Agalara Geldik

Takip Edin

Kitap Önerisi (Part 2) | Kafes



By  Unknown     12:00:00    Etiketler:,,, 
   Selllamlar küçük karetta karettalarım bugün bloga ne yazsam ne yazsam diye düşünüyodum ve dedim ki kitap önerisi yazısına ikinci bi bölüm oluşturalım ama bu sefer bi anda 7739372 tane kitabı önermeyip tek tek sindire sindire önerelim. 
Çünkü beş altı kitabı aynı anda önermek için bekleyince önceki kitapları yavaş yavaş unutuyo insan. Böylesi daha detaylı bi inceleme olur. O zaman ne diyoruz uçur beni pakize..






Kitabın ismi Kafes ve türü korku romanı diye geçiyo. Açıkçası ben korkmadım vr korkulacak bir şey de görmedim. Hani googleda korku hikayeleri yazsam daha çok korkardım öyle söyleyeyim ama kitap bana kalırsa daha çok gerilim kitabı. Çünkü gerçekten "acaba nolcak aq kesin yaratıklar üzerine zıplayacak, aha öldün kızım sen, bittiniz olm" dedirten bi kitap.  Kitabın yazarı Josh Malerman ve bu onun ilk kitabıymış. Bence adamı gidip tebrik etmek lazım ilk başlarda ne kadar sıkıcı bi kitap diye okurken yirmi beşinci sayfadan sonra sayfaları çevirme hızım artmaya başladı. Lafı uzatmadan konusuna geçiyorum


Kitap Malorie isimli bi kadının iki çocuğu ile yaşadığı eski bi evde başlıyor (ki adamın soyadı Malerman kızın adı Malorie falan bence bilerek yapılmış bi şey ;DD) Evin pencereleri battaniyelerle örtülü ve kapkaranlık. Evdeki kimse dışarı çıkmıyor. Dışarı çıkmak için geçerli olan tek sebep yiyecek ve su ihtiyacını karşılamak. Evin arka tarafında bir nehir ve onun hemen yanında da bi kuyu var buraya gözlerini bağlayıp su almaya gidiyolar ve kesinlikle gözlerini açmıyolar. Sebebi ise bundan dört yıl öncesine kadar uzanıyor. 

  Bundan dört yıl önce Malorie ablasıyla bi evde yaşamaktadır ve o sıralarda eski erkek arkadaşından hamile olduğunu öğrenir. O  hamilelik ve bunu gizleme çabası içerisinde boğulurken ablası haberlerde gördüğü bi olayı ona anlatır. Habere göre x şehrinde (adını unuttum ama istanbul diyim aklınızda canlandırın) bi kadın ve kocası saldırganlaşıp kendilerini öldürmüşler ve bundan hemen sonra bi kaç kişi aynı şehrin yakın mahallelerinde intihar etmeye ve kudurmaya başlamış. Yetkililer karantinaya falan almış ve görgü tanıkları ölen insanların kesinlikle saldırgan insanlar olmadığını ve saldırganlaşmadan hemen önce bir şeyler gördüklerini söylemiş. Ablası bunu her ne kadar ilgi çekici bulsa da Malorie ziklememiş çünkü niye ziklesin karı hamile aq..
Neyse aradan zaman geçmiş çevre şehirlere yani atıyorum istanbulsa izmite bursaya falan geçmiş bu olay. Hükümet buna salgın gözüyle bakıyo ve herkese evde kalmasını camları kapalı ve örtülü tutmasını söylemiş o sırada Malorie ablasına hamile olma ihtimalini söylüyo ve beraber hamilelik testi almaya gidiyolar. Ablası dışarı bakmamaya özen göstererek ve bi eliyle yüzünü ara ara kapayarak sürüyo arabayı ama Malorie hâlâ ziklemiyo yaratıkmış salgınmış uzaylıymış umrunda değil aq. Coolluk zirve...

Neyse bunlar alıyorlar testi eve gidiyolar ve ablası camları kapatıp evi güvenceye alıyo derken böyle biraz zaman geçiriyolar. Malorie de üç aylık falan hamile. Sonraları olaylar karmaşıklaşıyor ve evdeki gazetede okuduğu ilanda birinin hayatta kalmak isteyen gelsin bizim evde beraber hayatta kalak erzağım var gibisinden ilan verdiğini görüyo umursamazken üstten sesler duyuyo yukarı korka korka çıkıyo ve ablasının kendini öldürdüğünü ve camdan dışarı baktığını görüyor. Ve hikaye burda başlıyor. İlandaki eve gidiyo ve burdaki grupla beraber yaşadıklarını anlatırken aynı zamanda oradan kaçış anını anlatıyor. Dur toparlayamadım..

Şimdi şöyle oluyo (spoiler vermeden anlatması harbiden çok zor ya) dört sene sonraki zaman dedik Malorie evde iki veletle duruyo ya hani. İşte tam olarak o gün evden kaçmaya çalışıyolar. Dışarda yaratıklar var ama onları görmedikçe delirmiyosun. Zaten bence yaratıkların da insanları öldürmek gibi bi niyeti yok sadece insanların beyin kapasitesi onları algılamaya yetmediği için deliriyolar. Neyse bu kadın o evden kaçıyor çünkü daha fazla yalnız kalmak istemiyor. Eskiden o evde ilanı veren insanlar vardı beraber yaşıyolardı ama sonra olaylar falan oldu işte kaçış anında bu olayları düşünerek kaçıyor ve acayip bi işleyişle hiç sıkmadan bu olayları anlatıyor Josh Malerman cicişimiz. Buradan Josh cicişe ve ona yardım eden tüm cicişlere teşekkür ediorum doyurucu sonla bitiren güzel bi sonu var kitabın. Ve bazı yerlerde örneğin -ufak ama hikayeye etki etmeyen bi spoiler- yeni doğan çocuklarımı kör mü etsem len diye düşünüyo ve o gözlerine tiner dökme veya dökmeme sırasında istemsiz yüzünüz ekşiyo böyle sanırsın sana dökecek tineri öyle bi şekilden şekile giriyosunuz. 

Son olarak kitabın kapağı ile ilgili bi ayrıntı dikkatimi çekti. Dış kap siyah-iç kap beyaz, siyah dış kapta bi delik var ve o delikten beyaz kısım görünüyo. Kuşlar falan var hani. Anlatmak istediği şey şu "Sen karanlık evdesin o delikte dört senedir hiç görmediğin gökyüzü ve şekillerini bile unuttuğun kuşlar var. Bi de o kuşlar aslında ölüyolar ama bunu kapağı çıkarmadan anlayamıyorsunuz.. Veya şu da var kitabın dış kapağı evin içi ve kitabın iç kapağı evin dışı. Anlatmak istediği şey belki de bizim dünyamızın kapalı kaldığımız ev ve kitabın ise koskoca dünya olması falan." Edebiyat bee....

Son olarak kitaba gerçekten hakeden bi yorum yapan Hugh Howey'in sözüyle bitircem -ki ileriki zamanlarda bunun iki kitabı var onu da okumayı planlıyorum YGS'den zaman kalırsa okur yazarım- eğer derseniz ki korku romanı benlik değil ben elif gibi ota boka korkan biriyim o zaman sizi hemmmen buradan önceki kitap önerisi yazıma ışınlıabiliriz --->uçur beni pakize

"Ürpertici ve etkileyici bir anlatım. Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Josh Malerman bu işi biliyor"
-Hugh Howey 



Kim bu Unknown

Adım İkram, önceden buraya yaşımı yazıyordum ancak her sene değiştiği için şu anda 1999 doğumluyum demeyi tercih ediyorum. Marmara Üniversitesi'nde Almanca Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. 2016'dan beri ara ara buraya bir şeyler karalıyorum ve senede bir bile olsa cebime para geçmesini sağlıyorum. Bana destek olmak isterseniz blogumu favorilerinize ekleyin de arada sırada açıp bakın, hangi konularda nasıl boş yapmışım.. Unutmadan bir de yorumlarınızı okumayı çok seviyorum. Her "yeni yorum bildirimi" geldiğinde kalbim pırpır atıyor haberiniz olsun :)

21 yorum:

  1. Kitabı çok merak ettim ya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla git al hemen pisman olmazsin cigerim

      Sil
  2. Bu ay bi tane daha kitap alırsam annem beni 6.kattan atar valla o yüzden gecikçek valla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aga kitaplar cok pahali aq. Ikinvi el san yerlere git belki bulursun

      Sil
    2. ikinci el satan yerlere git yazmaya çalışmışım ama becerememişim kb

      Sil
    3. Yok ya ne kusuru ama en yakın zamanda alıcam

      Sil
    4. Begenirsen yazarsin yorumunu bekliyom :D

      Sil
  3. İstediğin yorum olsun yaparım merak etme :D

    YanıtlaSil
  4. Kitabı aldımmmm ya çok mutluyum şu an :D:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Len koş git hemen bitir ilk başları bir miktar garipsemeyle okucaksın ama sonraları güzelleşiyo sonra gel buraya yaz yorumunu uzun uzun :DDD

      Sil
  5. Onerin uzerine aldim okudum kitabi ve dehset begendim sagol ayol jxkskdkdl

    YanıtlaSil
  6. Onemli degil gelip buraya yazdigin icin de ayrica teşekkür ediyom mutlu oldum eyvvv

    YanıtlaSil
  7. Yaa kafes benim çok sevdiğim kitaplardan birisi ama sana katılmadığım bir nokta var ki bu kesinlikle sonunun doyurucu olmaması nesi doyurucu hiçbişey olmadı sonunda kitap bittikten sonra e hani devamı dedim ikinci kitabı olduğunu da burdan öğrendim benim okuduğum zamanda ikinci kitap haberi falan yoktu inş alıp okurum ve daha çok şu yaratıklar konusunda aydınlanırım tşk ikram yazılar üçün birdahaki yazıda görüşmek üzere biyü

    YanıtlaSil
  8. Kanka bence sonu bitirisi falan güzeldi daha iyi bitmesi icin yaratiklari oldurmesi falan gerekirdi yav bide ikinci kitabi yok ama cikar büyük ihtimal. Benim yazida bahsettigim kitaplar hugh howeyin silo ve vardiya kitapları (josh malerman degil :d)

    YanıtlaSil
  9. He yanlış anlamışım sori dkdbdmdks ama çıksın ikinci kitabı o yaratıkları merak ediyorum nasul bişeylermiş :D

    YanıtlaSil
  10. Aynen ben olsaydim sey yapardim normal insanlar deliriyo ama deliler onlari gorunce duzeliyor falan sonra delileri kullanarak onlari görebilecek mercekler yapılıyo en sonunda da zayif noktaları kesfedilip hepsi yok ediliyor falan

    Ikinci kitap cikarsa boyle bisey yapilmali dbslsbd

    YanıtlaSil
  11. Olabilir zaten ilk kitapta da garry yok muydu bunun üstüne gidilebilir joshcuğum duy bizi slföxnsks ikinci kitabı bekliyoruz

    YanıtlaSil

Yorumunuz onaylandıktan sonra yayınlanacaktır