlıyorum. Öz saygının ne olduğu ve nasıl kazanılabileceğini anlattığım bir önceki yazımın sonundan da anlaşılabileceği üzere bu hayatta en çok istediğim şeylerden birisi "düzenli ve az stresli" bir tempoya sahip olmak. Çalışacağım saatlerimi ve boş olacağım zamanları önceden bileyim. İkisine de eşit derecede zaman ayırabileyim, sabah erken kalkıp kahvaltı yapabileyim. Aynı şekilde gece de yastığa başımı koyduğum gibi uyuyabileyim istiyorum. 


Bütün bunlar aslında oldukça yapılabilir ve mümkün görünen şeyler olsa da ne yaparsam yapayım asla düzene oturtamadığım alışkanlıklarım. Hayatımda kontrol edemediğim herhangi bir şey olduğunda modum düşüyor, gece gözüme uyku girmez oluyor. Modumun düşmesi boş zamanlarımı değerlendirme şekillerimi de etkiliyor. Bulaşık yıkayamaz, verimli vakit geçiremez oluyorum. Bulaşıkların yıkanmaması doğal olarak evde yemek yapma isteğimi de azaltıyor. Bu da sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmeme engel olan bir şey.


Bazı insanlar var mesela, hiç görmedim ama çok duydum bu insanları. Sabahın erken saatlerinde uyanıp kahvaltısını eder, ardından köpeği ile beraber Kadıköy sahilde koşu yapıp evlerine geri dönerler. Daha sonra duş alıp işlerini halleder ve öğle yemeği yerler. Akşamında spor ve meditasyon yaparlar, saat gece yarısını göstermeden de yataklarına geçip anında uykuya dalabilirler. Bu şehir efsanesi gibi bir şey benim için. İnsan göremediği rengi hayal edemezmiş ya hani, benim için de bu tür insanların var olabileceği düşüncesi öyle zor, öyle imkansıza yakın yani. 


Bir insanın her sabah bu kadar pozitif uyanabilmesi mümkün olabilir mi gerçekten. İnsanın hiç mi bir sabah uyandığında aldığı nefes bile tadını kaçırmaz. Hiç mi hayatında bu düzeni bozan ekstra işleri olmaz. Mesela kendimden düşünüyorum, uyku saatlerim bu insanlarınki gibi olsa ve şansıma gecenin bir vakti benim uyumamı engelleyen herhangi bir mevzu çıksa, yıkılır benim tüm düzenim. O  sabah geç uyanırım, geç uyandığım için kendime sinirlenirim. Sinirli olduğum için canım yemek yapmak veya yemek yemek istemez. Beslenme düzenim de böylece bir darbe yer. Ardından sabah geç uyandığım için tekrar geç yatabilirim. Bu kısır döngüyü kırabilmek için mecburen ya kendimi çok yorup erkenden yatağa düşürecek bir şey yapmam gerekir, ya da bir gece hiç uyumayıp ertesi gün danalar gibi yatmam. Normal insanlar gibi ara noktasını yapamıyorum ben çünkü. 

Veya ben bir alışkanlığı edinmeye çalışırken başka bir alışkanlık da edinemiyorum. En azından bilinçli olarak etmeye çalışınca birinden birisi başarısız oluyor. Örnek verip kafanızdaki karışıklığı sonlandırayım. Mesela son zamanlarda spora başladığımı geçtiğimiz yazıda anlatmıştım. Spor yapmayı ve düzenli beslenmeyi alışkanlık haline getirmeye çalışıyorum ve şu anlık gayet iyi gidiyor diyebilirim. Ama bunun yanında uyku düzenimi belirli saatlerde sabitleyemiyorum. Örneğin daha dün, saat sabah altı gibi uyudum. Sabah altı.. Ezan okunuyordu, yani bir yerlerde birileri bu saatte kendilerini zorlayıp uyanıyor ve ibadet ediyorlardı. Peki ben ne yapmıştım. Bloguma bir yazı yazmaktan başka verimli hiç bir şey yapmamıştım. Blog yazılarımı sabah veya gün içerisinde neden yazmadığımı merak ediyorsanız, sabahları uyuyorum. Gün içerisinde de maksimum üç saat civarında güneş gördüğüm için bilgisayar başında geçirmek istemiyorum o saatleri.

Bir de çoğu kişinin anlamsız bulduğu meditasyon eylemi var. Tartışılır bir konu. Kimisi meditasyon yapmayı entel dantel bir iş olarak görüyor. Hatta buna gavur işi diyen, dinimizi yozlaştırmak için Amerika'nın bir oyunu olduğunu iddia edenler de mevcut. Bana kalırsa zihnimizi dinlendirmekten başka bir şey değil. Derin bir nefes alıp vücudunuzu gevşetin ve hayatın içindeki tempoyu arkanızda bırakıp on saniye kadar zihninizi boşaltın. Bu da bir meditasyon sayılabilir. Tabi meditasyonların dinlendiricilikten başka varyasyonları da mevcut. Kendinizi sevmek, hayata karşı pozitif olmak ve Pollyanna'cılık gibi bir çok farklı işe yarayan meditasyon türleri var. Benim bu konudaki naçizane fikrim ise -özellikle İngilizce bulabiliyor ve anlayabiliyorsanız- "Guided Meditations" yani yönlendirici telkinleri olan meditasyonların oldukça başarılı olabildiği yönünde. İnsanı bambaşka bir ruh haline sokabiliyor ve zihninizi gerçekten yavaşlatıp dinlendirebiliyorlar. Hepinize en azından bir kere telkinli meditasyonu denemeyi tavsiye ederim. 


Bütün bu aktiviteler -spor, sağlıklı beslenme, meditasyon- benim hayatımda dönemden döneme var olan şeyler. Örneğin bir dönem çok güzel bir uyku düzenim olur, bir hafta bu şekilde ilerlerim. Ardından bu bozulur ve spor yapıp sağlıklı beslendiğim düzene girerim. En sonunda bu da bozulur ama ben meditasyon yapmaya başlarım. Bu şekilde hepsi hem hayatımın içinde ola, hem de tam olarak asla yerleşik hayatı olmayan alışkanlıklarımdır. Uzun vadede etkilerini görmek istiyorsak önemli olan düzen içerisinde olabilmeleri diye düşünüyorum. Umarım yakın zamanda bu üçünün arasında bir denge ve harmoniyi tutturabilirim. Belki bir gün bahsettiğim bütün bu eylemleri sürekli ve düzenli olarak yapan birisi olursam eğer, işte o zaman burası daha dolu yazılar, birikimli tavsiyeler ve başarılı hikayeler ile dolar taşar. 

O zamanlar gelene kadar şimdilik hepinize sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler diliyorum. Haftaya pazar tekrar görüşmek üzere.. Kendinize cici davranın

Kim bu İkram

Adım İkram, önceden buraya yaşımı yazıyordum ancak her sene değiştiği için şu anda 1999 doğumluyum demeyi tercih ediyorum. Marmara Üniversitesi'nde Almanca Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. 2016'dan beri ara ara buraya bir şeyler karalıyorum ve senede bir bile olsa cebime para geçmesini sağlıyorum. Bana destek olmak isterseniz blogumu favorilerinize ekleyin de arada sırada açıp bakın, hangi konularda nasıl boş yapmışım.. Unutmadan bir de yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Her "yeni yorum bildirimi" geldiğinde kalbim pırpır atıyor haberiniz olsun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır